Akli Tadjer, kökenlerinin bulunduğu Cezayir etrafında dönen romanını okulda okumayı reddeden öğrencileri ziyarete gidip onlarla tanıştı.
Yazara Pierre Mendès-France Lisesi’ni ziyaret etmesi için davet, öğrencilerinden bazılarının ‘ırkçı’ yorumlarından rahatsız olan öğretmenden geldi. Öğretmen eylül ayında sınıfına Tadjer’in ‘Le porteur de cartable’ (Okul Çantası) romanından parçalar okutmak istedi.
Akli Tadjer: French writer to meet students in school race row https://t.co/QtUzyehLEl
— BBC News (World) (@BBCWorld) 16 Kasım 2018
2002 tarihli roman müfredatta yoktu, ancak öğretmen sınıfın ‘okuma yolculuğunun’ bir parçası olmasını arzu ediyordu. ‘Okul Çantası’, Cezayir bağımsızlık savaşını, iki çocuğun gözünden anlatıyor. Biri bağımsızlık savaşçısının, diğeri Cezayir’den kaçmak zorunda kalan sömürgecinin oğlu…
1962’de Cezayir’in bağımsızlığını kazanmasıyla biten 8 yıllık savaştan kaynaklanan nedenlerden ölen Cezayirlilerin sayısı 700 bin ile 1 milyon arasında hesaplanıyor. Fransız askeri can kaybı 25.600’ü bulurken binlerce sivil de öldürüldü, yaralandı ve saldırıya uğradı, yüz binlercesi Fransa’ya kaçtı, çocukları Cezayir’e geri dönemedi. Savaşta işkenceye de çok yaygın başvurmuş olan Fransa, Cezayir’den resmen özür dilemiş değil. Hala taraflar arasında karşılıklı kızgınlık ve kırgınlık var.
‘ROMANIN KAHRAMANI FRANSIZ DEĞİL’
Bugün Fransa’da aşırı sağın yükselişe geçtiği bir ortamda, sözkonusu okuldaki öğrencilerden bazıları, Tadjer’in Cezayir Savaşı konulu kitabından parçalar okumayı reddetti.
Yazara e-posta atan öğretmen, bazı öğrencilerin yazarın Fransız olmaması, hikayenin Fransa ile ilgili olmaması, kitapta Arapça kelimeler olması, romanın kahramanının adından Mesud olması gibi şikayetler sıraladığını belirtti.
Gerçekte yazar 1954, Paris doğumlu bir Fransız vatandaşı, Fransa’nın sömürgeci geçmişi yüzünden tarihi de Cezayir ile iç içe geçmiş vaziyette.
‘MESUD DEMEYEN DİSİPLİNE’
Tadjer, öğretmenin “Bunlar gerçekten ırkçı tepkilerdi” dediği e-postayı Facebook sayfasında yayımlarken lise de 7 öğrenciye karşı harekete geçti, ikisine geçici uzaklaştırma verdi, Mesud ismini telaffuz etmeyi reddedeni disiplin kuruluna sevk etti.
Eğitim müfettişi Jérôme Dambla da öğrencilerin yazarın ziyareti için hazır olduklarını, hatta içlerinden birinin yazardan özür dilemek istediğini duyurdu.
‘NE KADAR APTALCA OLDUĞUNU GÖSTERMEK İSTEDİM’
Gelecek yıl 18 yaşına girecek ve oy kullanacak gençlerin nasıl böyle düşünebildiğini anlamak ve onlara tepkilerinin ne kadar aptalca olduğunu göstermek istediğini belirten Tadjer, cuma günü Somme bölgesindeki liseyi ziyaret edip sınıfın 25 öğrencisiyle tanıştı. Bir saatlik buluşmaya pedagoji uzmanı Dambla da katılırken gazeteci alınmadı.
#Europe / #France #France24 “L’écrivain franco-algérien Akli Tadjer face aux lycéens refusant de lire sa prose” https://t.co/j4IwcI46vi
— ☞ MEGABOX ☜ (@Megabox_2424) 16 Kasım 2018
‘MESUDLAR SİZİN İÇİN ÖLDÜ’
Geçen hafta bitişinin 100. yıldönümü törenlerle anılan 1. Dünya Savaşı’nın en kanlı muharebelerine sahne olan Somme’da Arap askerlerin de öldüğünü aktaran Tadjer, çoğunun adının Mesud olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
“Mesud ismini telaffuz etmemek, sizin için ölmüş o genç askerleri bir kez daha öldürmektir.”
‘BU SINIFTA KİM IRKÇI DEĞİL?’
Buluşmayla ilgili izlenimlerini aktaran Tadjer, “Bu sınıfta kim ırkçı değil?” sorusuna kendisi hariç herkesin el kaldırdığını belirtti. “Bazıları bana Amerika Birleşik Devletleri’ne seyahat etmeyi hayal ettiklerini söyledi. Ben de oraya gittiklerinde dilini kültürünü öğrenme sürecinden geçeceklerini, çünkü Amerikalılar için onların da yabancı olacağını söyledim” dedi.
‘EĞİTİM BAKANI NEDEN SEYİRCİ?’
Bu olayla ilgili sessiz kalan tek tarafın Eğitim Bakanı Jean-Michel Blanquer olmasını eleştiren yazar, elini taşın altına koymak, ırkçılıkla mücadele etmek, böyle tepkiler veren öğrencilerle tanışıp konuşmak gerektiğini belirtti.
Cezayir’in bağımsızlığı üzerine yüz binlerce Avrupalı’nın ve Fransa’nın tarafını tutan on binlerce Cezayirlinin Fransa’ya sığınması sonrası Fransa’nın Cezayir’den göç almaya devam etmesi sonucu ülkede Cezayir kökenli hatırı sayılır bir nüfus var. Tecrit edilmiş varoşların sefil koşullardaki sitelerinde yaşayanlar, dolayısıyla hayata baştan engellerle başlayanlar ve istihdam piyasasında ayrımcılıkla karşılaşan da onlar.
Sputniknews