Altyazı Sinema Dergisi yeni sayısında sinema tarihinin unutulmaz oyuncu – yönetmen işbirliklerini inceliyor.
Robert De Niro ile Martin Scorsese, Müjde Ar ile Atıf Yılmaz, Divine ile John Waters, Philip Seymour Hoffman ile Paul Thomas Anderson… On yazıdan oluşan dosyada usta yönetmenlerin kendi alter-egoları olarak konumladıkları aktörlerden usta-çırak ilişkilerine, ilk görüşte aşk misali başlayan ortaklıklardan ‘verimli düşmanlıklar’a, film yapımının temel unsurlarından oyuncu – yönetmen işbirliğinin farklı suretleri ele alınıyor. Altyazı’nın 210. sayısına altyazi.net/dergi adresinden erişilebiliyor.
Yeni sayıda neler var?
Sinema tarihinin meşhur ‘yönetmen ve alter-egosu’ ikililerinden Marcello Mastroianni & Federico Fellini’yi Coşkun Liktor, Robert De Niro & Martin Scorsese’yi Burçin S. Yalçın, Klaus Kinski & Werner Herzog’u Kutlukhan Kutlu yazdı. Yönetmenin oyuncuyu görür görmez ‘vurulduğu’ ve daimi takımına aldığı durumlara örnek teşkil eden ortaklıklardan Liv Ullmann & Ingmar Bergman Kaan Denk’in, Philip Seymour Hoffman & Paul Thomas Anderson Selin Gürel’in yazısında. Alfred Hitchcock’un sinemasında daima bir “tehlike” unsuru olarak yer verdiği “soğuk sarışın”ları canlandıran Grace Kelly, Tippi Hedren ve Kim Novak gibi aktrislerle kurduğu tacizkâr ilişkinin öyküsünü ve bu yaklaşımının filmleriyle bağlantısını Erman Ata Uncu anlatıyor. Soumitra Chatterjee ve Satyajit Ray’in gerçek bir usta – çırak ilişkisine tekabül eden verimli ortaklıklarını ve Hindistan’ın Paralel Sinema akımına unutulmaz katkılarını Necati Sönmez aktarıyor. Feminizmin ve oyunbaz yaklaşımların bir araya getirdiği Müjde Ar ile Atıf Yılmaz’ın sinemasını Aslı Ildır, Delphine Seyrig ile Marguerite Duras’ın sinemasını Öykü Sofuoğlu inceliyor. Engin Ertan’ın yazısı ise, Divine ve John Waters’ın “toplumsal normlara meydan okuyan eylemleri” üzerine.