MüziKoridor #12

Geçtiğimiz hafta Nurgül Yeşilçay, oğlunun Athena grubunu çok sevdiğini ama konser sonrası kulise gittiğinde Gökhan Özoğuz’un çok kötü davrandığını belirten zehir zemberek açıklaması ile Athena Gökhan’ı toplum linçine sundu. Yine bir iki tanınmış isimden destek de aldı.

Bildiğim kadarı ile Gökhan Özoğuz bu konu hakkında bir açıklamada bulunmadı ya da ben kaçırdım. Ama bu konuda benim bir iki kelamım olacak: Öncelikle “Kulis”in müzisyenin mahrem alanı olduğunun kavranması gerekiyor. Çünkü öyle her elini kolunu sallayanın giremeyeceği; müzisyen izin vermedikçe herkesin buna anlayış göstermesi gereken çok özel bir alanı aslında “Kulis” dediğimiz yer.

Şimdi Nurgül Yeşilçay’ın oğlu kulise ne sıfatla ulaşıyor; tanınmış bir anne – babanın oğlu olması torpili ile değil mi? Yani orada bileti ile gelen ve Athena’yı çok seven birçok gencin ulaşamayacağı bir yere ayrıcalıkla ulaşıyor. Bakın torpili, hak ve hukuku hep en tepede aradığımız ve kendimize ayna tutamadığımız için bugün böyle yönetiliyoruz. Ben Nurgül Hanım’dan Kulis mahremini anlar bir empati ve hatta kendi vasfını kullanarak oğluna böyle bir ayrıcalık tanımaması gerektiğini bilmesini beklerken o kuliste iyi ağırlanmadığı için müzisyeni halkın önüne atıyor.

Nurgül Hanım’a sormak istiyorum: Çok zorlu bir dizi seti sonrası karavanınızda dinlenirken sizi ziyarete gelen tüm hayranlarınızı içtenlikle kucaklayabiliyor musunuz? Gökhan için bu sözleri söylemiş olmanız için bunun olması şart çünkü.

Aleyna Tilki’nin müzikal yolculuğunu sıkça dile getiren müzik yazarlarından biriyim. Geçtiğimiz hafta canhıraş bir şekilde engellendiğini anlattığı bir videosu bomba gibi düştü.
Yok! Yanlış oldu… Konunun gündeme bomba gibi düşmesi gerekirken iki-üç konuşuldu ve şimdiden unutuldu. Ve Aleyna da kaderine terk edildiği izlenimini en az benim kadar hissetti muhtemelen.

Aleyna çok genç bir müzisyen, kendisinin de olası birçok hatası işin detayını bilmeyen ama müziği takip edenlerce hissedilir şekilde yansıyor olsa da ve yine üslubunu doğru bulmadığım bir şekilde yaşadıklarını anlatmış olsa da; anlattıkları yenilir yutulur konular değil. Bunu söyleme cesaretinin karşılığı çok daha farklı ses getirmeliydi. Ama müzik piyasasında hangi doğru, çıkarcı yanlışı alt edebildi ki bu konular alt edebilsin değil mi?

Mesela birlikte düet yaptığı müzisyenlerden takip edebildiğim kadarı ile bu konuda bir açıklama yapılmadı, Aleyna ile özel olarak konuşan olduysa ne âlâ… Çünkü eğer abilik, ablalık yapıp; yol gösterici olmadılarsa, son yazılarımdan birinde bahsettiğim çıkar için stüdyoda buluşup ruhsuz kayıtlar yapıp yollarına bakan ve o çok eleştirdikleri yönetimlerden farkı olmayan bir yapıyı kendileri de yaşıyorlar demektir. Ortak çalışmaya girmenin de bir sorumluluğu olmalı yazımda anlattığım gibi:

MüziKoridor #11

Ve yine dönüp dolanıp yönetimlerin düzelmesini beklerken, biz kendi alanımızda çıkarımıza ters düşse bile yardıma ihtiyacı olana el uzatıyor, doğru yolu gösteriyor muyuz? Bunu sorgulamak lazım. Yoksa herkes gibi kendi ekmeğimizde oldukça, yukarıdakiler de kendi ekmeğinde o zaman… Fark yok; bilmem anlatabildim mi?

Ve Aleyna… Yazımın başında onun da aslında birçok hatası olduğuna değinmiştim. Aslında hiçbirisi onun hatası bile sayılmamalı. Hatta reşit olmadan girdiği bu camiada sürükleniyormuş hissini geçtiğimiz yıl da şu yazımla dile getirmiştim:

Aleyna’nın müziğini de konuşalım mı artık?

