Sinema sektöründe kabul edilen yeni yasa, müzik sektörünü de umutlandırdı. Özellikle dijitalleşmeden doğan telif hakkı sorununa dikkat çeken MÜYORBİR yönetimi, “Sanatta üretimin ve çeşitliliğin artması için sanata ve sanatçıya devlet desteği şart” çağrısında bulundu.
Geçtiğimiz hafta ‘5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkındaki Kanun’da yapılan değişiklikler sinema sektörünü ve sinemaseverleri oldukça memnun ederken, gözler müzik sektörüne çevrildi. Uzun süredir dijitalleşmenin getirdiği bazı sorunlarla boğuşan müzik yorumcuları, benzer bir yasanın müzik sektörü için de kabul edilmesi temennisinde bulundu.
Yönetim koltuğunda müziğin usta isimlerinden Burhan Şeşen, Belkıs Akkale, Edip Akbayram, Onur Akın, Metin Özülkü, Suzan Kardeş, Hüseyin Turan, Tolga Sağ ve Suavi’nin oturduğu Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR), konuyla ilgili “Sanatta üretimin ve çeşitliliğin artması için sanata ve sanatçıya devlet desteği şart” açıklamasını yaptı. Sanatçıların yeniden üretebilmek için sadece ürettiğinin hakkını almak istediğini vurgulayan MÜYORBİR Başkanı Burhan Şeşen, “Dijitalleşme ile birlikte müzik dinleme alışkanlıklarının değişmesi sanatçılar açısından hem olumlu hem de olumsuz sonuçları beraberinde getirdi. Mevcut telif hakları yasası bu değişime hızlı bir şekilde cevap veremediği için sanat ve sanatçıların hak kayıpları her geçen gün arttı. Bu da üretimde kalitenin ve çeşitliliğin azalmasına neden oldu” dedi.
Suzan Kardeş: Eserler 70 yıl sonra kamuya mal oluyor
Bestecinin, söz yazarının ve yorumcuların hakkını henüz onlar yaşarken korumanın en başta devletin görevi olduğunu belirten Suzan Kardeş de sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de ev gibi, arsa gibi somut mülkiyetler sonsuz bir döngü içerisinde babadan oğula, oğuldan anneye, anneden kıza geçip onların bu haklarından faydalanmasını sağlarken, soyut mülkiyet olarak adlandırdığımız şarkılarımız, eser sahiplerinin ölümünden 70 yıl sonrasına kadar korunup sonrasında kamuya mal oluyor.”
Edip Akbayram: MÜYORBİR kurumlar vergisinden muaf olmalı
Sanatçıların üzerindeki mali yükümlülükleri iyileştirecek düzenlemeler istediklerini belirten Edip Akbayram, “Sanatçıların üretimini teşvik edecek destekler bekliyoruz. Müzik alanında 5846 sayılı yasayla kurulmuş, TC Kültür Bakanlığı’nın mali ve idari denetiminde olan farklı alanların haklarını takip eden meslek birlikleri bulunuyor. Bu kurumlar seçimle iş başına gelmiş üyelerden oluşup, eser sahipleri, yorumcular ve yapımcıların haklarını takip ediyorlar. Kâr amacı da gütmüyorlar, ticari işletmeler değiller. Temennimiz müzik alanında faaliyet gösteren eser sahipleri meslek birliklerine uygulanan kurumlar vergisi muafiyetinin, Türkiye’deki tek yorumcu meslek birliği MÜYORBİR’e de uygulanmasıdır” diye konuştu.
Tolga Sağ: Çalışma koşuluna göre sigorta şart
Bunlara ek olarak sanatçıların çalışma koşullarına uygun, özel olarak sigortalanmalarını sağlayabilecek bir sistemin oluşturulmasını istediklerinin altını çizen Tolga Sağ, “Ne yazık ki sanatçıların sigorta kapsamında güvencesi çalışma koşullarından dolayı sağlanamıyor. Bu konuda bakanlıklarla birlikte çalışmak ve gerekli düzenlemenin yapılması için destek vermek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Hüseyin Turan: Fahri tanıtım elçisi sanatçılara vize kolaylığı olmalı
Sanatçıların konserler, festivaller ve fuarlar dolayısıyla çok sık seyahat ettiğini söyleyen Hüseyin Turan da şunları kaydetti: “Gelişmiş ülkelerde sanatçılara vize kolaylığı sağlanabiliyor. Bu koşulların ülkemizde de gerçekleşmesini istiyoruz. Zira bir sanatçı, yabancı bir ülkede sadece performans sergilemiyor aynı zamanda kendi ülkesinin kültürünü, tarihini, geleneklerini de taşımış oluyor. Diğer bir ifadeyle ülkesinin fahri tanıtım elçiliğini de üstleniyor. Bu konuda Kültür Bakanlığımız başta olmak üzere tüm ilgili mercilerden destek bekliyor, bir an evvel Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’nın hayata geçmesini diliyoruz.”