1700’lü yıllardan kalma tarihi Osmanlı Hamamı, yapılan renovasyonla “çok yönlü bir sanat merkezi” olarak sanata ve sanatçıya hizmet vermeye başladı.
Geçmişi, Kuruçeşme’nin kömür depoları olarak kullanıldığı 17’nci yüzyıla dayanan Osmanlı Hamamı, mükemmel bir renovasyon geçirerek çok amaçlı bir sanat merkezine dönüştürüldü. Döneminde, kömür depolarında çalışanların temizlenmesi, dinlenmesi ve sosyalleşmesi amacıyla inşa edilen 300 yıllık hamam, “Hamam Arts Hub (HAH)” adıyla sanatın ve sanatseverlerin hizmetine girdi.
Mimari tarzı ve büyüleyen atmosferiyle benzerlerinin arasında farkını ortaya koyan “Hamam Arts Hub” sadece bir sanat galerisi olarak değil, sanatı merkezine alan çok amaçlı bir ekosistem olarak da dikkat çekiyor. Klasik sanatlardan, çağdaş ve dijital sanata kadar geniş bir yelpazede hizmet verecek olan “Hamam Arts Hub” aynı zamanda genç sanatçılara birlikte çalışma ve üretme imkanı da sunacak.
Girişimcilik ve kreatif üretim için yeterli altyapıyı sağlayacak olan sanat merkezinde koleksiyonerlerin eser seçebilmelerinin yanında sanat eğitimleri verilecek ve tüm Türkiye’yi kapsayan yarışmalar da düzenlenecek. “Hamam Arts Hub’ta” tasarım dükkanları da yer alırken, mekanın içinde bulunan Artcafe sanatseverlerinin buluşma ve sosyalleşme noktası olacak.
Dünyada bir ilk “Yeni Nesil Sanat Çekim Merkezi”
“Hamam Arts Hub’ın” sanata kazandırılmasında Ersin Pamuksüzer’in imzası bulunuyor. Osmanlı Hamamı’nın renovasyonu ile İstanbul’a yeni bir sanat merkezi kazandırmanın heyecanını yaşadıklarını söyleyen Pamuksüzer ” Burayı yeni nesil sanat çekim merkezi olarak nitelendiriyoruz. Buranın mekansal fonksiyonu sergi, ancak sanatçıların kreatif işler ürettiği bir ortamda sağlayacağız” diyor. Pamuksüzer şunları söylüyor;
“Hamam Arts Hub’ın birinci fonksiyonu klasik sanat sergilenmesi, ikinci fonksiyonu dijital sanat sergilenmesi, üçüncü fonksiyonu çalışma mekanlarının sağlanması ve dördüncü fonksiyonu kreatif üretim ilgili sohbetler ile eventlerin düzenlenmesi. Bir çeşit buluşma yeri demek çok daha doğru olur. Asıl amacımız klasik kalıplaşmış sanat kavramını yeni nesil kavramına geçirip, kalabalıklara ulaşmak. Ve aynı zamanda uluslararası boyutta bir e-ticaret merkezi haline gelmek. Buradaki hedefimiz Afrikalı sanatçıdan-Çinli sanatçıya kadar hepsinin olduğu bir dünya oluşturmanın yolunu açmak. Yani insanların birbiri ile sohbet ettiği, birbiriyle fikir alışverişinde bulunduğu bir dünya oluşumunu sağlamak. Dünyaya baktığımızda bu tarzdaki bir oluşumun ilklerden olduğunu görüyoruz”
Hamam Arts Hub’ın sanatçının sanat tüketicisi ile alışverişte bulunduğu bir platform olacağını da sözlerine ekleyen Ersin Pamuksüzer” Burayı bir pazar yeri olarak nitelemek de yanlış olmaz. Diğer taraftan buranın sosyal girişimcilik bir yanı da var. Ekonominin yanında sosyal girişimcilik dediğimiz eko sistemi büyütme, çağdaşlaştırma, geleceğe taşıma gayretlerimiz de olacak. Hamam Arts Hub’ı bir start up gibi yönetiyoruz” şeklinde konuştu.
“Su Okulu” Sergisi 4 Kasım’a kadar Sürecek
Hamam Arts Hub (HAH)’ın sanat oluşumlarından biri olan; Galeri Binyıl’ın İKSV’nin 4.İstanbul Tasarım Bienali iş birliği ile düzenlendiği “Okulların Okulu” konusu kapsamında; binaların mimari konseptini temel alan “Su Okulu” sergisi, Hamam Arts Hub’ta 4 Kasım tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.
