Dün, 09.04.2018 Pazartesi günü Taksim Grand Pera AVM’nin içine 5. kata sıkışıp kalmış, ama mimarisi itibarıyla yapının orijinalliği korunmuş Emek Sineması’nda, Eğreti Gelin Ladik filminin galasına gittim. Hıncahınç doluydu. İğne atsan yere düşmez derler ya tıpkı onun gibi…
Ankaralı ekip Film Tayfası ve yönetmenliğini Zaim ve Deniz Güvenç kardeşlerin yaptığı bu güzel filme öncelikle mutlaka gidin çünkü bu film üç yıllık yoğun bir emek sonucu ortaya çıktı.
Afişte de görüldüğü üzere Nurgül Yeşilçay’dan sonra, bir de filmi yıllar sonra Yeşim Salkım kotarmış ve çok da güzel kotarmış. 1996 yılındaki “Eşkiya” filmi ile çıktığı bu yolculukta… Ki onu da hatırlayanlar bilir. Kendisi on numara bir oyunculuk sergilemişti. Bu filmde de en az onun kadar hatta daha bile fazlasını sergiledi. Tabii Zaim Güvenç ve Deniz Güvenç de filmi yönettikleri gibi rollerinde de çok başarılılar ki Zaim Güvenç’i Kemal Sunal ile oynadığı “Düttürü Dünya” filmindeki rolüyle hatırlar, seversiniz. En az o filmdeki kadar hatta daha da başarılı bir oyunculuk sergilemiş. Bir de müzik camiasında en çok plağa sahip DJ, yapımcı, menajer ve hepimizin bildiği manada Hakan Eren ile Bir Zamanları her pazar bize sunan harika adam, Issız adam ve onun müzikleriyle hafızalarımıza kazınan kişi Hakan Eren, kendisi oyunculukta da bizi şaşırtmadı desem yalan olmaz usta bir oyuncu edası ile büyüledi adeta.
Film, daha önce çekilen Eğreti Gelin filmlerinden farklı olmuş. 2 yerde duyguyu çok yoğun hissettirdi; biri filmin sonlarına yakın Yeşim salkımın ruh halini yansıttığı, biri de sonunda Hakan Eren’i bilgisayarda yolladığı videodan sonra anne kızın durumu. Geçmişten günümüze bir bakış ile…