Malinga’nın sırrı çözüldü: Sapan atışının fiziği

Kriket topunun aerodinamiği üzerine yapılan yeni araştırma, Lasith Malinga'nın yatay kol pozisyonuyla yaptığı atışların neden bu kadar etkili olduğunu açıklıyor.

0

Fizikçiler, atıcı Lasith Malinga‘nın kariyerinin neden bu kadar başarılı olduğunu anlamak için bir rüzgâr tünelinde kriket topunu inceledi. Yataya yakın kol pozisyonuyla yapılan atışlar üzerine gerçekleştirilen bu çalışma, Physics of Fluids dergisinde yayımlandı.

Araştırmacılar, sonuçların “kriket oyununda alışılmadık atış tekniklerinin geliştirilmesi için değerli bilgiler sağladığını” belirtiyor.

Kriket atıcıları genellikle kollarını neredeyse dikey konumda tutarak atış yaparlar. Ancak Sri Lankalı yıldız Lasith Malinga, topu yataya yakın bir kol pozisyonundan, dikişi neredeyse yere paralel olacak şekilde fırlatarak farklı bir taktikle büyük başarı elde etti. “Sapan” atışı olarak da bilinen bu teknik, Malinga’nın vatandaşı Matheesha Pathirana gibi bazı diğer atıcılar tarafından da benimsendi.

Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Amity Üniversitesi Dubai’nin makine mühendisliği bölümünde araştırmacı olan ve çalışmanın ortak yazarı Kizhakkelan Sudhakaran Siddharth, “Kriketçilerin sergilediği benzersiz ve alışılmadık atış stilleri, özellikle maçın erken aşamalarında yeni bir topla gösterdikleri ustalığı vurgulayarak büyük ilgi çekti. Bu atıcıların teknikleri sıklıkla vurucu oyuncuları yanıltıyor ve bu da onları oyunun hemen her formatında, maçın tüm aşamalarında etkili kılıyor.” dedi.

Kriket fiziği alanında daha önce yapılan çalışmalar, topun dönüşünün yanı sıra, akışkanlar dinamiği, hava hızı ve top boyutlarının bir kombinasyonu olan Reynolds sayısının, topun uçuş sırasında ne kadar yön değiştirdiği ve dolayısıyla bir vurucu için topu vurmanın ne kadar zor olduğu üzerinde büyük bir etkisi olduğunu göstermişti.

Amity Üniversitesi ekibi, çoklu tüpler ve bir görüntüleme sisteminden oluşan bir cihaz kullanarak, bir rüzgâr tüneli içinde dönen bir topu inceledi. Siddarth, “Bu yöntem, spor bağlamında karşılaşılan karmaşık ve dinamik durumları bir rüzgâr tüneli ortamında yeniden oluşturmak için mükemmel bir yaklaşım olduğunu kanıtladı.” diye ekledi.

Ekip, topun etrafındaki alçak basınçlı bölgelerin değişim şeklinin, Magnus etkisi olarak bilinen bir fenomenden yararlanmasına yardımcı olduğunu keşfetti. Bu etki, topun uçuş sırasında yön değiştirmesine olanak sağlayan hava hareketlerine neden oluyor.

Araştırmacılar, bir sonraki aşamada topun yıpranması gibi diğer faktörlerin aerodinamiğini nasıl etkilediğini incelemeyi planlıyor.

Önceki İçerikBatu Şallıel’den yeni single: “Constellation”
Sonraki İçerikSanatın Asi Dâhisi: Jackson Pollock
Abone Olun
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments