Suadiye’de bulunan bir kültür mekânıyla tanışma fırsatı buldum. Bir Anadolu yakalı olarak bu yakada keşfettiğim her mekânın benim için ayrı bir önemi var. Burası da kesinlikle çok keyifli bir mekân. Ufak bir notla ulaşımın da çok kolay olduğunu ekleyeyim. Marmarayla Suadiye durağında indiğinizde üç dakikalık bir yürüyüş mesafesinde. Mimar Victoria Şahin tarafından kurulan altı katlı bu mekânda sanatın farklı alanları bir arada… Müzik, tiyatro, plastik sanatlar, workshop, atölye, performans. Her anlamda çok yönlü bir mekân… Kurucusu Victoria Şahin Rus ve eğitimini Ukrayna’da almış bir mimar. Bu mekânda Rusya’da her mahallede bulunan sanat evlerine benzer bir ortam yaratmak istemiş. Özellikle gençlere sanatı sevdirmek ve onlar için ulaşılabilir, sürdürülebilir bir sanat ortamı yaratmak amacında.
“Promesse” sergisine gelecek olursak promesse vaat etmek anlamına geliyor. Burada hem Decollage hem de sanatçılar için bir vaat aslında. 22 Kasım’da açılan bu sergi 9 Ocak’a kadar sürecek. Altı genç sanatçının yer aldığı bu sergide sanatçıların sanata bakışları, yaklaşımları, malzemeleri birbirlerinden farklı. Emine Şenses, Melike Kılıç, Ömer Koçağ, Pelin Bayçelebi Demir, Sayat Uşaklıgil ve Yağmur Yılan’ın eserlerinin yer aldığı serginin danışmanlık ve koordinatörlüğünü Serap Atala gerçekleştirmiş. Sergide umuda vurgu var.
Sergide yer alan sanatçılardan Sayat Uşaklıgil, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Resim Bölümünden mezun. Küçüklüğünden beri film afişi yapmak istemiş bunun etkisini eserlerinde de görüyoruz. Özellikle 50’li,60’lı, yılların bilim kurgu çizgi romanlarının ve sinema afişlerinin estetiğini eserlerinde kullanıyor. Bunun nedeni aslında sanatçının çok sevdiği sinema, eski sinema afişleri ve kitap kapakları. Serginin ana teması umut kavramı, Sayat bey için ise umut kaynağı her durumda çalışmaya, üretmeye devam etmek, kendine inanarak kendi yolunda yürümek.
Sergide yer alan bir diğer sanatçı Melike Kılıç Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden mezun ve eğitimine Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nde devam etmiş. İnsanlık tarihi, mitoloji ve kadın olmak gibi konulardan beslenen sanatçı distopya ve ütopya arasında gidip geliyor. Eserleri sembolik bir anlatım var ve ritüellerle dolu.
Sanatçılardan Yağmur Yılan, Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun. Yandal olarak Moda ve Tasarım Bölümünü bitirmiş. Kadınlar eserlerinin ana kahramanları, kendisinden de yola çıkarak sıkışmışlık hissi, içsel mücadeleler gibi konular üzerine çalışıyor.İlham kaynağı ise gündelik hayatın kendisi, ilham almak için özel bir yere bakmanın bir faydası olduğunu düşünmüyor. Gündelik hayatta yaptığımız yürüyüş veya okuduğumuz kitabın farkında olarak veya olmayarak bizim için ilham kaynağı olabileceğine inanıyor. Yapacağı işi öncesinde bir eskiz olarak kâğıt üzerine çalışıyor, kurgusunu belirledikten sonra ise yapacağı malzemenin üzerine aktarıyor. Bu malzeme tuval veya cam olabiliyor. Üç boyutlu eserleri de bulunuyor.
Pelin Bayçelebi Demir ise hayattan beslenen Ankaralı bir sanatçı. Meraklı birazda masalsı bir yaklaşımı var. Eserleri genellikle ayrı hikâyelerin parçası olsa da bu sergide yer alan “Esaret” ve “Çelişki”adlı iki eseri birbirinin devamı niteliğinde.
Emine Şenses, Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu. İlham kaynağı şehir yaşamı ve şehrin tarihi dokusu. Eserleri kolaj, uzaktan bir şehir manzarası iken yaklaşınca ilginç detaylarla karşılıyor insanı. Her anlamda hayatın bir parçası.
Sanat dolu bu mekânı ziyaret etmenizi ve 9 Ocak’a kadar devam edecek bu sergiyi görmenizi tavsiye ederim. Ne olursa olsun umudunu yitirmemeye…
Ceylan Kayhan
