Sayın Cumhurbaşkanı,
Kültür erozyonuna dair yaptığınız bir konuşmada, gençlerin müzik tercihlerini ele alarak şu sözleri dile getirdiniz:
“K-pop’u çok iyi bilen ama Cem Karaca’ya, Barış Manço’ya, Neşet Ertaş’a, Kayahan’a ve daha nice bu toprakların sesi, soluğu olan sanat yıldızımıza aşina olmayan gençlerimizi gördükçe elbette endişeleniyoruz, kendimizi sorguluyoruz.”
Bu sözleriniz, sadece gençlerin değil, kültür politikalarının da masaya yatırılmasını gerektiren bir noktayı işaret ediyor. Müziğin bir toplumun aynası olduğunu düşünürsek, gençlerin bu tercihleri neden yaptığını anlamaya çalışmak, sorunun özüne inmek için bir gereklilik. Sektörün içinde yer alan biri olarak, izninizle durumu ve çözüm yollarını size anlatmaya çalışacağım.
Müzik Sektörünün Mevcut Durumu ve Sorunları
Bahsettiğiniz kültürel kopukluğun temelinde, müzik sektörünün yaşadığı ciddi yapısal sorunlar var. Dijitalleşen dünyanın hızına ayak uyduramamış telif yasaları, sanatçılara hak ettikleri geliri sağlayamıyor. Müzik üretiminin, tüketiminin ve müzisyenlerin yaşam koşullarının büyük ölçüde zora girdiği bir ortamdayız.
Bu sorunların çözümü için öncelikli olarak:
- Telif haklarının güncellenmesi ve sanatçıların güvence altına alınması,
- Kültür Bakanlığı’nın her kesime açık bir anlayışla hareket etmesi,
- Sanatın özündeki muhalif duruşun bir tehdit değil, ilerleme aracı olarak görülmesi gerekiyor.
Sanat, çoğu zaman iktidarlara muhalif bir duruş sergileyebilir. Ancak bu, bir hakaretten ziyade, toplumun ruhunu anlamaya ve ona yön vermeye dair bir çağrıdır. Sanatı destekleyen liderler, yalnızca sanatçıların değil, tüm toplumun saygısını kazanır.
K-Pop ve Kültürün Küreselleşmesi
Gençlerin neden K-Pop gibi uzak kültürlere yöneldiğine gelirsek… Öncelikle K-Pop, yalnızca bir müzik türü değil, bir kültür diplomasisi aracıdır. Güney Kore’nin Kültür, Spor ve Turizm Bakanlığı, K-Pop’u yalnızca müzik olarak değil, bir ulusal marka olarak destekliyor. Bu sayede, Kore dizilerinden yemeklerine, geleneklerinden diline kadar tüm kültürel unsurlar, küresel bir fenomen haline geliyor.
Dikkat çekici olan, Kore’nin diline ve kültürüne sahip çıkmasıdır. Dizilerini dublajla değil altyazıyla yayımlayarak, kendi dillerine aşinalık yaratıyorlar. Şarkılar da aynı şekilde, Korece olarak seviliyor ve dünyaya tanıtılıyor. Bu, modern dünyanın gereklilikleriyle kendi kültürlerini harmanlayan bir stratejinin sonucudur.
Ne Yapılabilir?
Sayın Cumhurbaşkanı,
Eskiye dönük eleştirilerden ziyade, gençlerin ilgisini çekecek yeni ve kaliteli müziklerin üretilmesini teşvik etmek gerekiyor. Bunun için:
- Müzik sektörüne maddi ve manevi destek verilmesi,
- Gerekli yasal düzenlemelerin yapılması,
- Gençlerin dilinden anlayan bir kültürel modernleşme stratejisinin benimsenmesi,
- Kendi kültürümüzü, geleneklerimizi ve geçmişin unutulmaz müzisyenlerini yeni nesillere modern bir şekilde anlatacak projeler geliştirilmesi şarttır.
Ancak bu şekilde, gençler hem geleneksel müziklerimize hem de bu toprakların yetiştirdiği değerli sanatçılara ilgi duyabilir. Aksi takdirde, yalnızca eleştirilen bir nesil değil, kaybedilen bir kültürle karşı karşıya kalırız.
Unutmayalım, çözüm sunmayan eleştiriler her zaman azarlama tadında kalır. Gençlere ulaşmak ve onlarla ortak bir gelecek kurmak için bir adım atmak ise hepimizin sorumluluğudur.
Saygılarımla,