5.1 C
İstanbul
Pazartesi, Aralık 23, 2024
Ana SayfaHaberlerEdebiyatSin Edebiyat Dergisi'nin 18. Sayısı Çıktı

Sin Edebiyat Dergisi’nin 18. Sayısı Çıktı

Kahramanmaraş’ta yayın hayatını sürdüren iki aylık şiir ve edebiyat dergisi Sin Edebiyat’ın yeni sayısı yayımlandı.

Sin Edebiyat bu sayısında sosyal medya ve yeni dünya düzeninin dile etkisini irdelerken Yaşar ERCAN, İletişim Çağında Dilin Bozulması ve Evrensel Toplama Dil; Cemre ÖZCAN, Dil-Kültürel Güç ilişkisi, Öz Muhasebe; Dilan ŞATIR, Sözcüklerin Zihineki Varlığı başlıklı yazılarıyla yer aldılar. Dergide şair Fatik AKÇA ile bir de söyleşi bulunurken Veysel Karani TUR’un Kara Kozalak yazı dizisi de devam etti. Sin Edebiyat’ın 18. sayısında Jeremy Halvard PRYNNE (çev. Muharrem YENİ) ve Carlos Drummond de ANDRADE’den de (çev. İbrahim ERCAN) birer çeviri şiir yer aldı. Derginin bu sayısında şu isimler kendine yer buldu:

Yazı: Yaşar ERCAN, Cemre ÖZCAN, Dilan ŞATIR.

Mektup: Sevgi OZAN.

Söyleşi: Şair Fatih AKÇA.

Şiir: Çiyil KURTULUŞ, Nurdan BAYRAKDAR, İbrahim GÖKBURUN, M. Furkan GÜLNAR, Emre TEKNECİ, Fuat EREN, Veysel Karani TUR, Deus Ex MACHINA, Fatih ERCAN, Yasin UYSAL, Hatice SOLAK, Baran FİLİZAY, Umut KAYGUSUZ, Tan DOĞAN, Mehmet RAYMAN, Ziya AYDI.

Çeviri Şiir: Jeremy Halvard PRYNNE (çev. Muharrem YENİ), Carlos Drummond de ANDRADE (çev. İbrahim ERCAN).

Öykü: Özay ERDEM, Çiyil KURTULUŞ, Ali ÇİFTÇİ, Mavi Tuğba ATEŞ, Şerif AYBAKAR.

Grafik-Tasarım: İbrahim ERCAN.

Kapak Tasarım: Yazgı BÜLBÜL.

Sunuş Yazısından

Öz Türkçe, eski yazı, yeni yazı, yeni Türkçe derken dil tarihimizde yeni bir dönem daha açıldı; sosyal medya. Sosyal medya özellikle son on yılda dünyada olduğu gibi ülkemizde de dilin sinirlerinden girip zihinlerimizi işgal etti. Bu işgal neticesinde birbirimizle iletişim kurma konusunda bayağı zorlanır olduk. Öyle ki kuşaklar arasında konuşulan dilin aynı dil olduğu ispata muhtaç hale geldi. Bir gecede cahil bırakıldığını savunan bir kısım vatandaşımızın –bu son yıllarda- silip süpürülen kelime haznemize ve kibrit suyuyla yıkanan dilimizin sanal ve bayağı jargonuna ses çıkarmamaları da bir nebze samimiyet eksikliğinden kaynaklanıyor gibi duruyor. Bizler ne yapabiliriz? Günün koşullarının sunduğu yapay dili ağzımıza sakız edebiliriz ya da eski kafalılığımızı koruyarak en azından ileride yerimizi alacak birkaç nesli daha sosyal medya hegemonyası öncesi dilden haberdar edebiliriz; tercih şimdi sizin.

Sunuş yazımızı beğendiyseniz layklamayı, arkadaşlarınızı postun altına etiketlemeyi ve dergimize abone olmayı unutmayın; ya da boş verin, bu amansız hastalığa yakalanmadan uzaklaşın buradan yani bloklayın gitsin.

Editör
Editörhttps://www.nouvart.net
Hayatın yapı taşı sanat ve temeli bilim arasında bir köprü, her türlü gündemi birleştirici bir haber ve yaşam portalı; NouvArt
RELATED ARTICLES
Abone Olun
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Most Popular