Türk Rock müziğinin başarılı gruplarından Vega, yeni albümü “Delinin Yıldızı”nı GRGDN Müzik etiketiyle yayımladı. Uzun bir aradan sonra sevenleriyle buluşan Vega ile albüm hakkında konuştuk.
– Öncelikle 12 yıl aradan sonra yeni albümünüz sevenleriyle buluştu, hayırlı olsun. Heyecanlı olduğunuzu tahmin ediyoruz. Bu nasıl bir duygu bizlerle paylaşır mısınız?
Deniz Özbey: İlgi çekmeyi sevmiyoruz bu yüzden aslında çelişik bir durum. Tepkileri takip etmem sanıyordum ama o kadar güzel oldu ki okumaya başladım. Bu da biraz şişinmeye yol açar diye çekinmiyor değilim. İlgi görünce devamını isteme tehlikesi… Bunu istemek istemiyoruz. O yüzden ilk birkaç günden sonra heyecanlarımıza ket vurmuş olur normal hayatımıza döneriz.
– Delinin Yıldızı 10 özel şarkıdan oluşan bir albüm ve içinde birçok şarkıdan çok etkilendim ama en çok “İsim – Şehir” isimli çalışmanız etkiledi beni. Bu çalışmanızın özel bir hikayesi var mı?
D.Ö.: Ankara’da bir konser öncesi kuliste bizden önce birisi isim şehir oynamış. Kağıdını buldum. Dokundu o kağıt parçası bana nedense ve hemen mırıldanmaya başladık… Yollardaki iplik iplik sisler tanıdık sisler işte. Ankara – İstanbul karayolu ve araba tıngır tıngır giderken cama yaslanmış Herekeden bin kere geçiş ama hiç durmama. Doğumdan sonra ilk götürüldüğüm ilk yaşlarımı geçirdiğim Hereke. Hep rüyalarıma girer. Annemin gencecik olduğu benim yeni yürümeyi öğrendiğim lojmanın önünden geçiş ama hiç durmayış. Şarkı böyle işte.
– Delinin Yıldızı isimli albümünüzde uzun zamandır birlikte çalıştığınız Serkan Hökenek ile kaydettiniz, onun dışında albümün kayıt süreci nasıl geçti sizin için?
D.Ö.: Çok kesik kesik, dönem üstüne dönem. Bazen neşeleniyorduk, heyecanlanıyorduk. Sonra hemen ket vururuz biz duygulara fazla heyecanlanınca. Herkes bir kendi köşesine çekilir, kendi kendine küser. Birlikte çalışmak konuşmayı gerektiriyor. Tuğrul da ben de konuşmayı sevmediğimiz çok lüzumlu bulmadığımız için uzun aralar verdik. Serkan bizim katalizör. O gelince iki teenage ayrı odalardan çıkıp Serkan’ın odasında buluşuyoruz gibi bir manzara. Uzun sürdü o yüzden. Bana zorla birşey yazdıramazsın. Çıkarsa çıkıyor. Tuğrul da aynı.
– Vega aralıklı dönemlerle hep yayınladı albümlerini ama her zaman sevenlerinde ilk günkü yerini korumaya devam etti. Hafif Müzik isimli çalışmanızdan bu yana 12 yıl geçti ve heyecanla bekledik bu çalışmanızı; peki bundan sonra sizi yine böyle çok özleyecek miyiz?
D.Ö.: Etektekilerin bir kısmını dökmüş olduk ama ağır yüktü çok bekleyince. Geçen gün Tuğrul’a bak Tuğrul şimdi biraz eğlenebiliriz dedim. Albüm yapmak çok zor, gel birer ikişer bir şeyler yapalım daha eğlenceli olacak dedim. Tamam der gibi baktı ?
– Delinin Yıldızı uzunca bir zamandır beklediğimiz bir albümdü, dolayısıyla şunu da sormak isterim. Albüme sevenlerinizden gelen yorumlar nasıl ve ne yönde?
D.Ö.: Bu kadar sevgi gösterilmesinden çok utandık. Bildiğin gibi değil. Allahım dedim, kalbim şişti şişti. Yani nasıl teşekkür edilir yeterince bu insanlara. Utancımızdan yerin dibine girdik. Üstüne de ilk o kadar kişi senin için kalkıp geliyor, bana çok ayıp geliyor sanki insanları ayağına getirtmişsin gibi. Tuğrul’la benim kafamdaki insanlar için çelişik bir durum basbayağı.
