Baharın son demlerinde, Mayıs 2024’te yeni çıkan kitapları sizler için derkedik. Türkçe edebiyat ağırlıklı olarak öykü ve roman türündeki eserlerden oluşsa da anı – biyografi ve deneme kitapları bu yaza damgasını vuracak gibi duruyor. Çeviri eserlerimizde ise fantastik türünün önde gelen yazarlarının kitapları Türk okuyucularıyla buluşuyor. Yanı sıra dünya edebiyatında bilimkurgu romanları da göze çarpıyor.
Kırık Rahvan
İlk kitabı Önce Dağlar Kar Tuıtacak, 2018 Yaşar Nabi Nayır Öykü Ödülü’ne layık görülen, ikinci kitabı Telaş Bandosu ile 78. Yunus Nadi Öykü Ödülü’nün sahibi olan Semih Öztürk yeni kitabı Kırık Rahvan‘da birbirine teyellenen öyküler anlatıyor. Kahramanları öyküden öyküye gezdikleri gibi, bazen İstanbul’un karlı bir gecesinde, bazen bal karıncalarının yarıştırıldığı bir hamamın en izbe köşesinde, kuş uçmaz kervan geçmez bucaklarda da dolaşıyorlar. Ama hiç aceleleri yok, üç günlük dünyanın iki gününü oyalanarak geçiriyorlar! Okuru da bu büyülü dünyanın içine çabucak çekiyorlar…
Yazar: | Semih Öztürk |
Tür: | Öykü |
Yayınevi: | İletişim Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 136 |
Cunta Kızı
Fransızcadan dilimize Voltaire, Foucoult, Lazzarato gibi isimlerin yapıtlarını kazandıran çevirmen Şule S. Çiltaş ilk romanıyla kitap severlerle buluşuyor.
Cunta Kızı‘nda Şule S. Çiltaş, küçük bir kız çocuğunun ağzından 12 Eylül ’80 darbesiyle doruk noktasına ulaşan bir şiddet-yabancılık-yalnızlık sarmalının, ilkin kendi ailesindeki ve yakın çevresindeki, sonra dış dünyadaki izlerini anlatıyor: Kendisi de hoyrat bir yaşamın içinden gelmiş asker bir baba, “Gözlerinden, kuş olup kanatlanacak kadar özgürlüğü sevdiği anlaşılan” bir anne ve 12 Eylül’ün ayak sesleri çok yakından duyulurken, karakol-mahkeme-cezaevi önlerinde korku ve umutla geçecek günler… Bir çocuğun olduğu kadar, bir memleketin, memleketle birlikte büyüyenlerin, ne kadar kaçmak isterlerse istesinler paçalarına onun çamuru bulaşanların da hikâyesi…
Yazar: | Şule S. Çiltaş |
Tür: | Roman |
Yayınevi: | İletişim Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 124 |
Yel Yepelek
Şair Haydar Ergülen, okura bir yol alfabesi sunduğu Yayan Yapıldak’tan sonra bu kez suyun izinden düşüyor harflerin peşine. Yel Yepelek’te denizlere, gemilere, limanlara ve elbette su edebiyatına dair eski sözcükleri hatırlatıp yenilerini yaratıyor o tanıdık şiirsel üslubuyla.
Yazar: | Haydar Ergülen |
Tür: | Anı – Deneme |
Yayınevi: | İthaki Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 136 |
Yaranın Üveyi
Geceden Beri ile Everest Yayınları “İlk Roman” Ödülü’nün (2022) sahibi olan Elif Demirel, geçmiş ve bugün ekseninde çift katmanlı bir anlatı sunan Yaranın Üveyi ile edebiyatımızdaki yerini sağlamlaştırıyor. Bir dolmuş yolculuğu boyunca akıp giden düşüncelerin dümen suyunda yol alırken dünyadaki serüveninin anlamını sorgulayan genç bir kadın, bir yandan köklerinden miras yaralarla yüzleşirken diğer yandan kendi kumaşını dokuyup kendi öyküsünü teyelliyor…
Zor kararların ve kabullerin eşiğinde, yetişkinliğin kaçınılmaz yasını tek nefeslik bir öyküye sığdıran Yaranın Üveyi, varoluşun karanlık kuyusuna ışık tutan bir novella.
Yazar: | Elif Demirel |
Tür: | Novella |
Yayınevi: | Everest Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 88 |
Dedemin Madalyası
Ödüllü öykülerinde ve romanlarında, geçmişle bugün, gelenekselle modern, mitlerle gerçekler arasında dikkat çekici köprüler kuran Yavuz Ekinci’den özel bir seçki… Eserleri pek çok dilde yayımlanan Ekinci’nin çok sevilen iki öyküsü ile daha önce kitaplarında yer almamış “Dedemin Madalyası”nı bir araya getiren bu derleme, mekâna ve zamana dair özgün çağrışımlarıyla, yazarın edebiyat evreniyle tanışmak isteyenler için değerli bir ilk adım niteliğinde.
