Yazardan Direkt Yayınevi’nden yayımlanan ve Macarca’ya da çevrilen Ezgi Demir imzalı Sonsuzluktakiler, görsel ve düşsel bir serüveni keşfetmek isteyenleri bekliyor.
Yaşamak için son bir şans verilse geçmişi düzeltmek mi ağır basardı yoksa geçmişi hiç düşünmeden yeni bir gelecek yaratmak mı? Ezgi Demir, yaşamın görmezden gelinen yüzüne bambaşka bir pencereden baktığı Sonsuzluktakiler adlı eseriyle olasılıkları, gözden kaçanları ve kendi haline bırakılınca yok olmaya yüz tutan bir aşkı sorguluyor. Sonsuz bir yaşam ihtimalinin aslında sadece dile kolay geldiğinin ve bunun bir şans mı yoksa gerçekleri apansız ortaya seren bir düş mü olduğunun arayışını son ana dek okurla konuşarak bulmaya çalışıyor.
“Yarım kalan aslında hayatlar ya da yaşanmışlıklar değil de birikimler gibi geliyor bana. Koleksiyonundakileri, bazen de biriktirdiklerini atamadığın için yarım kalıyorsun… Sırtında koca bir yükle. Ne düşünceyi ne duyguyu içinde tutmayacaksın. Gelsin ve gitsin, uzaktan seyredeceksin.”
Bu Kitapta Tüm Sayfa Numaraları 7
Sonsuzluktakiler, zamansızlığın kaygısını ve tam anlamıyla sonsuzluğun içindeki sorgulamayı, Ezgi Demir’in birbirinden çarpıcı resimleriyle anlatıyor. Sürreal bir ahiret kavramıyla herkesin süresiz bir bir varoluşsal yolculukta olduğunu her fırsatta dile getiren eserde, tüm sayfa numaraları 7. Bunu yaparak yedi sayısının kutsal göndermelerini vurgulamanın yanı sıra aslında sayfaların numaralandırılmasındaki sınırı da aşan yazar, okurlarını eserin okuduktan sonra aynı sonsuzlukta buluşmaya davet ediyor. Aylen’in notlarında, bir gece yarısı yağan yağmurun getirdiği iyilik ve kötülüğün izinde, ‘Adam’ın umursamaz çaresizliğinde ve birbirinden tanıdık isimlerin hiç bilinmeyen sırlarında çıkılan bu gezinti; aslında en çaresiz anların bile müjdesini yedeğinde sakladığını söylüyor.