– Bu albümde 10 çok özel çalışmanıza yer verdiniz ve mutlaka herkes için yeri ayrı olan şarkılar olacaktır. Örneğin ben ‘’İsim – Şehir’’ isimli çalışmanızı çok ayrı sevdim. Zor bir soru olacak farkındayım ama sizin için yeri en özel olan çalışmanız hangi eser bu albümünüzde?
D.Ö.: Ve Tekrar’a ve Delinin Yıldızı’na bildiğin çok ağladım ilk yapıldıklarında. Ve Tekrar’a camdan sarka sarka ağladım, delinizin yıldızına oturduğum yerde paralize şekilde ? Dünyacımı çok seviyorum bir de. Sözlerini uykumun arasında kafamda yazmıştım. Sabah nasılsa hatırladım kaydettim.
– Delinin Yıldızı isimli albümünüz ilk olarak dijital platformlarda yayımlandı, CD olarak da arşivlerimizde en özel yerini alacak. Peki CD formatına ne zaman kavuşacağız ve elbette bir de son yıllarda Plak formatı yeniden gündeme geldi. Böyle bir düşünceniz var mı?
D.Ö.: Menajerimiz demeyeyim de Hadiciğim diyeyim. Elazzi hepsini yapıyor bizim için. Üçer beşer her şeyden yapacak.
– Albümün kapağını da ben çok beğendim, bu fikir nasıl oluştu ve mutlaka bir hikayesi de var bizlerle paylaşır mısınız?
D.Ö.: Benim çektiğim bir fotoğraf. Sıradan bir günde çektiğim 100 tane benzer karenin birinden kadraj almıştım. Ondan sonra bir daha başka bir fikir aramadık kapak için. Pat dedi geldi oturdu kendiliğinden Ceylin hanım kapağa.
– 12 yılda Türk Rock müziği çok fazla gelişti ve birçok isim çıktı ve bunun yanında Heavy Metal piyasamız da çok güçlendi. Siz nasıl buluyorsunuz Türk Rock ve Metal camiasını?
D.Ö.: Güzel şeyler var ama herkes doğal olarak yıpranmış, bezmiş kabuğuna çekilmiş gibi bir hava hakim tabii. Farklı olması da beklenemez. Müzik gerçekten lüks hale geldi. Ne demek müzik yapmak falan değil mi? Resmen öyle oldu.
– Vega denince ilk aklıma gelenler sevgili Deniz Özbey Akyüz’ün eşsiz sesinin yanında yazdığınız, eşsiz şarkı sözleri ve dolayısıyla sormak isterim. En çok etkilendiğiniz şair ve şarkı sözü yazarları kimler?
D.Ö.: Nâzım Hikmet ve Özdemir Asaf.
– Büyük bir Depeche Mode hayranı olduğunuzu biliyoruz. Peki onun dışında en çok etkilendiğiniz isimler kimlerdir?
D.Ö.: Blonde Redhead’i tek geçeriz.
– Yeniden albüme dönecek olursak ben dinlerken şunu da yoğunca hissettim. Albüm bir yerde üç albümün de ruhunu fazlasıyla taşıyan ve sanki bir hikayenin devamı gibi, katılır mısınız buna?
D.Ö.: Ee herkes bir dün, bir bugün karışık. Neysen o. Değişimin de senden değişmediğin noktalar da senden. Kasıt veya çabayla değiştirilen şeyler sırıtır sanırım. Neyse…
– 30 Eylül’de start verip, yeni albümünüzün turnesine başlayacaksınız, mutlaka heyecanlı olmalısınız. Bizimle hem heyecanınızı hem de konser tarihlerinizi paylaşır mısınız?
D.Ö.: Sanırım nette var. Ben de ezbere bilmiyorum. Zaten çekiniyorum konserlerden. Bir de sıralatmayın bana ne olur. ?
– NouvArt olarak bizi kırmayıp, sorularımızı cevapladığınız için size teşekkür ediyor ve başarılarınızın devamını diliyoruz. Son olarak buradan, bu satırları okuyan sevenlerinize neler söylemek istersiniz?
D.Ö.: Müzik müziktir. yapabilme kabiliyeti varsa vardır. Bu övünülecek, havalara girilecek bir şey değildir. Azıcık becerebildiğimiz bir şeyi, imkan oldukça yapmaya çalışıyoruz. Gösterilen ilgi için fazlasıyla şanslı hissediyoruz kendimizi; ama geçer… Asıl olan bir sonraki şarkının mücadelesi ve heyecanıdır. Bir sonraki şarkı kısmetse tabii. Sevgiler.
Gökhan Toker