Yazar: | Yavuz Ekinci |
Tür: | Öykü |
Yayınevi: | Everest Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 60 |
Dönüyor Zaman - Kapadokya Dörtlüsü 4
Gürsel Korat, Kapadokya Dörtlüsü’nün ilk adımını otuz yıl önce Zaman Yeli ile atmıştı. İkinci adımda Güvercine Ağıt (1999) ve üçüncü adımda Kalenderiye (2008) romanlarıyla derin Anadolu’nun katmanlarını yavaş yavaş ve sabırla araladı. Yazar, edebiyatımızda büyük ses getiren ödüllü bir roman serisini, Dönüyor Zaman’la tamamlıyor. Geçmişteki anlara ve insanların yaşamlarına özgün bir kavrayışla yaklaşan bu romanlar, Anadolu’nun yedi yüz yıllık tarihini, bir sanatçının sezgisiyle yeniden inşa ediyor.
Dönüyor Zaman, fırtına sonrasında ortaya çıkan bir mağarada iki gün içinde yaşanan olaylarla açılır: Palancı Emin’in hazine bulmak için daldığı bu dehlizlerde otuz yıldır donmuş bir tarih öylece durmaktadır. Orada Kuvvacıların, kadın çetecilerin, muhacirlerin, mübadillerin, Birinci Dünya Savaşı’nın ve Milli Mücadele kaçaklarının anıları vardır. Romanda ayrıca Yunan iç savaşı, köy enstitülü öğretmenler, Bombay’da esir düşenler, Kore’de yitirilen askerler ve geçmişi araştıran sanat tarihçileri de kendilerine bir yer bulurlar.
Yazar: | Gürsel Korat |
Tür: | Roman |
Yayınevi: | Everest Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 424 |
Hayatımın Müsveddesi
Fantastik edebiyatın kraliçesi Nazlı Eray’dan sarsıcı bir metafor-roman!
Geride bırakılmış uzun, renkli bir hayatın acı-tatlı hatıraları, bu romanda adeta büyülü bir mercekten süzülerek bir müsveddeye giriyor. Hayatımın Müsveddesi’nde, geceleri yazılıp sabahları okunamayan tomarlara karalanmış anılar, düşler, hayaller, buruk ama cümbüşlü bir geçit yapıyor. Nar tanesindeki şehirler, kahkahalarla dolu bir cenaze, güvercine dönüşüp uçan apartman kapıcısı Mösyö Hristo, öldükten sonra ruh çağırma seanslarında işe başlayan Ali; hatta Pirandello, Paganini ve Cahide Sonku, kahramanımızın müsveddelerinde buluşuyor.
Yazar: | Nazlı Eray |
Tür: | Roman |
Yayınevi: | Everest Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 272 |
Ev Öldü Ben Ağaçları Seyrettim
Ovada Paldır Küldür ile Fakir Baykurt Öykü Ödülü’nü, Annem Gittiğinden Beri Çiçek Ekmiyoruz Bahçeye romanıyla da Vedat Türkali Roman Ödülü’nü kazanan Mustafa Orman, edebiyat yolculuğuna devam ediyor. Ev Öldü Ben Ağaçları Seyrettim, hayatın akışında saç örgüsü gibi birbirine bağlanan öyküleri barındırıyor. Ödüllü yazar Mustafa Orman’ın kaleminde ölümü anlamaya çalışanların, kaçakçıların, sınırı gizlice geçenlerin, yoklukla terbiye olanların, askere oğul gönderip de geri alamayanların, gözaltında kaybedilenlerin, yolculukların, umutsuz ama sadık âşıkların ve bir otobüs camında hızla kayan manzaraların öyküleri hayat buluyor. Fonda sürgit devam eden yas havası, buruk kavuşmaların da altını çiziyor.
Yazar: | Mustafa Orman |
Tür: | Öykü |
Yayınevi: | Everest Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 136 |
Rölanti Çıkmazı
Üç farklı zamanın ama aynı İstanbul’un hikâyesi Rölanti Çıkmazı; kabadayıların hüküm sürdüğü İstanbul’dan, gen aktarımının tartışıldığı İstanbul’a… İsmail Güzelsoy, üstkurmaca düzlemini de dahil ettiği anlatısında, gerçek ve gerçek dışının birleştiği çizgiye kuruyor en büyük oyununu. Rölanti’nin hikâyesi; aniden ortaya çıkan bir kayıt cihazı kadar gizemli, bir kaplanın dişleri kadar merhametsiz.
Kudretli insanların hikâyeleri genelde karmaşık planların, ince hesapların mahsulüdür ama gariban insanların hikâyeleri önemsiz rastlantılarla yazılır. Perizad’ınki de öyle… Ama önemsiz rastlantıların sonuçları her zaman önemsiz olmayabilir işte. Kendi hayatına bir baksana, o gün orada olmasan, o telefonu açmasan, o kişiyle tanışmasan hayatın başka bir mecrada akar giderdi.
