1987 yılında kurulan ve 1995 yılına kadar aktif olarak müzikte yer alan Cultus, 8 Mart 2019’da IF Performance Beşiktaş’ta gerçekleşecek olan “Laneth Bir Gece III” konseri öncesi sorularımızı yanıtladı.
– Merhaba Cultus, ekip nasıl bir araya geldi? Sizi siz yapanın ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Cultus: Cultus’ın elemanları Atalay ve Sacit liseden sınıf arkadaşı. Bu arada Cenk, Sacit’in kuzeni. Naim ise Atalay’ın çok eski arkadaşı. Bunların yanında Cultus’ı Cultus yapan beş yıllık periyotta her gün prova yapmasıdır.
– “Bodhisattva” isimli ilk albümünüz hepimizi derinden etkiledi. Siz bu albümün çıkışının 23. yılında muhteşem bir konserle sevenleriniz ile buluşacaksınız, neler hissediyorsunuz?
C.: Yanlış hatırlamıyorsam Cultus’ın dağılması 1995 yılına denk geliyor. Evet, uzunca bir süredir birlikte çalmayan bir ekipten bahsediyoruz. Çağlan (Tekil) bu konseri ilk açıkladığında çok heyecanlanmıştık, şu anda bu heyecan gittikçe azalmaya başladı. Sahneye çıkacağımız günü iple çekiyoruz ve tabii sürekli çalışıyoruz.
– Thrash/Speed Metal tarihimizde özel bir yerde duruyorsunuz. Yayınladığınız her iki çalışma da (Bodhisattva (1991) ve Eye (1994)) bunu destekliyor. Bu iki albümü bugün değerlendirdiğiniz zaman siz neler hissediyorsunuz?
C.: Bodhisattva ve Eye albümlerini bugün değerlendirdiğimizde, çok büyük anlamlar yüklemiyoruz. Ama bir şey gerçek; o dönem üzerine çok eğildiğimiz ve üzerinde çok çalıştığımız eserler, el emeği göz nuru olduğu kendini belli ediyor, aslında sadece fazla çalışarak oluşturulmuş eserler…
– 90’lı yılların metal grupları çok seviliyor. Siz, Pagan, Dr. Skull, Witchtrap ve diğer büyük gruplar… Peki, bunun en büyük nedeni sizce nedir?
C.: Bu ilginç bir soru. Gerçekten siz mi 90’lı yılların gruplarını seviyorsunuz? Yoksa onlar mı seviliyor bilemiyorum… Şöyle cevaplamak isterim, bugünün gruplarını çok fazla tanımıyorum. Ama o yıllarda her şey bugünküne göre daha sahici yaşanıyordu. Bir örnekle tamamlayayım, bizim her konserimizde en az 100-150 kişi olurdu, ama bunlar sadece bizim taraftarımız değildi. O dönem müziği takip eden Rock Müzik, Heavy Metal müzik dinlemeye bizle birlikte hareket eden, bizle birlikte konserlere gelen bir kitle mevcuttu.
– Cultus, o yıllarda televizyonda bolca yer almış bir grup. Aynı zamanda, bugün herhangi bir Heavy Metal grubunun herhangi videosunun yayınlanması bile söz konusu değil. MTV’de yer alma durumunuz da oldu bildiğimiz kadarıyla. O günlerden bizlere biraz bahseder misiniz?
C.: Garip bir şekilde, Heavy Metal grupların içerisinde televizyonda en sık görülen bizdik. Hatta bir anı size aktarayım. Naim saçını bir gün punk kestiriyor Trt çekimi için. Boyatıyor, sonra da çekim sonrası ailesinden çekindiği için saçını tekrardan kazıtıyor ve tabii ki Punk görüntü ortadan kalkıyor, babası televizyonda görüyor, o kadar sık çıkıyoruz ki televizyona bir dönem, hatta ondan sonra televizyonda görüp günlerce Naim ile görüşmüyor. MTV olayı ilginç bir mesele aslında. MTV Türkiye’ye Tayfun ağabeylere Estarabim şarkısı sebebiyle ödül vermeye gittik. Bu sırada program için Türkiye’ye MTV Avrupa ekibi geliyor. Biz çok yakın arkadaş oluyoruz. Orada kendi müziğini icra eden bir grup var ardından bize de yer veriyorlar. 3 dakikalık programın 32 saniyesinde biz varız. Bu vasıtayla da iki Alman grubu Kimus Avea ve Scape God ile yakın arkadaşlık ilişkileri kurduk. Daha sonra Ortaköy Fleedline’da konser vermiştik. O konseri hiç unutamam.
– Aktif olduğunuz dönemler oldukça konserler veren ve çok sevilen bir gruptunuz. Yıllarca “bu grup neden dağıldı acaba” diye düşünenlerdenim. Bizimle paylaşır mısınız?
