Yeni bir kozmoloji teorisi, evrenin genişleme ve büzülme evreleri arasında “sıçrayabildiğini” öne sürüyor. Bu teori doğruysa, Büyük Patlama evrenin başlangıcı olmayabilir. Yakın zamanda yapılan bir çalışma, karanlık maddenin, Büyük Patlama’dan önce evrenin son büzülmesinden mevcut genişleme evresine geçiş sırasında oluşan kara deliklerden oluşabileceğini ileri sürüyor.
Gökbilimciler, galaksilerdeki yıldız hareketlerini ve kozmik mikrodalga arka planını inceleyerek evrendeki tüm maddenin yaklaşık %80’inin karanlık madde olduğunu tespit ettiler. Karanlık madde, ışığı yansıtmayan, soğurmayan veya yaymayan bir maddedir. Bu kadar bol olmasına rağmen, bilim insanları henüz karanlık maddenin ne olduğunu tam olarak belirleyemediler.
Yeni çalışmada araştırmacılar, karanlık maddenin, evrenin son büzülme evresinde meydana gelen yoğunluk dalgalanmalarından oluşan ilkel kara deliklerden oluştuğu senaryosunu incelediler. Bulgularını Haziran ayında Journal of Cosmology and Astroparticle Physics dergisinde yayınladılar.
Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi‘nde (CNRS) araştırma direktörü olan Dr. Patrick Peter, “Evrenin çok erken dönemlerinde küçük ilkel kara delikler üretilebilir ve eğer çok küçük değillerse, Hawking radyasyonu nedeniyle bozunmaları yeterince etkili olmayacaktır, bu yüzden hala etrafımızda olabilirler.” dedi. Peter, “Aşağı yukarı bir asteroidin kütlesine sahip olan bu kara delikler, karanlık maddeye katkıda bulunabilir veya bu sorunu tamamen çözebilir.” diye ekledi.
Bilim insanları, bu evren modelinin özelliklerinin, uzayın eğriliği ve mikrodalga arka planı gibi mevcut gözlemlerle uyumlu olduğunu hesapladılar. Bu da hipotezlerini destekliyor.
Araştırmacılar, teorilerini daha ileri düzeyde test etmek için gelecek nesil yerçekimi dalga gözlemevlerinden yararlanmayı umuyorlar. Laser Interferometer Space Antenna (LISA) ve Einstein Teleskopu gibi yaklaşan yerçekimi gözlemevleri, ilkel kara deliklerin gerçekten karanlık madde olup olmadığını doğrulayabilir. Ancak bu tesislerin ilk gözlemlerini yapması için on yıldan fazla bir süre gerekebilir.
Bu çalışma, evrenin doğası ve kara delikler ile karanlık madde gibi en gizemli bileşenleri hakkında derin etkilere sahip olabilir. Gelecekteki gözlemler, bu heyecan verici teoriyi doğrulayabilir ve evrenin başlangıcı hakkındaki anlayışımızı kökten değiştirebilir.