Aleyna’nın hissettiği müzik ile yaptığı müzik arasında hep bir uyuşmazlık hissettim. Ve bunu da kendi kalemim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Hatta yazımın sonunda eklenen video benim yazımdan sonra YouTube’dan kaldırılmış olsa da Aleyna’nın daha arabesk kökenli şarkıları nasıl içten okuduğunu hemen hepimiz biliyoruz zaten, kanıta ihtiyaç yok.

Ve Aleyna’nın ailesine de sözüm var. Bir aileden star misyonu ile birinin çıkmaya çalışması diğerlerinin de sorumluluğunu gerektirmeliydi. Şarkı söylemeyi basite indirgeyecek şekilde annesi başta herkes şarkıcı olmaya soyundu. Bu kendilerine ne kazandırdı bilmiyorum ama Aleyna Tilki hanesine eksi yazıldı, onun işinin ciddiyetinin kaybolmasına neden oldu. Katılırsınız katılmazsınız ama Aleyna’dan bir star olabilecekken şu hali hepinize dert olmalı.
Onu reşit olmadığı bir yaşta doğru yönlendirmek önce ailesinin göreviydi, yanlış gidenin önünü kesmek de…

Son Dakika Notu: Yıldız Tilbe Aleyna’ya şarkılar verdiğini ve kıvançla beklediğini Twitter sayfasından duyurdu. Aleyna’nın o hep bahsettiğim ruhunu verdiği tarzdaki şarkılar tam da Yıldız Tilbe’den çıkacak şarkılar olabilir. Bu destek Aleyna’ya yönünü bulduracak bir çıkış mı yoksa yine birinin daha yörüngesine girip savrulacak mı, zaman gösterecek.

Sevgili müzisyenler ödül alırken gösterdiğiniz mutluluğu hakkınızın yendiğini düşündüğünüzde anlayış şeklinde göstermiyorsanız demek ki sizin de o ödülü zamanında hakkınızla almadığınız anlamını çıkarıyorum.

Ne kadar başarılı olursanız olun, seçilememe durumunda “zaten siz o ödüllerin nasıl olduğunu biliyor musunuz?” minvalli açıklamalarınız durumu en başından bildiğinizi ama siz ödül aldığınız zaman göz yumduğunuzun açık delili olarak yer alıyor zihnimde. Yani yine yönetimden beklediğimiz hak – hukuk – adalet bizim lehimize olunca susan, ama bu çıkar durumu üstelik de tam hak ettiğiniz dönemde sizi görmemeye başlayınca konuşan taraftasınız demektir.

Burada adı geçen isimlerin hepsinin belirli bir siyasi görüşe karşı olduklarını, haktan yana söylemleri olduğunu düşündüğümde ve bireysel çıkarlarındaki davranışlarını tarttığımda neden böyle yönetildiğimizi anlamak çok da zor değil.

Bu ödül törenleri ile ilgili başka dikkat çekici nokta da eş-dost-tanıdıktan oy istemek. Her şey gibi bu da “Ben gerçekten bu adaylığı hakkediyor muyum?” sorgusunun ötesinde “Yakınımsın o zaman bana oy vermelisin” baskısının karşılığında yine aynı döngüye geliyoruz; Hak ediyor musun? Adaylığı ve hatta oyu… Minik dünyamızdaki torpillerin büyük resimde hayatımızı nasıl etkileyeceğini görmemek bu kadar zor olmasa keşke.

Ödüllerini atan, satan ya da yarışmalarda oy isteyen müzisyenlere kötü bir haberim var; ödüllerin ucuzladığı gibi yakın gelecekte dinlenme sayılarının da bir anlamı kalmayacak ve siz bu sefer o konularda bildiklerinizi dökeceksiniz ortalığa; muhtemelen servisten şarkılarınızı da silersiniz siz; bir anlamı kalmadığında… Tepkinizi net bir şekilde göstermek için!

Bugünün susan ve nemalananları, yarının eylemcileri.
Yazın bir kenara…

MüziKoridor için seçtiğim şarkılarla yazımı sonlandırıyorum.
Müziğin ve sanatın hayatımızdaki etkilerini ve yönetimle bağını fark ettirmeye çalıştığım yazımı okuyan herkese teşekkür ederim.
İyi dinlemeler.