
Stanford Üniversitesi bilim insanları, Dünya tarihinin en büyük yok oluş döneminden sonra deniz canlılarının nasıl yayıldığını ve küresel düzeyde biyolojik benzerliğin nasıl oluştuğunu ortaya çıkardı.
Yaklaşık 252 milyon yıl önce gerçekleşen ve “Büyük Yok Oluş” olarak adlandırılan felakette, deniz türlerinin yüzde 80’den fazlası yok olmuştu. Şimdi Stanfordlu araştırmacılar, bu dönemden sonra deniz canlı topluluklarının dünya çapında neden şaşırtıcı bir şekilde benzerlik gösterdiğini açıkladı.
Science Advances dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, yaşanan dramatik iklim değişiklikleri bazı dayanıklı deniz türlerinin tüm dünyaya yayılmasına olanak sağladı. Çalışmanın kıdemli yazarı Stanford Doerr Sürdürülebilirlik Okulu’ndan Profesör Jonathan Payne, “Bu model, iklim bilimcilerin bilgisayar modellerine benzer şekilde, türlerin nasıl değiştiğini anlamamıza yardımcı oluyor.” dedi.
Araştırmada, fosil kayıtları ve jeokimyasal veriler incelenerek, midye, istiridye, salyangoz gibi bazı yumuşakça türlerinin yeni iklim koşullarına nasıl uyum sağladığı analiz edildi. Araştırmacılar, oksijen seviyelerindeki düşüş ve sıcaklık artışının bu türlerin küresel yayılımında kritik rol oynadığını tespit etti.
Doktora öğrencisi Jood Al Aswad, durumu çarpıcı bir örnekle açıkladı: “Bugün kangurulara sadece Avustralya’da rastlarsınız. Ama büyük bir felaketin ardından onları dünyanın her yerinde – Antarktika’da, Mısır piramitlerinin yanında, hatta Stanford’da görseniz…”
Araştırmacılar, bu çalışmanın aynı zamanda günümüzdeki biyoçeşitlilik krizini anlamak için de önemli ipuçları verdiğini vurguladı. İnsani faaliyetler neticesinde yaşanması beklenen türsel homojenleşmenin, geçmişteki büyük yok oluşlardan bile daha fazla olabileceği uyarısında bulundular.
Yapılan çalışma, gelecekte benzer çevre değişikliklerinin canlı türleri üzerindeki etkilerini anlamak için kritik bir model oluşturuyor. Araştırma ekibi, bu yöntemle başka dönemlerdeki toplu yok oluş olaylarını da incelemeyi planlıyor.