C.: Kendi aramızda biz dağılalım diye konuştuğumuzu sanmıyorum, tabii üniversite çağının sonuna yaklaşmamız, iş hayatına atılıp atılmayacağımız, evlenip evlenmeyeceğimiz bunlar dağılmamızda etkendir, yadsınamaz ancak görünmeyen bir pakt olarak, katıldığımız bir festival yarışmasında dereceye giremememiz dağılmamızı tetiklemiş olabilir, burada çoğu kişinin bilmediği bir şey anlatacağım. Cultus dağıldıktan sonra ya da biz çalışmamaya başladıktan sonra ben 7-8 program Athena ile yaptım, onu da unutmam. Alt Kemancı’da cover Punk şarkıları çalıyorduk mekanı dolduruyorduk, rahmetli Zeki ağabey bira satılmıyor diye işimize son vermişti. Benim müziğe tamamen ara vermem bu Athena ile olan son dönemimden sonradır, şu bakımdan da ilginç, bundan 6 ay sonra Captain Hook’ta Athena’yı bir daha gördüğümde, bugüne kadar gelen o yüksek çizgilerinin başlangıcı o olmuştur, demek ki benim olmamam gerekiyormuş bu ekiplerin içinde…
– Bir de araştırdığım kadarıyla, yayımlamadığınız üçüncü albümünüz var. Bu albümü yayınlamayı düşünüyor musunuz ya da yeni bir albüm haberi var mı?
C.: Size bir iyi bir de kötü bir şey söyleyeyim, evet bu üçüncü albümü kaydettik üstelik yanılmıyorsam Double şekilde kaydettik, yani 20’ye yakın şarkı vardı, daha değişik bir tarzdaydı Grunge ve Rock öğelerini barındıran, daha yumuşak diyebilirim, müzikalitesi güçlüydü, kısa şarkılardan oluşuyordu ama kötü haber şu, kayıtları bulamıyoruz, şunu söyleyeyim bir tek, kendi grubum Melek ile ikinci albümün çalışmaları devam ediyor, dolayısıyla Cultus elemanlarının olduğu yerde emek ve veri ve de eser bitmiyor.
– Bugün bulunması oldukça güç olan Bodhisattva (1991) ve Eye (1994) isimli çalışmalar yeniden CD veya plak formatında yayımlanacak mı?
C.: Size tahminen bilmediğiniz bir şey söyleyeyim, Hammer Müziğin piyasaya yapımcı olarak ilk sürdüğü eser 00001 nolu kaset Cultus, bunu şu açıdan zikrediyorum, bizim bir CD’miz hiçbir zaman olmadı. Bodhisattva’da Eye’da kaset olarak çıktı, sağ olsun Nekropsi ve Kök’ten tanıdığımız Cem Ömeroğlu iki albümü de Re-master etti. Ancak zaman kısıtlığından dolayı bandrollü bir plak veya cd piyasaya sürebiliyor olamayacağız 8 Mart konserine kadar, ancak hatıra için belirli sayıda cd’miz olacak tabii ki digital mecrada da iTunes ve Spotify gibi yerlerde de yer alıyor olacağız.
– Günümüz Heavy Metal piyasasını nasıl buluyorsunuz?
C.: Günümüz rock ve müzik piyasasını takip ettiğimi söyleyemeyeceğim; süreç içinde bence değişen tek şey teknolojik gelişmeler oldu. Her ne kadar arada bu teknolojiden faydalanan ve ön plana çıkan iyi grupları dinlemiş olsam da bunun bir devamlılığı benim açımdan olmadı. Şayet ben günümüzde büyük bir atılım yapan bir grup göremiyorum. Eğer olmuş olsaydı zannediyorum benim de dikkatimi çekerdi.
– 20 yıl sonra The Climb, Objektif, Pagan ve Razor ile birlikte Laneth Bir Gece III‘te sahne alacaksınız. Bu konser planı nasıl gerçekleşti bizlerle paylaşır mısınız? Konserde bizleri neler bekliyor olacak?
C.: 8 Mart’taki konserde sizi şaşırtıcı bir performans bekliyor bence, çünkü ben en azından müziği yıllardır terk etmedim, performansa şaşıracaksınız diye şimdiden böyle kibirli bir söz veriyor olayım, tabii bir şey unutmamamız lazım Çağlan Tekil olmasa bu konser mümkün olmazdı.
– Bir de setlisti çok merak ediyoruz, bizlere ufak da olsa tüyolar verme şansınız var mı?
C.: Setlist ile ilgili aslında çok fazla düşünmedik çünkü Cultus severler arasında Bodhisattvaçılar da var, Eye’cılar da dolayısı ile biz şöyle yaptık; 5 adet Bodhisattva, 7 adet Eye şarkısı seçtik ve 1 adet de sizlerin tahminen bilmediği hiçbir kaset ya da cd’de yer almamış bir şarkıyı da Bonus olarak cebimizden çıkarıyor olacağız.
– Bizi kırmadığınız için size teşekkür ediyoruz. Son olarak bu satırları okuyan Cultus severlere neler söylemek istersiniz?
C.: Siz taraftarlarımız eğer bundan sonra da çalmamızı isterseniz biz çalmaya devam edeceğiz. En nihayetinde müzisyenler, kendi üretimi olan müziği icra etmek isterler. Biz bunun için buradayız.