Onu ilk dinlediğim geceyi hatırlıyorum.
Bir gece yine Soundcloud’un başına oturmuş, keşfe çıkmıştım ve Sadece’yi dinledim ilk…
Bir yandan diğer şarkıları dinlerken Sadece’yi Soundcloud linkinden @dinliyorum_tt sayfasına eklemiştim bile…
Şarkının girişine de;
“Şarkısında hep bir hikayesi olan ve o hikayeyi dinleyenine hissettirebilen harika bir anlatıcı Kalben…” yazarak.
Sonra o geceyi Kalben’e ayırdım. Bir yandan tanıdık, bir yandan yeni…
Bu anlam veremediğim tanıdıklığın nedenini çözmem çok da zor olmadı ilerleyen saatlerde. Zira ‘Sadece’ şarkısı ile beni çarpan Kalben’i ben çocuk kitaplarından tanıyordum aslında.
Şarkısını yayınlarken yazdıklarım ne kadar da yerindeydi… Şimdi daha emindim artık.
O geceden sonra sık sık Kalben yayınlanmaya başlandı Alternatif Dinliyorum sayfasında. Üzerinden 1-2 ay geçti geçmedi,
Sofar Sounds Istanbul’da sahne aldılar bir de…
Ama ne sahne!!!
O günden bu yana aslında -sessiz de değil ama derinden olduğu kesin- bir Kalben fırtınası var müzikseverler arasında.
Kulaktan kulağa başlayan Sofar sayesinde filizlenen, kulaktan kulağa durumunu çoktan aşıp geniş kitlelere ulaştıran bir fırtına…
Ve şimdi Kalben’in tüm bu güzel, içten, sade ama derin şarkılarını bir albümle bizlere sunuyor olmasının mutluluğunu en az kendisi kadar hissediyorsak, müziğin gücünü hissediyoruz demektir.
Yılın ilk aylarında çıkmasına rağmen, yılın şimdiden en iddialı albümü Kalben’le…
Sadece…
Müzik…
Sadece…
Müzik…
Sadece….
Hep müzik olsun…
Ama çocuk kitaplarını da unutmasın…
