5.1 C
İstanbul
Pazartesi, Aralık 23, 2024
Ana SayfaHaberlerBilim & Teknoloji"Kayıp Kıta Atlantis" miti gerçek oldu; üstelik Avrupa'nın tam göbeğinde!

“Kayıp Kıta Atlantis” miti gerçek oldu; üstelik Avrupa’nın tam göbeğinde!

Bilim insanları Dünya’nın iç katmanlarına batmaya devam eden ancak topraklarının bir kısmı hala görünür durumda olan yeni bir kıta keşfetti.

Utrecht Üniversitesi’nden araştırmacıların ortaya çıkardığı ve 200 milyon yıl önce Kuzey Afrika’dan kopmuş kıtasal kabuk parçasına, Adriyatik bölgesinde bulunması sebebiyle Büyük Adria (Greater Adria) ismi verildi.

Kıtanın büyük kısmı Dünya’nın manto tabakasına batmış durumda olsa da kara parçasının bir kısmı yeryüzündeki görünürlüğünü sürdürüyor. Görünebilir kısım İtalya’nın kuzeyindeki Turin şehrinden güneyindeki Puglia bölgesine bir şerit boyunca uzanıyor.

Araştırmanın başındaki isim Douwe van Hinsbergen şunları söyledi:

Atlantis’i unutun (…) Çok sayıda turist, farkında bile olmadan tatillerini her yıl kayıp kıta Büyük Adria üzerinde geçiriyor.

Akademik bilimsel yayın Gondwana Research’te yayımlanan makaleye göre bu kara parçası 200 milyon yıl önce Kuzey Afrika’dan koptu ve ardından karmaşık bir tektonik levha sistemi boyunca kayarak Akdeniz bölgesini oluşturdu.

Van Hinsbergen sözlerine şöyle devam etti:

Son derece basit bir jeolojik karmaşa (…) her şey eğilmiş, kırılmış veya üst üste binmiş. Bunu mesela Himalayalar’la karşılaştırırsanız görece basit bir sistem gösteriyor. Orada 2000 kilometreden daha uzun mesafe boyunca uzanan birkaç fay hattı bulabilirsiniz.

Kıtanın yeryüzünde bulunmayan kütlesinin büyük kısmı ülkenin batısında sular altına battı ve mercan resifleri, sığ sular veya tortuların çökerek oluşturduğu katmanlarıyla kaplandı. Bu çökeltiler sırayla kayaçlar oluşturmaya devam etti. Bu esnada da kıta Alplerde, Apeninlerde, Balkanlarda, Yunanistan ve Türkiye’de dağlık alanlar oluşturarak ve tektonik plakaların altına batarak gözden kayboldu.

Kıtanın kapladığı bu devasa alan nedeniyle bölgenin jeolojik tarihinin, bilim insanlarınca daha fazla incelenmesi gerekiyor. Araştırmacılar Trias jeolojik devrinden bu yana yerkürenin evrimini haritalandırmaya ve jeolojik geçmişi her yönüyle anlamaya çabalıyor.

Van Hinsbergen şunları açıkladı:

Bu sadece geniş bir bölge olmakla kalmıyor diğer yandan 30’dan fazla ülkeye de ev sahipliği yapıyor. Bu (ülkelerin) hepsinin kendi jeolojik araştırmaları, haritaları ve evrimsel geçmişle ilgili kendi fikirleri var. (Jeolojik) araştırmalar genellikle ulusal sınırların ötesine geçmez. Bu yüzden bu bölge sadece jeolojik açıdan parçalanmış değil.

Bilinmeyen kara kütleleri ilk defa bu araştırmada keşfedilmedi. 2017’de Güney Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi’nden araştırmacılar Mauritius adasının, yaklaşık 180 milyon yıl önce parçalanarak Afrika, Güney Amerika, Antartika, Hindistan ve Avustralya’yı oluşturmak için kopan 200 milyon yıllık Gondwana “süper kıtasının” bilinmeyen bir parçasının tepesinde bulunduğunu keşfetmişti.

Yeni Zelanda’nın resmi jeolojik araştırma kurumu GNS Science’dan araştırmacılar ülkenin, Büyük Okyanus’un güneyinde çoğu kısmı okyanusun altındaki Zealandia isimli çok daha büyük bir kara kütlesinin üzerinde oturduğunu keşfetmişti. (Vincent Wood)

Çeviren: Umut Can Yıldız / Independent Türkçe
Editör
Editörhttps://www.nouvart.net
Hayatın yapı taşı sanat ve temeli bilim arasında bir köprü, her türlü gündemi birleştirici bir haber ve yaşam portalı; NouvArt
RELATED ARTICLES
Abone Olun
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Most Popular