Gabo İllias’ın ironik hikayesi, 25 Mart Cumartesi 17.00’da ve Nisan ayı boyunca Asmalı Sahne’de izleyiciyle buluşuyor.
“…..Placida Linero Yozgat’tan çıkmayan anam, José Arcadio Buendía tarlada gocuğu ile kalp krizinden ölen babam, Ursula İguaran horantanın ortasında bağıran ninem, Pablo Vicario’da abim… Bağrı açık gömleğiyle dalyan gibi süzülen abim.”
Yozgat… Metro İstasyonu…. Hayaller…. Kaybedişler….Ve Gabriel Garcia Marquez….
Şubat ayında prömiyer yapan GABO İLLİAS’I Elçin Gürler yazarken Tamer Can Erkan’ın rejisi ile sahneleniyor. Tek kişilik oyunda İlyas karakterine Lütfi Can Bulut hayat veriyor. Asmalı Sahne ve Monologlar Müzesi ortak yapımıyla hayata geçirilen oyunun proje danışmanı başarılı yazar Ahmet Sami Özbudak. Yeni metinleri hayat geçirmenin gururunu yaşayan Monologlar Müzesinden çıkan metin yazar, yönetmen ve oyuncunun tek ses bir ruhla sahnelendiği ilginç bir konuya sahip.
29 yaşındaki bir Metro Güvenlik Görevlisi olan İlyas, yaşadıklarına rağmen hayallerine tutunan bir genç adam. Yerin beş kat altında görünür olmaya çalışırken babası saydığı Marquez yani Gabo; İlyas’ın yolculuğu boyunca onu izleyecek, yol gösterecek ancak yerin altından yeryüzüne çıktığında İlyas bu dünyada hep yalnız olduğunu anlayacaktır. İnsan ister Yozgat’ın bir köyünde ister İstanbul’da bir öğrenci yurdunda isterse Kolombiya’da bir kasabada olursa olsun karanlığın pençesindedir. Yozgat’tan Kolombiya’ya uzanan bir kompartımandan aidiyetsizlik, kaybolmuştuk ve ironiler üzerine eleştirel bir oyun Gabo İllias sıradan bir adamın aklından geçen sıra dışı şeylerin yolculuğuna çıkartıyor.
Gabo İllias’ın yazarı Elçin Gürler, Marquez’i Yozgatlı İlyas’ın güvenlik görevlisi olarak beklediği istasyona koyarak bizi İlyas’ın büyülü yalnızlığı ile baş başa bırakırken şunları söylüyor: “İlyas, her gün gördüğümüz ancak hayatını pek de merak etmediğimiz sıra dışı bir adam. Yirmi dokuz yıllık yaşama pek çok hikâye sığdırmış ve bu topraklarda yaşadığı için her gün yeni hikâyeler ekleyecek gerçek bir kişi. İlyas ya da İllias ya da Elyasa. Her kim olursa olsun aslında hepsinin geçmişi aynı. Bir metro güvenlik görevlisinin aklından geçenler bizi bazen güldürüyor, bazen şaşırtıyor bazen de İlyas’ın her şeye rağmen hayatta kalma mücadelesi kendi hayatımızla yüzleştiriyor.”