Decollage Art Space, 5 Temmuz-18 Ağustos 2023 tarihleri arasında 12 sanatçının yapıtlarının bir araya geldiği “Fata Morgana” sergisine ev sahipliği yapıyor.
“Fata Morgana” sıcaklık farkı nedeniyle ufuk çizgisinde bulunan cismi havada asılı görmemize neden olan optik bir yanılsamadır. Aynı zamanda yansımanın ardındaki öteki dünya anlamına geliyor. Yaz sıcağı kadar gerçek, bir o kadar da geçici sevinçleri temsil eden “Fata Morgana” belirsiz, muğlak ve tekinsiz olanın göstergesidir. Decollage Art Space ekibiyle sergi hakkında konuştuk.
Decollage Art Space olarak yaz döneminde 12 sanatçının yapıtlarından oluşan ”Fata Morgana” adlı sergiye ev sahipliği yapıyorsunuz. Bu serginin çıkış öyküsü nedir?
Decollage Art Space: Fata Morgana, soyut sanat eserlerinin benzersiz bir dönemini keşfetmenin yanı sıra güçlü kontrastlarla ve sınırsız yaratıcı enerjisiyle sonsuza dek ilişkilendirilecek bir hareketin tüm taraflarınj ortaya koyuyor. Bu radikal kreasyonlar resmin doğasını yeniden tanımlamaya çalışarak, sanatın sadece uzaktan hayranlık uyandırmak için değil, sanatçı ve izleyici arasında iki yönlü karşılaşmalar haline gelmesini sağlamak için tasarlandı. Fata Morgana’da yer alan eserler ölçek ve canlılıklarıyla sergimizi domine ederken güçlü kolektif etkiyi deneyimleme şansı sunarak en ünlü soyut sanat eserlerinden bazılarını bir araya getiriyor.
Sergi Fata Morgana adını taşıyor. Küratöryal bağlamda neden bu başlığı verdiğinizden söz eder misiniz?
Decollage Art Space: Fata Morgana, nadir hava koşullarının bir araya gelmesiyle oluşan özel bir fenomendir. Bu olağanüstü durumu anlık olarak görebilmek için uygun koşulların tam olarak birleşmesi gerekmektedir. Zihnimiz, bizi bu şekilde yanıltarak Fata Morgana’yı algılamamızı sağlar. Yoldan geçerken bir arkadaşınızı gördüğünüzü sandığınız o an gibi, bir daha baktığınızda onun olmadığını anlarsınız ve o zihninizde bir gölge şeklinde kalır. Benzer şekilde, soyut sanatlara bakış açımız da bir anın zihnimizde yakalanması gibidir. Sanatçılar, o anın, o koşulların dondurulmuş bir yansımasını eserlerinde resmederler.
Ziyaretçilerimize Fata Morgana’nın koşullarının bir araya gelmesini sunuyoruz bu sergide ve tabii ki her sanatçının ‘anı’ aynı şekilde zuhur etmiyor. Sergideki eserlerin hepsi, sanatçıların farklı düşünsel anlarının ve yaratıcı zihinlerinin yansımasıdır. Sergi bu çeşitliliği gezerken keşfetmek üzerine bir yolculuk olması üzerine kurgulandı. Her eserin, o anın eşsiz ve geçici doğasını nasıl yansıttığını keşfetme fırsatı sunması için tasarlandı. Bu yolculuk, ziyaretçilere her sanatçının zihin penceresinden içeriye bakma şansı verirken, kendinizi farklı hayal güçlerine kaptırırken, anılar ve izlenimler arasında sürekli bir dönüşüm yaşayabilirsiniz. Her bölümde, ayrı bir sanatçının düşünce dünyasına bir pencere açarız ve birinden diğerine geçerken yeni bir büyüye kapılabilirsiniz, önceki gördüklerinizi sorgulayabilirsiniz, zihniniz bulanabilir; tam olarak Fata Morgana fenomenine tanıklık edenlerin hissettikleri gibi.
Sergide yer alan sanatçıların adlarının yapıtlarının önünde yere büyük harflerle yazılı olması, koridor boyunca onları takip etmek farklı bir deneyim yaratıyor. Bu düzenlemenin sergide yaratmasını beklediğiniz etki nedir?
