Geçtiğimiz günlerde Facebook CEO’su Mark Zuckerberg şirketin ismini Meta olarak değiştirdiğini duyurdu ve ardından Metaverse adında yeni bir teknolojik uygulamadan bahsetti.
“Öte” anlamına gelen Meta ve “Evren” anlamına gelen universe’in birleşmesinden oluşan romantik anlamıyla “Evrenötesi” bir teknolojik gelişme mi yoksa küresel para piyasalarında kaybettiği imajını yeniden kazanmak için markalaşma hamlesi miydi? Yoksa neydi bu Metaverse?
Meta Nedir?
Ticari amaçla üretilmiş, her türlü alınır satılır “mal” anlamına gelir ve bu mal, eşya ya da nesne olabilir.
Karl Marx’ın Das Kapital kitabından yola çıkarak tanımladığımızda; yalnızca kullanım amacıyla üretilen nesneler ya da kullanım değerinden ibaret olan maddeler meta değillerdir; ancak başka bir ürünle değiştirmek ya da satmak için bir şey yapılırsa, yani nesnede bir değişim değeri söz konusu ise, o nesne bir metadır.
Küreselleşmeyle beraber mal, eşya, nesne ya da hizmetler birer meta haline dönüşebilir. Bu buluşçuluktan metalaşmaya giden bir süreçtir. Daha geniş anlatımla örneklersek, keşfettiğiniz kendi icadınız ve piyasanın hakimi olduğunuz bir ürünü ürettiğinizi farzedelim. Piyasaya dolaşımından sonra pek çok şirket sizin ürününüzü üretmeye başlar ve ürettiğiniz ürün, nesne ya da hizmet mal olmaktan çıkarak meta haline gelir. Artık tek üretici siz değilsinizdir ve sermayesi güçlü rakipleriniz vardır.
Metaverse Ne?
Metaverse evreninde öz benliğiniz nesne ya da metaya dönüşür.
Bu evrende sahip olacağınız Ev, Ofis, Kıyafet, Karakter gibi ihtiyaçlarınızı satın almak içinse kripto paraya ihtiyacınız olacaktır.
Metanın paraya dönüşmesi kısmı bu buluşun teknolojik gelişme mi yoksa yeni bir ekonomik sistem mi noktasının başlangıcıdır. Bu noktada, 7/24 sanal bir dünyada yaşayarak vergileri ödemek, karnınınızı doyurmak, kirayı ödemek için kazanılması gereken “gerçek parayı insanlar nasıl kazanacaklar?” sorusuyla karşılaşırız.
NFT üretmek para kazanmanın yollarından biri elbette olabilir. Bu dünyayı şimdiden takip edenlerin bildiği üzere Cem Yılmaz NFT ile satışlarına başladı. Kendisinin yarattığı pek çok karakter OpenSea üzerinden satılmakta.
“Metalaşmış her şey değerini yitirir.” Metaverse evreni iki boyutlu çizimleri 3 boyuta çevirerek gerçek hayatta olmayan canavarlar dahil istediğiniz karakter olma “fırsatı” sunuyor. Cem Yılmaz’ın ürettiği 2 boyutlu karakterler Metaverse evreninde avatar olarak kullanılabilir mi? Eğer cevap “Evet” ise gerçek yaşamda 1 tane olan Cem Yılmaz ürettiği karakter kadar bu evrende olur. Peki bu kendisinin değerini düşürür mü? O evrende değeri düşse bile sattığı NFT ile gerçek yaşamda sahip olabileceği emtiaları artacağı gerçeği olur.
Sanat dünyasından gelen yeni NFT gelişmesi ise Nurgül Yeşilçay’ın senaryosunu yazdığı Dijiroman.
Gerçek Ne?
Arttırılmış Gerçeklik, Sanal Gerçeklik derken “Gerçek Nedir?” sorusuna karşılık gerçek benim yanıtım “nefes aldığın dünya neresi ise” gerçek yaşam orasıdır.
Sanal gözlüğünüzü gözünüzden çıkardığınızda uyandığınız oda içerisinde gerçekliğiniz o olacaktır. Akıllı teknoloji ile donatılmış bir Residence bina mı yoksa bir kutuda mı?
