“Ben Ölmeden Önce” şarkısıyla hafızalarda hâlâ yer edinen Fatih Erdemci, 18 yıl aradan sonra sevenlerinin karşısına yeni albümü “Kapılar” ile çıktı. Kendisiyle son albümü hakkında konuştuk.
– Merhaba öncelikle yeni albümünüz “Kapılar” hayırlı olsun, bizlere biraz bu albümden bahseder misiniz?
Fatih Erdemci: Çok uzun zaman sonra dinleyicilerin karşısında olduğum bu albüm yine uzun süren bir çalışmanın ürünüdür. İçerisindeki parçaların bazıları yine çok eskilere dayanır, bazıları ise yakın zamanda bestelenmiş şarkılardan oluşmaktadır.
Albümde yer alan tüm şarkıların tümünün söz ve müzikleri bana ait. Parçaların tümünün aranjörlüğünü besteci ve orkestra şefi Murat Cem Orhan üstlendi. Albüm kayıtları Ege Semercioğlu Stüdyolarında gerçekleştirildi, mastering: Çağlar Türkmen, mix: Murat Bulut tarafından yapıldı. Canlı enstrüman kayıtlarında akustik gitar: Fatih Erdemci, bas gitar: Sıtkı Sencer Özbay, elektrik gitar: Veysel Çolak, tuşlu çalgılar: Murat Cem Orhan, davul: Yuşa Katı, çello: Çağ Erçağ, yaylı dörtlüsü: Altın Dubleler, kontrbas: Baran Say, trompet-flugelhorn: Ege Cengiz, obua: Sezai Kocabıyık, geri vokal: Burcu Durmaz eşlik ettiler. Akın Eldes gitar solosuyla, Pamela Spence vokaliyle albüme destek verdi. Albüm fotoğrafları İranlı sanatçısı Nima Mohseni tarafından çekildi.
– Albüm uzun zamandır beklenen bir çalışmaydı ve sürpriz bir şekilde sevenleriniz ile buluşturdunuz; albüme dair aldığınız yorumlar nasıl?
F.E.: Sürecin uzun olması “Kapılar” albümünü hem benim hem de sevenlerim açısından sabırsızlıkla beklenen bir albüm haline getirdi. Dinleyiciler beni, ben de dinleyicileri çok özlemişim. Uzun sürede hazırlanan bu albüm umarım uzun soluklu olur.
– En son sizi 2012 yılında yayınladığınız “Anlat Hikayeni” isimli çalışmanız ile dinlemiştik ve bu anlamda ilk albümünüz “Yaşamak Zor (1999)” ile de Kapılar albümünüzün arası bayağı uzun diyebileceğimiz bir zamanı içeriyor; bunun temel sebepleri nelerdi ve bundan sonra sizi yine böyle özleyecek mi sevenleriniz?
F.E.: Yaşamak Zor albümünün yayınlanmasından kısa bir süre sonra plak şirketinin kapanması ile başladı bu süreç. Yeni plak şirketi arayışları içinde devam ettim ve bir süre sonra da açıkçası bir küskünlük dönemi yaşadım. Ancak bunu sürdürmek bir müzisyen için çok mümkün değil. Bu dönem içerisinde oluşan besteleri yeni bir albümde oluşturma fikri ve kararından sonra da her şey çok kolay yürümedi açıkçası. Müzik şirketleri ile uzun süren görüşmelerimiz, toplantılarımız devam etti. En sonunda parçaları sahnede grup arkadaşlarımızla birlikte tepkileri yaşayarak değerlendirip oluşturmaya karar verdim. Sonrası da albümün biraz da titizlikle hazırlanmasından kaynaklanan bir dönem. Ancak bu albümle birlikte dinleyicilerin tepkilerinden anlıyorum ki ara uzun sürmüş ve çok özlenmişim. Üçüncü albüm için besteler hazırlanmaya bile başladı. Umarım tekrar böyle bir ayrılık yaşamayız dinleyicilerimle…
– Sizi ilk olarak ben hala dün gibi hatırlarım, 1998 yılında yayımlanan 9’da 9 isimli albümde seslendirdiğiniz ve bugün Türk Rock Müziği’nin klasikleri arasında yer alan “Ben Ölmeden Önce” isimli çalışmanızla tanımış ve bu şarkıya her yönden hayran olmuştum, doğal olarak bu şarkınızın hikayesini hep merak etmişimdir. Bizlerle paylaşmak ister misiniz?
F.E.: Beste yaparken genellikle önce bir melodi ya da kelime üzerinden yürüyüp, devam ederek şarkıyı tamamlarım. Bu parçada bu şekilde oluşmuştu. Sıkıntılı bir dönemde aklıma gelen “Ben ölmeden önce” kelimesinin arkasından bestelenmiş bir parça. Özel ve çekici olmasının sebebini de aslında bu sadelik olarak görüyorum. Süslü ve anlaşılmaz değil; basit, insana dair yaşam ve ölüm gibi temel iki kavram etrafında dolaşan ve bir taraftan da isyandan beslenen yapısı ile beğenildiğini düşünüyorum.
