90’lar yeni nesil için dipsiz, keşfedilesi bir kuyu, 30 yaş ve üstü için çocukluğunun ya da gençliğinin geçtiği nostaljik yıllar…
Ve Harun Kolçak, 90’ların en gözde şarkıcısı, albümü o yıllar ilk çıkan isimlerinden…Yani 90’ların sembol isimlerinden…
Aslında Harun, muhteşem bir enstrümanist her şeyden önce…
Ki yeni nesil pek bilmez yazık ki bu özelliğini… Ve hep de takılır aklıma en iyi enstrümanistlerin bu yeteneklerini bir kenara bırakıp, sahne önüne şarkıcı olarak çıkması konusu… (Bunu ayrı bir yazı konusu olarak ele alalım bir ara….)
Harun Kolçak da böylesi bir yetenekte ve bittabi bilgide bir müzik insanı.
Çok çok iyi bir bas gitarist.
Ve Deniz Arcak’la bir röportajında mesela basçılığı müziğin -armoniyle ritmin- omurgası olarak tanımlayarak enstrümanının önemini de vurgulamıştır vaktiyle…
Sanatçı bir babanın, sanat yaşamı içinde olan oğlu olarak bence en büyük özelliği böylesi dev isme sahip babanın gölgesinde kalmadan, kendi varlığı ile kendini ispatlaması ve sevdirmesidir.
Soyismin gücüne tapmadan, kendi yeteneğini bulup ayakları üzerinde durmak konusu günümüz ortamında bir hayli sıkıntılı bir konu malumunuz. (Bunu da ayrı bir yazı konusu olarak ele almalı….)
90’lar şarkıcıları arasında sansasyondan en uzak duran, müziği ile var olan isimlerin de başındadır Harun Kolçak ve en en en mutlu olduğum konulardan birisi ÇEYREK ASIR albümünü görmüş, başarısını yaşamış, 2000’li yıllarda da ne kadar sevildiğini ve değer gördüğünü bilmiş olmasıdır.Malum olduğu üzere bu topraklarda değer bilmek çok daha geç zamanlarda ölüm sonrasına kalır genelde… Yazık ki…
Dünyanın herhangi bir başka ülkesinde dünyaca ünlü olabilecek bir yeteneği Türkiye kısır müzik sektörü döngüsünde 90’ların şarkıcısı olarak tanımlıyor olmanın da derin hüznüyle yazımı sonlandırırken ebedi uykunda huzurla uyu Harun Kolçak….
90’lara vurduğun damga ve insani özelliklerinle hep anılacak ve hiç unutulmayacaksın…