Burada bahsettiklerim bir film sahnesi, Matrix ya da Black Mirror bölümü değil tam tersine Metaverse dünyasının vaadettiklerini tasvir ediyorum.
İyi bir teknolojiye, sanal gözlüğe, son sistem bir bilgisayara, telefona, akıllı saate, giyilebilir teknolojik giysilere veya hepsine sahip olabilecek sınıflar kim ise bu evrende de sahip olacaklar aynı kişilerdir.
Metaverse evreni görüldüğü üzere sınıfsal uçurumları gittikçe açan ve gerçek dünyada sınıf atlamayı neredeyse imkansıza doğru sürükleyen bir gerçekliğin tam da ortasında yer alıyor.
“Kraliçe Victoria’nın ipek çorapları vardı. Kapitalizm fabrika işçilerine ipek çorap vermese de naylon çorapları giydirerek azalan emek karşılığı erişilebilir kıldı.” –Schumpeter
Bugün uzunluk, genişlik, yükseklik ile 3 boyutlu, zamanla birlikte 4 boyutlu evrende algılarımız ile yaşıyoruz. Algı ise beş duyu organı tarafından kavranabilen gerçeklerin, zihin tarafından idrak edilmesi ve yorumlanmasına denir.
2020 yılında dünyayı kasıp kavuran virüse karşı aşıyı bulan Özlem Türeci ve Uğur Şahin’e Nobel Tıp Ödülü neden verilmedi?
Nobel Jürisi tarafından çığır açıcı buluş olarak tanımladığı “ısı ve temas reseptörlerini keşiflerinden” dolayı 2021 Nobel Tıp Ödülünü moleküler biyoloji alanında çalışma yapan ABD’li bilim insanları David Julius ve Ardem Patapoutian’ın kazandığı açıklandı.
Peki, konumuz Metaverse ve yeni ekonomik sistem idi hangi ara tıbbi alanlardaki bilimsel ve teknolojik gelişmelere geldik?
“Küreselleşme ile birleşen kapitalizm bir meta üretimi sistemidir, bu yapısı gereği her şeyi metalaştırır.” -Andy Grove
Isı ve temas reseptörlerini keşfiyle gelecekte makineler ile duyularımız algılanabilecek. Hissedebilen ve hissettirebilen makineler, cihazlar, uygulamalar ile artık makineler de hissedebilecek veya iki insan gerçekte bir arada olmasa bile makineler yardımı ile his gönderebilecek.
Blue Brain’in kurucusu başka çığır açan buluş ise Prof. Henry Markram, “Hayal bile edemeyeceğimiz bir dünya bulduk! Verileri işlerken 7 boyuta ulaşan bu geometrik nesnelerden beynin küçük noktalarında bile milyonlarcasının olduğunu gördük. Bazı ağlarda 11 boyuta ulaşabildiklerine şahit olduk” diyor.
Beynimizde bir şekilde bize düşünce, bilinç sağlayan ve olası her yönde birbirine çoklu halde bağlanmış olarak olağanüstü bir ağ oluşturan ortalama 86 milyar nöron olduğu belirtiliyor.
Yani kendi potansiyelini Meta olarak gören insanlara göre Metaverse çığır açabilir.
Fakat 11 boyuta ulaşabilen insan beyni ve 11 boyutlu evren zaten şimdiki sahip olduğumuz mevcudumuz iken bizlere 3 boyutlu Metaverse evrenine sunulması kendi potansiyelini bilenler için Metaverse, Borsa değerini yükseltme hamlesinden -ötesi değildir.
Ben bu yazıyı hazırlarken Metaverse’de 650.000 Dolar’a yat satıldığı haberi paylaşıldı. Ardından basit bir hesap yaparak Türkiye’de 25.000 dolardan 26 tane genç insanın temel ihtiyacı olan barınma ihtiyacı sağlanabilecekken aklımıza şu soru gelmeli:”Zenginliğin üst limiti olmalı mı?”
Bu yüzden de Evrenötesinde ve yeni ekonomik sistemde Andy Grove’un “Yalnız Paranoyaklar Hayatta Kalır” sözleriyle sizlere mutlu pazarlar diliyorum.