RTÜK, Açık Radyo’nun karasal yayın lisansını iptal etti

Açık Radyo'nun FM yayını 16 Ekim'de kesildi. 1416 gönüllü programcısıyla 1219 program üreten radyo, kamu yararına yayıncılığın sesi olarak tanınıyordu.

0
Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni Ömer Madra

Türkiye’nin en köklü, bağımsız radyo istasyonlarından biri olan, “özgür yayıncılık ve özgür habercilik” ilkesiyle yayın yapan Açık Radyo’nun karasal yayını bugün saat 13.00’da sona erdi.

Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının RTÜK tarafından iptal edilmesi üzerine bugün saat 17.30’da Tophane’deki Açık Radyo binasının önünde basın açıklaması düzenlendi. Radyo yönetimi tarafından yapılan basın açıklamasına Açık Radyo programcıları, dinleyicileri, pek çok gazeteci, akademisyen ve STK yöneticisi katıldı.

Açıklamayı yapan Açık Radyo Genel Yayın Yönetmeni ve programcısı Ömer Madra, “Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının iptaliyle birlikte, FM yayına bağlı sürdürülen eş zamanlı internet yayını da sona erdi. Ancak karasal yayın lisansının iptali, radyonun kapanması anlamına gelmiyor. Radyonun yayıncı olarak başvurma hakkı olan farklı lisans biçimleri mevcut ve bunlardan biri ile yayının sürdürülmesi planlanıyor. Ayrıca karara karşı yürütmenin durdurulması istemli dava açılmış olup, hukuki süreçler halen devam etmektedir.” dedi.

Ömer Madra’nın konuşmasında öne çıkan başlıklar ise şöyle:

“AÇIK RADYO, BUGÜNE DEK, 1219 PROGRAM ÜRETTİ”

Açık Radyo’nun karasal yayını bugün (16 Ekim 2024 Perşembe) saat 13:00 itibariyle kesildi. Açık Radyo 29 yıl 11 aydır FM bandında, ayrıca 22 yıl 11 aydır da internet üzerinden Türkiye’ye ve dünyaya yayın yaptı. Bu niteliğiyle, eşine dünyada da ender rastlanan köklü bir kurumdur. RTÜK’ün basın özgürlüğünü çiğneyerek verdiği lisans iptali kararından tam bir gün sonra İzmir Basın Kampı’nda Basın Özgürlüğü Ödülü’ne layık görülen ve böylelikle 29 yılda ulusal ve uluslararası alanda 69’uncu ödülünü alan Açık Radyo, bugüne dek, tamamı gönüllü 1.416 programcısıyla 1.219 farklı program üretti, ve bu programlardan türetilen 29 kitap yayınladı. Her yıl bir kitap! 30 yıl boyunca Türkiye’den ve dünyadan yaklaşık 26 bin aktivist, yazar, düşünür güzide konuk ağırlandı.

“AÇIK RADYO KAMUSAL PARKLAR, ORMANLAR GİBİ BİR MÜŞTEREKTİR”

Açık Radyo dendiğinde akla, bir başka mecrada hakettiğini bulamamış bir hüzünlü şarkı; radyo tiyatrosundan aklınıza kazınan müthiş bir tirad; edebiyatın görünür kıldığı bir büyük hikâye; insanlığın renk ve titreşimlerini sesle çepeçevre kuşatan bir mecra gelir. Açık Radyo dendiğinde akla, milyonlarca insanın Londra’da başlatıp Ankara’da devam ettirdiği bir barış çığlığı; Yırca’da, Cerattepe’de, Akbelen’de ağaçlarına var güçleriyle sarılarak sahip çıkan köylü kadınlar ya da lise önlerinden meydanlara taşarak, fosil yakıt şirketlerinin boyunduruğunda canlılar âlemini yokoluşa sürükleyen resmî iklim politikalarını protesto eden gençler gelir. Açık Radyo dendiğinde akla, ekoloji mücadelesinin, sosyal dayanışmanın, hak mücadelelerinin seslerine daima kürsü ve megafon olan sakin ama kararlı bir radyo istasyonu gelir.

“AÇIK RADYO KAMUSAL FAYDANIN SESİDİR”

Açık Radyo’nun sesi kamusal faydanın sesidir. Açık Radyo kurulduğu günden bu yana herhangi bir kişi ya da grubun çıkarını gözetmeksizin “kamu yararına” yayın yapmıştır. Gücünü ve dirayetini buradan alır. Açık Radyo Türkiye ve dünya kamuoyunda, gerek siyasette gerekse kültür, sanat ve edebiyat alanlarında ne tartışılıyorsa bunu itidal ve sağduyu ile ve fakat eksiksiz konuşmayı kendine görev bilir. RTÜK kararıyla Açık Radyo’nun “karasal yayın lisansının” iptal edilmesi hangi teknik ya da bürokratik gerekçeye dayandırılıyor olursa olsun, kesinlikle kamunun sesini kısma girişimidir. Tarihe öyle geçecek ve daima öyle hatırlanacaktır.

Dinleyicilerini, destekçilerini ve kamuoyunu Açık Radyo için ses çıkarmaya davet eden Madra, konuşmasını şöyle bitirdi:

“Toplumumuz giderek sayıları artan şiddet sarmallarıyla dörtbir yandan kuşatılmışken birbirimizi dinlemek, ortak bir gelecek hayal edip onu hep birlikte kurmaktan başka çaremiz yok. Dinleyicilerimizi, destekçilerimizi ve kamuoyunu Açık Radyo için, özgür yayıncılık ve özgür habercilik için bir kez daha ama bu sefer çok daha net ve gür bir biçimde ses çıkarmaya davet ediyoruz. Bulunduğunuz her yerde radyonuzun sesi olun ve her yerde yüksek sesle söyleyin lûtfen: Açık Radyo açık kalmalı!”

Önceki İçerikPiyanist Beyza Yazgan’dan yeni animasyon müzik videosu: “Pasaj”
Sonraki İçerikİsyan, sürgün ve umut: Sanal Ülke’nin büyüleyici hikâyesi
Abone Olun
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments