OECD eğitim raporuna göre, Türkiye’de yüksek öğrenime katılım son 10 yılda iki kat artarak yüzde 33’e yükseldi. Ancak üniversite mezunları arasında istihdama katılım yüzde 6 düştü.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) 2019 yılı eğitim raporu Türkiye’de yüksek öğrenim gören gençlerin sayısının son 10 yılda arttığını ancak istihdam olanaklarının düştüğünü ortaya koydu.
36’sı OECD üyesi olmak üzere toplam 46 ülkede eğitime dair verilerin incelendiği “Bir Bakışta Eğitim” başlıklı rapora göre, Türkiye’de 25-34 yaş arasındakilerin yüksek öğrenime katılımı son 10 yılda iki kat artarak yüzde 33’e yükseldi. 2008 yılında bu oran yüzde 15 olarak belirlenmişti.
Ancak diğer OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye’de yüksek öğrenime katılımın hâlâ düşük olduğu tespit edildi. Türkiye’deki yüksek öğrenime katılım oranı, yüzde 44 olan OECD ortalamasının 11 puan altında kaldı.
Kadın istihdamı düştü
Rapora göre, Türkiye’de yüksek öğrenim görmüş olanların istihdamında da son 10 yılda yüzde 6 düşüş kaydedildi. Bu düşüşün özellikle kadınları etkilediği, yüksek öğrenim alan kadınlar arasında 2008’de yüzde 70 istihdam oranının 2018’de yüzde 62’ye düştüğüne dikkat çekildi.
Raporda, ortaöğretime devam etmeyenlerin sayısında da düşüş olduğu belirtildi. Buna göre, 25-34 yaş arasındakilerde ortaöğrenim görenlerin oranı 2008 yüzde 60 iken, bu oran 2018’de yüzde 43’e düştü.
Eğitime yapılan harcamalar
Raporda, Türkiye’de ilköğretimden yüksek öğretime kadar her öğrenci için yapılan harcamaların hâlâ çok düşük olduğu belirtildi. Buna göre, Türkiye’de 2016 yılında ilkokuldan üniversiteye kadar her bir öğrenci için yaklaşık 5 bin 633 dolar harcandı. OECD ortalaması ise 10 bin 502 olarak belirlendi. Ancak Türkiye’de gayri safi yurtiçi hasılaya oranla eğitime yapılan katkının 2010 yılından sonra yüzde 24 arttığı kaydedildi. Bu kamu katkısının büyük bölümünün de yüksek öğretim için sağlandığı belirtildi.
Türkiye’de eğitim verilen kamu katkısının artmasına rağmen, özel sektörün katkısının da hâlâ büyük olduğu bilgisi de raporda yer aldı. Buna göre, Türkiye’deki ilk-, orta- ve yüksek öğretimde eğitim harcamalarının yüzde 25’i özel sektör tarafından karşılanıyor. OECD ortalamasına göre ise bu yüzde 10 olarak belirlendi.
Raporda, öğretmenlerin maaşlarının düşük olması nedeniyle öğretmenlik mesleğinin cazip olmadığına da dikkat çekildi.
DW Türkçe