Güher Elçiçek, Marcus Graf küratörlüğünde gerçekleşen “Dönüşüm / Transformation” başlıklı kişisel sergisi ile 25 Haziran tarihine kadar, Göztepe G&G Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor. Seramik ve resim pratiğini bir arada sergileyen eser seçkisi, Elçiçek’in kelebek metaforu üzerinden eğildiği maddeten ve manen dönüşümün izlerini takip ediyor.
Doğuş Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi mezunu Güher Elçiçek’in yapıtları, izleyiciyi G&G Sanat Merkezi’nin giriş katında karşılıyor. Bu kat, sanatçının büyük ve küçük boyutlu tuval üzeri yağlı boyaları ve seramik üretimlerini sergiliyor. İlk bakışta kırmızının, sarı, yeşil ve kahvenin sonbaharda buluştuğu renk esintileri mekânın duvarlarına sirayet ediyor; bir kelebeğin kanat çırpışları duvarda bıraktığı izlerle adet görsel bir şölen yaratıyor. Amorf formların iç içe geçtiği resimlerde izleyici, bir kelebeğin kanatlarına yakından bakma şansı buluyor. Kimi zaman açılan kanatların soluk maviliğinde dinleniyor, kimi zaman yaşam isteğiyle alev alev yanan kırmızının, turuncu ve sarının ateşiyle mekânı ve sergiyi deneyimliyor. Giriş katında bulunan seramik yerleştirmeler, kelebeğin kanat çırpışı ile takip ettiğimiz sergi rotasında kelebeğin kozadan tırtıla dönüştüğü yolculuktan izler taşıyor. Bu esnada izleyici, tüm güzellikleriyle kanat çırpan bir kelebeğin yaşam döngüsünde meydana gelen belirleyici ve sıra dışı pek çok ana tanıklık ediyor.
Serginin kurgusundaki kelebek, yalnızca doğanın değil parçası olduğu insanın fiziki ve bilişsel varlığına dair izler taşıyor. Bu bağlamda Elçiçek’in kelebekleri, kanat çırpışları ile galeri mekânının ikinci katına doğru yolculuğuna devam ediyor. Serginin ikinci katında bulunan seramik duvar işleri, iki boyutlu yüzeyde birer resim gibi konumlanıyor. Bu formların birlikteliği ilk bakışta homojen bir yapıya işaret etse de yakından bakıldığında her birini farklı kılan hâlleri, sonsuz bir döngüde devam eden değişimlere referans veriyor. Bu kattaki resimlerin sergilediği kelebek kanatları, tuval yüzeyini aşan görünümleri ile tamamlanmışlık hissi gözetmeyen, akışta kalan bir hayatın izlerini yansıtıyor.
Güher Elçiçek’in seçtiği renk ve formlar, doğada ve barındırdığı her varlıktaki süregelen enerjinin, değişimin ve dönüşümün bir aradalığına vurgu yapıyor. Bütüncül ilişkiler ağında yaşadığımız yaşam döngüsü, homojen görünümlü heterojen bir yapıya sahip. Her bir kelebek, doğadaki tüm varlıkların özgün yaşam hikâyesine konuyor, onlardan ilham alarak yoluna devam ediyor. Serginin yine üst katında bulunan yerleştirme, bu döngüsellikte kendi kabuğumuza çekildiğimiz birer kozaya açılıyor. Siyah bir perdenin ardına saklanan bu yer, bir mabet atmosferi ile pek çok kozanın büyüdüğü bir mağarayı çağrıştırıyor. Kuş cıvıltılarının, sakince akan suların sesini dinlerken, tavandan zemine uzanan kozaların dansını izlemek mümkün. Büyüyen ve gelişen kozaların çevresinde dolaşmak, büyümenin ve olgunlaşmanın verdiği o tatlı hisle sabır ve sebat duygularını akla getiriyor. İzleyici, doğanın kusursuz döngüselliğinde gizlenen, her varlığı biricik kalan yaşam örgüsündeki mücadeleye bir kelebeğin kozasından itibaren tanıklık ediyor. Onun güzelliği, kozasında geçirdiği değişim ve dönüşümün yansımasına karşılık geliyor.
*Güher Elçiçek’in Marcus Graf küratörlüğünde gerçekleşen “Dönüşüm / Transformation” başlıklı kişisel sergisi ile 25 Haziran tarihine kadar, Göztepe G&G Sanat Merkezi’nde görülebilir.