– Ben Ölmeden Önce yine kısa bir zaman önce yitirdiğimiz sevgili Harun Kolçak tarafından da yorumlanmıştı, bu nasıl gerçekleşmişti?
F.E.: Parça pek çok kişi tarafından yorumlandı. Sevgili Harun Kolçak da şarkıyı kendi albümünde yeniden yorumlamak istedi. Benim için gurur vericidir.
– Yeniden albümünüze gelecek olursak, “Kapılar” enfes bestelerin yanında yine enfes şarkı sözleriyle de ilgimi çekti elbette ve başta “Kapılar” olmak üzere “Susma”, “Nereye Böyle”, “Sırlarım Var”, “Olsun Varsın” ve “Siz Ne Anlarsınız” albümde en çok etkilendiğim çalışmalar oldu diyebilirim; şarkı sözlerinizde nelerden beslendiniz ve elbette bu denli güzel sözler yazan bir sanatçımıza sormak isterim, en çok etkilendiğiniz şair ve şarkı sözü yazarları kimler?
F.E.: Açıkçası şarkı sözü üzerine ya da omurgasına bir beste yapmak ya da bir besteye şarkı sözü uydurmak şeklinde gelişmiyor bendeki beste ve şarkı sözü birlikteliği… Genellikle bir duygu ve o duyguya ait bir kelime ya da müzikal parça üzerinden şarkı oluşuyor ve kemikleşiyor. Sözden çok genellikle duyguyu barındıran sesleri oluşturunca ona ait kelimeler ya da sözler zinciri oluşturmak şeklinde çalışıyorum. Yazın türü olarak şiir belki de en az beslendiğim alan denebilir. Hayatın kendisinin beslenmek isteyen için her yönü ile sınırsız ve muhteşem olduğunu düşünüyorum.
– Fatih Erdemci, 18 yılın ardından ikinci albümünü piyasaya çıkardı ve ilk albümünüz çıktığı dönemde Türkiye’de Rock çok farklı bir yerdeydi ve şimdi ise çok daha farklı bir yönde.. Siz, bize o dönemle bu dönemi düşündüğünüzde Türk Rock müziğinin şu anki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
F.E.: 90’lar dönemindeki rock batılı tarzda üretilen bir alt yapıya sahipti. Ancak şimdi görüyorum ki her elektrogitar kullanılan her proje rock olarak değerlendiriliyor. Müzikal olarak ilk başta rock gibi duyulsa da tavernadan arabeske varan tavırlarda “rock” duymak mümkün olabiliyor. Dolayısıyla 90’lara göre bugünün rock anlayışını içi boşaltılmış olarak tanımlamak zor olmaz.
– Albümünüzde yer alan “Susma” isimli çalışmanızda Pamela Spence size eşlik etmiş, bu da albümü en özel kılan sebeplerden biri kanımca, peki bu güzel düetin fikri nasıl ortaya çıktı?
F.E.: Kendisi ile Ben Ölmeden Önce’yi albümüne almak istediğinde tanıştık. Daha sonra beraber sahne aldığımız zamanlar da oldu. Vokal olarak albüme yakışacağını düşündüm ve rica ettim kendisinden. “Susma” adlı parça kendisinin seçimi oldu. Tekrar teşekkür ederim kendisine…
– Sizin daha önceki çalışmalarınızda şarkılarınızın klipleri de çok etkili olmuştu, bu albümü dinlerken de 9’u arasından acaba hangisine ve nasıl bir klip gelecek diye düşünmedim değil, o yüzden size sormak isterim. Klibiniz hangi çalışmaya gelecek ve genelde aldığınız tepkiler hangi şarkıları işaret etmekte?
F.E.: Yaşamak Zor albümünde klip çekilen iki şarkım vardı. Suçum Değil parçasına Hakan Yonat, Ben Ölmeden Önce parçasına Ömer Faruk Sorak klip çekmişti. Her iki klipte kendi zamanlarına göre çok etkileyici klipler olarak hafızalarda kaldı. Kapılar albümü için “Sırlarım Var” ve “Kapılar” adlı şarkılar ilk etapta klip yapmayı düşündüğümüz parçalar olarak öne çıkıyor.
– Son yıllarda en çok beğendiğiniz albümler hangileri oldu, bizlere kimleri önerirsiniz?
F.E.: Mehmet Güreli – Zamboni Sokağı; MFÖ – Kendi Kendine; Jehan Barbur – Uyan.
– NouvArt olarak sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür eder ve başarılarınızın devamını dileriz, Son olarak bu satırları okuyan dostlarımıza neler söylemek istersiniz?
F.E.: Kapılar titizlikle hazırlanmış uzun bir emek sonucu ortaya çıkmış bir albüm. Umarım zevkle ve beğenilerek dinlenir. Ben de burada sevenlerle buluşmama yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim. Sevgiyle kalın…
Gökhan Toker