Ali Bayar, DostAli Yaşar ve Hasan Sedat Gün’ün bir araya geldiği, ustalarının izinden giderek kendi bestelerini meşk etme geleneğinden yola çıkarak canlı olarak kaydettikleri “Kadim” albümü Mistika Music Production etiketiyle yayımlandı. Biz de sorularımızı Ali Bayar’a yönelttik.
– Merhaba öncelikle yeni çalışmanız “Kadim” hayırlı olsun, bizlere biraz bu çalışmanızdan bahseder misiniz?
Ali Bayar: Merhaba, “KADİM” ben ve arkadaşlarım DostAli Yaşar ile Hasan Sedat Gün’le uzun zamandır hayalini kurduğum, ortaya çıkarmak istediğim fikrin hayata geçmesini sağlamak için bir araya geldik. Ayrıca bize bu çalışmamızda yardımcı olan; kayıtta Volkan Yırtıcı, mix & mastering aşamasında Ahmet Gökhan Coşkun, kapak fotoğrafımızı tasarlayan sevgili dostum Gamze Gençay, fotoğraflar ile video klibimizin yönetmeni ve her zaman yanımda olan abim Erkan Güneş’le birlikte çalıştık.
Her işin zorluğu vardır ama ortaya yeni bir şeyler koyuyorsanız bu zorluk iki kat fazla oluyor. Çünkü yaptığınız işi en iyi şekilde ortaya çıkarmak istiyorsunuz ve bazen işler istediğiniz gibi gitmiyor. Her şeye rağmen dönüp baktığım zaman samimi ve bu yola ufak da olsa katkı sağlayacağını düşündüğüm bir albüm oldu diyebilirim.
– Albümü dinlerken şunu fark ettim, eserler olabildiğince en doğal haliyle kaydedilmiş ve bu yönüyle de çok etkileyici olmuş, bu planlı bir şey miydi?
A.B.: Albümü nasıl kaydedeceğimiz hakkında konuşmalar sürerken yapmayı çok istediğim hücum kayıt tekniği üzerinde yoğunlaştık ve zor olsa da bu şekilde kaydedip insanlara yaptığımız müziği sanki yanlarında sohbet ediyormuşçasına ulaştırmayı hedefledik. Bu arada hücum kayıt tekniği nedir diye aklına gelenler için kısaca; tüm enstrümanların ve vokallerin aynı anda kayda alınmasıdır. Bu tekniğin en zor kısmı herkes aynı anda kayıt edildiği için birinin hata yapması halinde tekrar başa sarmanız gerektiğidir.
Zor olmasının yanında bence samimi olmaktadır. Tüm müzisyenlerin birbirini görerek, duyarak ve o an ne hissettiler ise onu icra ederek yapılıyor olması beni her zaman daha çok etkilemiştir. Sanırım sizleri de bu yüzden etkilemiş olmalı.
– Kadim isimli albümünüzde eserler özenle seçilmiş, bu eserleri seçerken nelere önem verdiniz?
A.B.: Eserlerin sözlerini seçerken etkilendiğimiz halk ozanları ve daha önce bestelenmemiş şiirlerini kullanmak istedik. Ben Ruhsati’den çok etkilenmiştim ilk okuduğumda. Zaten birçok eseri de bugün hala dillerde severek havalandırılan türküler arasındadır. Ben de onun düşüncelerine ifade biçimlerine hayran biri olarak onun birkaç şiirini müzikle havalandırmak şerefine eriştiğim için mutluyum.
Diğer eserlerde ise sevgili dostum DostAli Yaşar’ın kendi söz-müziği olan ve yine kendi yöresine ait ozanları Aşık Maksudi ve Aşık Aliyar’a ait şiirleri müzikle havalandırdık.
– Ali Bayar ismini ilk kez geçen yıl yayımladığınız “Daim Kış” olmaz isimli çalışmanızla duymuştuk ve eser çok sevilmişti. Kadim albümü de takip ettiğim kadarıyla gayet güzel yorumlar alıyor, dinleyiciler nasıl karşıladı albümü, aldığınız yorumları bizlerle paylaşır mısınız?
A.B.: Çok az bir zaman oldu albüm çıkalı ve ünlü insanlar olmadığımız için albümün insanlara ulaşması da zaman gerektiriyor. Bu halde yine dinleyen insanlardan aldığım çok güzel yorumlar var. Bir tanesini sizinle paylaşmak isterim çünkü şimdiye kadar aldığım en naif mesajdı, şöyle bir benzetme kullanmıştı gönderen kişi “…baş ucuna koymalık, arada bir çeyiz sandığından çıkarıp dokunmalık bir dantel gibi olmuş…” İnsan böyle mesaj alınca elbette yaptığı işin doğruluğunu anlıyor. Bu arada elbette eksikleri olabilir, yanlışları olabilir, sevmeyen olabilir, eleştiren de olabilir bunlara da açığız. Çünkü bu yolda oldum diye bir şey yok kendimizi geliştirmek için eksiklerimizi de görmemiz gerekir diye düşünüyorum.
