Araştırmacılar, modern insanlarının kökeninin güney Afrika ülkesi Botsvana’ya dayanıyor olabileceğini belirtti. Bu bölgenin en az 70 bin yıl ‘homo sapiens’lere ev sahipliği yaptığı ardından ilk göç dalgasının geldiği düşünülüyor.
Günümüzde yaşayan tüm insanların anavatanını kesin olarak saptadıklarını savunan bilim insanları, Zambezi Nehri’nin güneyinde kalan bölgenin 200 bin yıl önce ‘homo sapiens’lere ev sahipliği yaptığını açıkladı.
Şu anda tuzlalarla kaplı olan kurak bölgenin o dönemlerde oldukça büyük göllere sahip olduğu düşünülüyor. Bunun da ilk insanlar için elverişli yaşam koşulları sağladığı sanılıyor. Bölgenin sürdürülebilir ve izole durumu nedeniyle en az 70 bin yıl boyunca modern insan nüfusunu beslediği belirtiliyor.
Avustralya’daki Garvan Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nden genetik bilimci Profesör Vanessa Hayes, “Modern insanların 200 bin yıl önce Afrika’da görüldüğü bir süredir biliniyor. Uzun zamandır tartışılan şeyse, bu ortaya çıkışın gerçekleştiği ve buna müteakip ilk atalarımızın dünyaya dağılmaya başladığı kesin konumdu” ifadelerini kullandı.
Afrika’nın dördüncü büyük nehri olan Zambezi, Orta Afrika Platosu’ndan doğuyor, Zambiya-Zimbabve sınırını oluşturuyor, Mozambik topraklarına girdikten sonra Hint Okyanusu’na dökülüyor. Botsvana sınırından da geçen Zambezi’nin güneyi bu ülke içinde kalıyor.
#UPDATE “Everyone walking around today… it all comes back to this” region south of the Zambezi river in modern-day Botswana, said researcher Vanessa Hayes pic.twitter.com/zkzL3Qe0Su
— AFP news agency (@AFP) October 28, 2019
İlk göç dalgası 130 bin yıl önce başladı
Bilim insanlarına göre yerel iklimin değişmesiyle, yağışlardaki değişimle birlikte ilk insanlar verimli yeşil koridorlar oluşturdu ve bu da Afrika dışına yapılacak göçlere zemin hazırladı.
İlk göç dalgası 130 bin yıl önce kaydedilirken; ilk göçmenler kuzeydoğuya, bundan 20 bin yıl sonraki ikinci dalga göçmenlerse güney batıya gitti. Üçüncü bir grupsa anavatanda kaldı. İlk göçmenler tarım nüfuslarını, ikincilerse avcı topluluklarını oluşturdu.
Araştırmacılar, 1217 mitokondriyal DNA örneğini inceleyerek bu senaryoyu oluşturdu. DNA örneklerinin hepsi, bugün Afrika’nın güneyinde yaşayan insanlardan alındı. Daha sonra ekosistem hakkında bilgi vermesi için fosiller ve arkeolojik buluntular incelendi, ayrıca iklim simülatörleri de geliştirildi.
Tüm verileri bir araya getiren uzmanlar, 200 bin yıl önce bölgenin neye benzediğini ortaya koydu.
Sonuçları yetersiz bulanlar var
Ancak sadece anneden geçen mitokondriyal DNA’nın incelenmesiyle ulaşılacak sonuçların yetersiz kaldığını, dolayısıyla bulgulara daha temkinli yaklaşılması gerektiğini savunan uzmanlar da var. Bunlardan biri olan Londra Doğa Tarihi Müzesi’nden Profesör Chris Stringer, homo sapiens’lerin evriminin daha kompleks olduğunu savundu.
Stringer, “Genomun sadece küçük bir parçasına bakıyorsunuz, bu kökenimizin tüm hikâyesini veremez” dedi. Stringer, bir konumdan daha fazla anavatan olabileceğini belirtti.
Sputniknews