Kadıköy sokaklarında her an karşımıza çıkabilecek kadar müziğini hayatın içine katan, Kadıköy ve Taksim sahnelerinden aşina olmamızla birlikte yeraltı etkinliklerinde de barınmaktan ayrı zevk alan bir müzisyen; Uzayzaman Yolcusu.
Bağımsız müzisyenlerin çoğu gibi o da şarkılarının yaratım evresinden sunum evresine kadar her şeyi ile kendisi ilgileniyor. Çünkü müziğinde ne kadar süreci üstlenirse, o kadar kendine ait hissediyor.
Psychedelic Blues deneyselliğiyle harmanladığı müziğinde Alternative Rock, Ambient, Country, Folk, Jazz, Experimental ve nice müzik türlerinin etkilerini duymak mümkün.
Uzayzaman Yolcusu’nun şarkı sözlerindeki postmodern temaları, kozmosu, Satürn’ü ve yol deneyimlerini dinlerken; zaman bükülüyor, evrenler arası yolculuklara ışınlanıyor, boyutlar arası uçuyor gibi hissederseniz, müziğinizin alıcıları ile oynamayınız; Uzayzaman Yolcusu’nun yolculuğuna eşlik etmeye başladınız demektir.
KENDİME NOT
Ben senim, sende gördüğüm ben
Makineden sağ çıkamadı hiçbir beden
Turuncuyu aldılar senden
Ama yolcu,
Uçamazsın, düşmeden
Kendime not; çık bu evrenden
Seslerden, gülüşlerden
Sahte gerçeklikten
At kendini, düşlerinden
AD ASTRA
En sönük olanına astım yıldızın, cesedimi
Kaydı, öldüremedi beni
Düştüm önünüze, hadi vurun tekmenizi
Maskeler attım, anılar sattım
Yıllanmış bakışlarımı, bi’ halata bağladım.
Altımda Dünya, çek de boğulayım.
Kaç evren gezdim, kaç sene yemedim içmedim.
Acıkmışsındır, ruhumu vereyim.
Elimde bi’ harita, yırtıp gitmeliyim.
Geçtim ormanlardan, bu beyaz tavşan tanıdık.
Deliğe kadar takip et, sonrası kabalık.
AWAKE SCENERY
Over a death scene,
We heard the rattles.
Cover your ears darlin’,
They will feed from god’s tears.
Ooh knock knock;
We broke the dome.
That loud gunshot;
Brought us home.
They stole our names,
To keep the gates closed.
‘Cause sweetheart;
It takes a little hell, to know heaven is there.
SAKİNLİKTEN KASTIM
Bugün uyandım, 4:02;
Kafamda sizlerden binlercesi.
Zaman atlatmış beni, ne demeli.
Öldüğün yerden, devam etmeli.
Anılara ekler insan kendini,
Dokunmadan, duymadan satar geçmişini.
Anılardan siler insan kendini,
Bu sefer farkında, geri takıyor maskesini.
Dokun seslere, duy renkleri.
Şarkılarından belli, sevmemişsin kimseyi.
Paniğe kapılma, şaşırt kelebeği;
Sakinlikten kastım, bu değildi.