Türkiye, sera gazı emisyonunda dünyanın ilk sıralarında yer almamasına rağmen iklim aktivisti Thunberg ve arkadaşlarının BM’ye şikayet ettiği ülkeler arasında yer aldı.
İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve arkadaşları aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkeleri iklim değişikliğine karşı yeterince önlem almayarak Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni ihlal etmekle suçladı. Ancak gençlerin BM’ye şikayet ettiği Türkiye’nin dünyada sera gazı emisyonunda ilk sıralarda yer almaması, akıllara “Neden Türkiye?” sorusunu getirdi.
Nisan 2019’da açıklanan Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’nin 2017 yılındaki sera gazı emisyonu 526,3 milyon ton olarak hesaplandı. Türkiye’nin sera gazı emisyonundaki artış 1990 yılı ile karşılaştırıldığında yüzde 140 artmış olmasına rağmen, dünyadaki toplam sera gazı emisyonunun yüzde 1,4’ünden sorumlu.
Türkiye kömüre yatırımı artırıyor
Türkiye’nin şikayet edilen ülkeler arasında yer almasının nedeni Ankara’nın hâlen Paris İklim Anlaşması’nı meclisten geçirmemesi ve kömüre yatırımlarını artırması olarak görülüyor.
Brüksel merkezli Avrupa İklim Eylem Ağı’nın (CAN Europe) Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Elif Gündüzyeli, şikayet edilen beş ülkeyi kastederek, “Bu ülkeler 1992 Rio İklim Zirvesi’nden beri iklim değişikliği etkilerini kabul etmelerine, taraflar konferanslarına katılıp uluslararası süreçlerdeki protokol ve anlaşmaları imzalamalarına rağmen somut olarak iklim krizine çözüm olabilecek adımlar atmadılar; fosil yakıt merkezli politikalarını sürdürdüler” diyor.
DW Türkçe’ye konuşan Gündüzyeli, bunun yanı sıra Türkiye’nin küresel ısınmadaki artışın 1,5 dereceye çekilmesi hedefi doğrultusunda adımlar atmadığını belirtiyor. İklim uzmanı Gündüzyeli, “Türkiye’nin Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkesi olarak 2030’a kadar kömür kaynaklı enerji üretimini durdurmayı planlamak yerine, 2023 enerji vizyonu dahilinde kömürlü termik santrallerini ciddi oranda artırmayı planmasını” da eleştiriyor.
“Türkiye’nin iklim sicili kötü”
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin ise DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’nin “iklim politikaları açısından sicili en kötü ülkelerden biri” olduğu görüşünde. Şahin, Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı hâlâ onaylamamış olmasını ve “anlamlı bir emisyon hedefi ilan etmemesini” eleştiriyor.
“Türkiye toplam küresel emisyonun yaklaşık yüzde 1’inden sorumlu olsa da bu düşük bir rakam değil” diyen Şahin, Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylamayan G20 üyesi tek ülke olduğunu hatırlatıyor. Şahin “Türkiye yeni kömür yatırımları yapan ülkeler sıralamasında dünyada üçüncü sırada” diye ekliyor.
En büyük sorumlular şikayet edilmedi
Dünyadaki karbondioksit emisyonunu takip eden uluslararası bir platform olan Küresel Karbon Atlası’nın (Global Carbon Atlas) verilerine göre, sorumlular arasında Çin ilk sırada yer alıyor. Dünyadaki karbondioksit emisyonunun yüzde 27’sinden sorumlu olan Çin’i yüzde 14,6 ile ABD, yüzde 6,8 ile Hindistan, yüzde 4,7 ile Rusya ve yüzde 3,3 ile Japonya takip ediyor.
Peki Gelecek için Cumalar hareketinin öncüsü Thunberg ile 15 genç aktivistin BM’ye şikayet ettiği ülkeler arasında neden bu devletler yok? Çünkü bu ülkeler, genç aktivistlerin şikayetine dayanak oluşturan BM sözleşmesinin 2014 tarihli ek protokolünü imzalayan ülkeler arasında değil.
Şikayet edilen Türkiye, Almanya, Arjantin, Brezilya ve Fransa ise bu protokolü imzalayan ülkeler içinde. Türkiye bu sözleşmeyi yaklaşık 30 yıl önce imzalayarak çocuk hakları konusundaki yükümlülüklerini kabul etmişti. Türkiye, ayrıca çocuklara bireysel başvuru hakkı tanıyan ek protokole imza atan ülkeler arasında bulunuyor.
Şikayet edilen Türkiye dışındaki ülkelerden Almanya, Küresel Karbon Atlası’nın listesinde altıncı sırada yer alıyor. Değerlendirmeye alınan 212 ülke arasında Brezilya 13’üncü, Türkiye 15’inci, Fransa 18’inci, Arjantin 29’uncu sırada bulunuyor.
BM Çocuk Hakları Komitesi Thunberg ve arkadaşlarının şikayetini inceleyip, iklim değişikliği ile yeterince mücadele edilmemesi suretiyle çocuk haklarının ihlal edildiğine kanaat getirirse, ilgili hükümetlerden görüş isteyebilecek.
DW Türkçe