Netflix‘in yeni belgeseli “The Menendez Brothers“, 1989’da Beverly Hills’teki aile malikanelerinde anne ve babalarını av tüfekleriyle öldürmekten hüküm giyen Lyle Menendez ve Erik Menendez‘in hikâyesini yeni bir bakış açısıyla sunuyor. Alejandro Hartmann‘ın yönettiği belgesel, kardeşlerle yapılan 20 saatlik yeni telefon görüşmelerine dayanıyor ve olayın perde arkasına ışık tutuyor.
Belgesel, hayatta kalan aile üyeleri, gazeteciler, ilk davanın savcısı ve 1990’lardaki iki ceza davasından birçok jüri üyesiyle yapılan yüz yüze röportajları da içeriyor. Bu yapım, Netflix’in 19 Eylül’de yayınlanan ve büyük ilgi gören “Monsters: The Lyle and Erik Menendez Story” adlı gerçek suç dramasının ardından geldi.
Davanın Geçmişi ve Yeni Gelişmeler
1994’te ayrı jürilerle sonuçsuz kalan ilk davanın ardından, Lyle ve Erik 1996’da yeniden yargılandı ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. İkinci davada hâkim, kardeşlerin ebeveynlerini yıllarca süren cinsel, duygusal ve fiziksel istismar sonucu korku nedeniyle öldürdükleri savunmasını destekleyen tanıklıkların çoğunu kabul etmedi.
Son yıllarda dava, özellikle istismar iddialarını destekleyen yeni kanıtların ortaya çıkmasıyla birlikte, bir nevi toplumsal mesele haline geldi. Ünlüler ve genç sosyal medya kullanıcıları, kardeşlerin serbest bırakılması için kampanyalar yürütüyor.
Belgesel, iki ana nokta üzerinde duruyor:
- #MeToo hareketinin ardından, kamuoyunun kardeşlerin “kusurlu meşru müdafaa” iddiasına daha açık olabileceği fikri.
- Davaların gerçekleştiği dönemin önemi. İlk dava, O.J. Simpson davasının medya sirkine bir ön hazırlık olarak televizyondan yayınlanmıştı. İkinci dava ise Simpson’ın cinayetten beraat etmesinden sonra başlamıştı.
Los Angeles Bölge Savcısı George Gascón’un Açıklaması
Geçtiğimiz günlerde Los Angeles Bölge Savcısı George Gascón, davayı yeniden inceleyeceğini duyurdu. Gascón, “Bize sunulan yeni bilgileri incelemek için ahlaki ve etik bir yükümlülüğümüz var” dedi. Bu gelişme, belgeselin ortaya attığı iddiaların yeniden değerlendirilmesine yol açabilir.
Birinci davada yedek jüri üyesi olan Betty Oldfield‘in, hapisteki Erik Menendez ile yazıştığını ve ondan bir yağlı boya tablo aldığını anlatması gibi ilginç detaylar da belgeselde yer alıyor.
Son yıllarda çıkan kitaplar, belgeseller ve diziler, kardeşlere başlangıçta olduğundan daha sempatik bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Bu yeni belgesel ve Netflix dizisi, kamuoyunun dikkatini bir kez daha bu tartışmalı davaya çekmiş durumda.