Decollage Art Space: Ufuk çizgisine baktığımızda, Fata Morgana’nın etkisiyle, uzaktaki gemilerin denizin üstünde bir boşlukta uçtuğunu görüyoruz. Bu etki, olması gereken yerle olduğu yer arasında bir mesafe oluşturuyor. Sergide sanatçı isimlerini duvardan ve eserlerden kopararak bir rahatsızlık duygusuna kapılabiliriz. Nerede sanatçı ismi? Neden olması gerektiği yerde değil? Yerin rengine yakın ama büyük blok harflerle yazılması varla yok arasında, kafa karıştırıcı bir etki yaratmakta. Gözümüzün bir an için aşağıya kayması yeterli, nedir o oradaki? Sanatçı isimlerinin nerede olduğunu tam olarak seçememek, tekrar tekrar bakma ihtiyacını güçlendiriyor. Sadece bir tanesini fark etmeniz yeterli, bir anda hepsini görmeye başlarsınız, gözümüzü aşağıya kaydırmak ve tüm sanatçı isimlerini aramak için yeterli oluyor. Ancak yukarıya baktığımızda, aniden eserlerle yüz yüze kalıyoruz.
Yere bakıp tekrar eserlere baktığınızda bir anda algınız iki boyutlu eserleri iki boyutlu bir duvarda algılamanın dışında, 3. Boyuta taşıyor sizi. Bu sürekli bakış değişimi ve algının oynaması, bizi üç boyutlu bir algı etkisine sürüklüyor. Eserleri artık sadece iki boyutlu bir duvar üzerinde değil, aynı zamanda mekanın bir parçası olarak algılamak zorundayız. Hem duvarda, hem yerde, aralarındaki boşluktasınız. İsimlerin yerde ve eserlerin duvarda bulunması, gözlemcinin aralarındaki boşlukta bulunması, bizi alışılmışın dışında bir deneyime yönlendiriyor. Bu deneyimin dışına çıktığımızda, tam olarak Fata Morgana’nın verdiği o hayret ve afallama anını yaşıyoruz. Sergideki düzenleme ve sanatçı isimlerinin koparılmış olmasıyla birleşen mekansal algı, Fata Morgana’nın tadını vermeye yönelik bir deneyim sunuyor. Tüm bu unsurlar, ziyaretçileri serginin içine çeken ve onları sıradanlığın ötesine taşıyan özel bir atmosfer yaratıyor.
Birbirinden farklı üretim tekniklerine sahip sanatçılar nasıl bir araya geldi?
Decollage Art Space: Sanat olgusunu farklı perspektiflerden hisseden ve yansıtan birbirinden değerli çağdaş isimlerin bir araya gelmesiyle oluşan sergimizde birçok faktör belirleyici oldu. Her bir sanatçının ürettiği soyut ve non-figüratif eserlerin sıralamasında, sanatçıların sanat hayatının başlangıcından günümüze kadar uzanan süreçte yaşadıkları değişimler göz önünde bulundurularak serbest bir teknik izlenmiştir. Sanatçıların eserlerinin yaşamsal, zamansal vb. koşullara bağlı olarak gösterdiği değişimler göz önüne alındığında, günümüzde kendi sanatsal düşüncelerinin aktarılmasında bir aracı olarak eserlerinin kullanılmaya devam edilmesi oldukça önemli ve kaçınılmazdır. Her bir sanatçımızda farklı üretim teknikleri söz konusu olsa da çok güçlü renk kontrastlarının varlığı ve figüratif soyutlamaların ağırlıklı olması ve her bir sanatçının iç dünyasının zenginliğini en önemli ortak özelliklerdir.
Kadim uygarlıklardan beslenen sanatçıların eserleri de yer alıyor sergide. Sergide yer alan yapıtlar nasıl bir bütünlük oluşturuyor?
Decollage Art Space: Sergide yer alan eserler genel itibariyle soyut, non-figüratif eserler. Her bir eserin birbirinden farklı, alımlayıcının konumuma göre değişen hikayeleri var. İnsan ve doğa, insan ve toplum, insan ve şiddet gibi ikilikler üzerine kurulan eserler, rüya ve gerçek arasındaki ince çizgide buluşuyorlar. Serginin genelinde güçlü renk kontrastlarıyla oluşturulmuş abstrakt eserler yer alıyor. Seçkimiz, soyutlama yoluyla insanlığın gerçeklerini alımlayıcının yüzüne vuran eserlerden oluşuyor. Bu gerçekleri farklı bağlamlarla el alan on iki sanatçının eserleri de, bir şarkının bölümleriymişçesine Fata Morgana adı altında bir araya geliyorlar.
İnsan-doğa ilişkisi sanatın, sanatçının temel meselelerinden. Bu sergi bize insan-doğa ilişkisi bağlamında neler söylüyor?
