29. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali, yazar ve şairler Ataol Behramoğlu, Nihat Behram ve Nevzat Çelik’in konuşmacı olduğu ‘’Sinemada Şiir’’ söyleşisi ile devam etti. Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Salonu’nda gerçekleşen söyleşide, sinema ve şiirin birbiriyle ilişkisi üzerine konuşuldu.
Ataol Behramoğlu “Şiir ve sinema arasında yakın bir ilişki var, tüm sanatlarda olduğu gibi. Gerçeği yeniden yorumlama konusunda ortak bir yakınlık var. “Sisler Bulvarı” şiiri bir sinemadır. Hikayeler gelir geçer. Ama görseller akılda kalıcı olur. Sinema, öyküyü özetler ve öyküyü görüntülerle anlatır. Gönlümdeki sinema, görsellerin hikayeyi imaja dönüştürdüğü bir sinema. Sinemanın şiirden öğrenmesi gereken şeyler var. Şiir ve sinema bu konularda birbirine çok yakın iki sanat” dedi.
Nihat Behram ‘’Bir şairin hayatını filme çekmek ya da bir filmde şiir okumak, sinema ve şiir ilişkisi değildir. Ben sinemacı olsam Tevfik Fikret’in hayatını düşünürdüm. Her şey vardır hayatında. Şiirden sevdaya, hüzne dair her şey. Öyle şiirler var ki içinde şiir yok. Şiir bile kendi içinde şiir taşıması lazım sanat olması için. İçinde şiir taşımayan hiçbir sanat, sanat anlamı taşımaz.
Nevzat Çelik ise, “Şiirle sinema birbirini destekliyor. Şiirin en yakın olduğu yaratım sinema, sinemanın en yakın olduğu alan da şiir oluyor. Hepsini yönlendiren şiir. Şiirsiz hiçbir şey düşünemeyiz. Hiçbir şey imgesiz kendini var edemez. Bu yüzden sinema en çok şiirden beslenir. Şiir sestir, renktir, ritimdir uyumdur. Hayatın içinde de şiir var. Fakat biz bunu bazen sezemiyoruz, geçip gidiyoruz. Şair bunu kurguyla sezgiyle, akılla, bilgiyle duyuruyor ve o zaman fark ediyoruz. Her iyi heykeltıraş, her iyi ressam ve her iyi yönetmen çok usta şairdir aynı zamanda. Şiir özellikle sinemada güçlüdür ve her iyi yönetmenler de usta şairlerdir” dedi.
Söyleşi, Nevzat Çelik ve Ataol Behramoğlu’nun birer şiir okumasının ardından, Festival Yürütme Kurulu Başkanı Menderes Samancılar’ın konuşmacılara çiçek takdimiyle sona erdi.