– Türk Halk Müziği büyük oranda çok sevilen bir müzik tarzı ve siz de gerçekten çok özen göstererek bu tarzı icra eden bir müzisyensiniz, genel olarak son yıllarda bu tarzda icra yapan ve bize mutlaka dinleyin diyeceğiniz isimler kimlerdir?
A.B.: Benim son yıllarda çalışmalarını ilgiyle takip ettiğim isimler var. Şu an aklıma gelen, Adile Yadırgı, Onur Kocamaz, 5 Quartet grubu gibi…
– Ali Bayar hem solo kariyeriyle hem grubu Kent Şarkıları ile hem de Canan Sağar, Berhan Arısoy gibi sanatçılarla çalışarak çok başarılı işlere imza atmış bir müzisyen, özellikle son 2 yılda yoğunca ürettiği eserleri paylaşan bir müzisyen olarak, sizi en çok heyecanlandıran çalışmalarınız hangileri oldu?
A.B.: Klasik bi cevap olacak ama her yaptığım işin kendine göre ayrı heyecanları oluyor hepsinin yeri çok farklıdır bende. Ama en heyecanlandığım Kent Şarkıları tekli çalışması “Dünya Bahçesi” olmuştu. Çünkü profesyonel anlamda içerisinde bulunduğum ilk eserdi ve kayıtlar sırasında inanılmaz bir heyecan ve mutluluk yaşamıştım.
Bu isimlerle birlikte müzikal paylaşımlarda bulunmak benim için büyük tecrübe ve gurur duyacağım işler oluyor.
– İlk klibinizi “Gökte Yıldız Yerde İnsan Karınca” isimli çalışmanıza çektiniz, bu çalışma kesinlikle çok doğru bir tercih olmuş; peki klip çekimleri nasıl geçti?
A.B.: Aslında hangi esere klip çekeceğimize zor karar verdik. Çünkü hepsinin kendine göre güzel yanları var. Klip çekimlerimizin yönetmenliğini Erkan Güneş üstlendi ve içim çok rahattı, emindim çok güzel iş çıkaracağından ve beklediğim gibi de oldu. Her zaman en güzel yerlerde olmasını istediğim tam bir sanat adamı. Birlikte daha güzel işler yapacağız.
Çekimleri yine kayıt yaptığımız stüdyo olan Volkan Yırtıcı’ya ait Detay Müzik’te gerçekleştirdik. Sizin aracılığınızla da buradan emeği geçenlere selam olsun.
– Ali Bayar bir müzisyen olarak hangi isimlerden etkilenmiştir bizlerle paylaşır mısınız?
A.B.: O kadar çok isim var ki hepsini söylemek imkansız ama ilk aklıma gelenleri sizinle paylaşabilirim. Aşık Veysel, Hasan Erdoğan, Ali Kızıltuğ, Gani Pekşen, Feyzullah Çınar, Emre Saltık, Erkan Oğur benim müziğe aşık olmamı sağlayan isimlerden birkaçı.
– Türk Halk Müziği ile uğraşan diğer genç müzisyenlere neler söylemek istersiniz?
A.B.: Ben ustalarımdan, büyüklerimden şunu öğrendim “ne yaparsan yap kendin ol”. Neşet Ertaş ustanın da dediği gibi “Gölgede olanın gölgesi olmaz.” O yüzden naçizane önerim bu yola baş koymak isteyen arkadaşlarıma son yıllarda durma noktasına gelen üretim üzerinde düşünüp çalışmalarını buna yoğunlaştırmalarını dilerim.
– Ali Bayar’ın bundan sonraki hedefleri arasında neler var, bundan sonra bizlere ne gibi sürprizler yapacak?
A.B.: Her şey daha yeni başlıyor elbette durmak yok üretmeye devam etmek istiyorum. Yalnız bu konuda çağımızın getirdiği bir avantaj bizlere aynı zamanda dezavantaj da oluyor. Çıkan her müzik çok çabuk tüketiliyor gerek sosyal medyada gerek dijital platformlarda. Biliyorsunuz artık cd satışları durma noktasına geldi. Bunun değişmesi için de müzik dinleyicilerinin bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ne kadar olumsuzluk olsa da yaşadığım sürece bir nefes olmaya insanların yaşantılarına birazcık olsun dokunmaya çalışacağım.
– NouvArt olarak sorularımızı yanıtladığınız için size çok teşekkür eder ve başarılarınızın devamını dileriz. Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
A.B.: Bu güzel sohbet için ben teşekkür ederim NouvArt ailesine ve sizlere. Okuyan dostlara da kucak dolusu sevgiler. Ortaya bir şey koymak zor bu zamanda ama onu ilgili insanlara ulaştırmak daha zor. Bunu bir nebze olsun üstlenmeniz ve albüme verdiğiniz destek beni çok mutlu etti. Umarım albümü dinleyen dostlar da güzel duygular hissederler, keyifle dinlerler. Sevgi ve muhabbetle kalın.
Gökhan Toker