Decollage Art Space: Sanatsal üretimide içerik ve bağlamla ilişkili ana mesele, malzemenin hikayesini öne çıkarabilmektedir. Çağdaş sanatta malzeme açısından sınırsız anlatım olanakları söz konusu olsa da, doğanın lehine bir yaklaşımla manzara ve doğa kavramlarının farklılığına değinmek sanatçı açısından derinlikli bir iştir. Seçkimizdeki her bir eser mekân olarak doğa, bağlam olarak doğa, eklemlendiğimiz doğa ve Antroposen gibi kavramlar aracılığıyla yeryüzü ile ilişkimiz bağlamında önemli dışavurumlara tanıklık etmemizi sağlıyor. Eşsiz coğrafi şekillerin ve doğanın soyutlaması aracılığıyla oluşturulan eserlerde güçlü dokuların etkisiyle alımlayıcıyı eserle bütünleştirme noktasında önemli bir işlev görüyor.
Sanatın iyileştirici gücü konusunda bu sergi bağlamında kurum olarak neler söylemek istersiniz?
Decollage Art Space: Decollage Art Space’te sürdürülebilir, ulaşılabilir, disiplinlerarası bir sanat ortamı yaratmak amacıyla yola çıktık. Ana amacımız, çağdaş sanatı başta genç kuşak olmak üzere herkese ulaştırabilmek ve sevdirebilmek. Decollage’ımızı, tüm dünyadan ayrı bir evren haline getirmeye çalışıyoruz. Sanatta yeni bir alan yaratmaya çalışıyoruz, tam olarak bu sebeple projemizin adı “Art Space”. Merkezimiz, adından da anlaşılacağı üzere tam anlamıyla bir ‘sanat alanı’. Sanatın neredeyse tüm alanlarına açık, her disiplini bünyesinde toplamaya çalışan bir mekanız. Sanatseverlerle birbirimizi tamamlamak ve herkese açık, yeni bir alan yaratmanın peşindeyiz. Sanatın iyileştirici gücüne inanan ve bu gücü herkese ulaştırmaya çalışan bir kurumuz. Fata Morgana sergisi de, sanatın iyileştirici gücü söz konusu olduğunda oldukça önemli bir yerde duruyor. İnsanın ve yer yüzünün gerçeklerini, rüyaların ve serapların sınırlarını zorlayan bu seçki, alımlayıcıyı yepyeni sorgulamala alanlarının eşiğine getiriyor. İnsan Çağı’nın ortasında, şehrin kalabalığı ve kaosunun içinde debelenen insanoğlunu, önemli karşıtlıkları ortaya çıkararak iyileştiriyor.
Sergide soyut ve non-figüratif eserlerin birlikteliğini nasıl yorumlamalıyız?
Decollage Art Space: Non-figüratif eser, betisiz sanat demektir. İnsan ve tabiat ögeleri figüre edilerek kullanılmaz. Soyut sanat ise, benzer biçimde doğada var olan ögelerin temsil ve göstergeler olmadan kullanılmasıdır. Dolayısıyla bu iki kavramı bir arada görmek oldukça rastlanır bir durumdur. Fata Morgana’da soyut ve non-figüratif eserler bir araya gelerek yaşama, doğaya, hayale ve gerçeğe başka bir pencereden bakmamızı sağlıyor. Temsil ve göstergelerin eksikliği, alımlayıcıyı esere yalnızca bakan biri olarak konumlanmaktan çıkararak o eserin ve hikayenin bir parçası haline getiriyor. Bitti sanılan kompozisyon hikayesini her seferinde, yeniden yazarak her bir kavramı farklı alanlarla ilişkilendiriyor.
Sergide farklı kuşaklardan, farklı disiplinlerden sanatçılar da yer alıyor. İran asıllı Şehriyar Cem, Pierrick… Her yapıtları da oldukça çarpıcı, bu sanatçıları farklı kılan nedir?
Decollage Art Space: On iki seçkin, farklı perspektiflerle kendi zenginliğini yansıtan sanatçının bir araya gelerek oluşturduğu karma sergimizde yer alan sanatçılar insan figürü ve varoluşsal durumları işleyişleri ile sanatsal anlamda çağdaş ve güçlü temsiliyetler sunuyorlar. Kompozisyonlar, sanatçıların yıllar geçtikçe biriktirmiş olduğu sanat dinamiklerindeki de alımlayıcıya gösteriyor. Fata Morgana seçkisinde yer alan birbirinden değerli 12 sanatçıda jenerasyonlar arası farklılıkların ve kesişmelerin izini sürüyor.