Yazar: | İsmail Güzelsoy |
Tür: | Roman |
Yayınevi: | Everest Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 376 |
Sazın Teli Koptu
1970’li yılların Ankara’sında başlayan, araya giren sürgün yıllarıyla pekişen, gücü asla eksilmeyen bir dostluk: Zülfü Livaneli’yle Erdal Öz’ün dostluğu. Edebiyat tutkusunu paylaşan iki gençten biri dünya çapında bir müzisyene evrilirken, diğeri Türkiye’nin en önemli yayıncılarından biri haline geliyor; badireler atlatıyorlar, yalnız kalıyorlar ama asla yılmıyorlar. Yıllar içinde de eşine az rastlanır bir dayanışmanın mimarları oluyorlar.
Sazın Teli Koptu, Livaneli-Öz dostluğunun anılarla, mektuplarla, söyleşilerle, yazılarla kurulmuş hikâyesi olduğu kadar, Türkiye ve Avrupa için bir dönem panoraması da sunuyor.
Yazar: | Zülfü Livaneli |
Tür: | Anı – Biyografi |
Yayınevi: | Can Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 176 |
Fil Gözü
İlk iki kitabında yakaladığı özgün dil ve zengin öykü dünyasıyla çağdaş edebiyatımızda haklı bir başarıya ulaşan Mevsim Yenice, üçüncü öykü kitabı Fil Gözü’nde spot ışığını karanlığa tutuyor. Öykülerin her birinde özenle kurduğu farklı atmosferle boşluğu doldurup karaktere dönüştürüyor. Boşlukta sürüklenen, boşlukla yaşamayı öğrenen ya da hayatındaki boşlukları doldurmaya çalışan insanların öykülerini anlatıyor. Ortaya çoğumuz gibi, kendilerine söyleyecek çok şeyleri olan ama kulak vermeye mecalleri kalmayan kişiler çıkıyor.
Fil Gözü, kayıp parçalara aldırmadan yapbozu tamamlamaya çalışanların kitabı.
Yazar: | Mevsim Yenice |
Tür: | Öykü |
Yayınevi: | Can Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 96 |
O Sonbahar, O Kış
Şu Yağmur Bir Yağsa, Bir Kırık Segâh ve Yok Yolcu adlı kitaplarıyla Antalya Edebiyat Günleri İlk Öykü Ödülü, Haldun Taner Öykü Ödülü, Sait Faik Hikâye Armağanı ve Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne layık görülen Kâmil Erdem, yeni öykü kitabı O Sonbahar, O Kış ile edebiyatta açtığı derin yatakta akmaya devam ediyor.
Varışsız yollar, yok yolcular, yarım kalan yarınlar, kırık segâhlar, acı ve kahır dolu bir geçmişten süzülerek gelen zamanın ağır aktığı deltalar… Kâmil Erdem her öyküsüyle, anlatılması zor bir tarihe şerh düşüyor; bir ülkenin tarihinin, akıntıya direnirken parçalanan hayatların, unutturulmak istenenlerin kaydını tutuyor. Dil bu anlatılarda safını hiç terk etmiyor; tanımlanması zor olanın dile gelmesi için kendine has çağıltısıyla akarken okurlara bellek, dil ve edebiyat arasındaki ilişkiye dair de verimli düşünme alanları açıyor.
Yazar: | Kâmil Erdem |
Tür: | Öykü |
Yayınevi: | Sel Yayıncılık |
Sayfa Sayısı: | 104 |
Milli Servet
1985’ten bu yana Fransa’da yaşayan dramaturg, tiyatro yönetmeni, senaryo, oyun ve roman yazarı Sedef Ecer, Fransa’da ilk çıktığında çok büyük bir ilgiyle karşılanan Milli Servet ile edebiyat sahnesine unutulmaz kahramanlar kazandırıyor.
16 yaşında ailesini ve ülkesini terk ederek Paris’e yerleşmiş olan Hülya; Yeşilçam melodramlarının büyük yıldızı, annesi Esra Zaman ve 12 Eylül döneminde öldürülmüş foto muhabiri babası İshak. Ölüm döşeğindeki annesinin bu tuhaf, neredeyse uygunsuz çağrısı Hülya’yı geçmişi yeniden inşa etmeye götürür; sarsıcı bir anne-kız ilişkisi ekseninde simaları ve güç ilişkileriyle Türkiye’nin kültür sanat hayatını kuşatan, aynı zamanda yakın siyasi tarihin sorgulandığı bir roman
çıkar ortaya.
Yazar: | Sedef Ecer |
Çeviren: | Ebru Erbaş |
Tür: | Roman |
Yayınevi: | Everest Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 272 |
Liwûna ile Kaidô
Alman fantastik edebiyatının saygın yazar ve çizerlerinden Paul Scheerbart (1863-1915); roman, öykü ve dramalarında genellikle zaman ve mekân sınırlarını zorlayarak okurlarını büyüleyici bir yolculuğa davet eder. Nevi şahsına münhasır yazarın çokyönlü eserleri; özgünlük, deneysellik, absürtlük ve mizah özellikleriyle öne çıkar. Liwûna ile Kaidô (1902) yazarın öykü geleneğinde önemli bir kilometre taşıdır. Güncelliğini halen koruyan bu öyküde Kaidô, çiçek yağmurlarının, bulutların, yıldızların arasından uçarak süzülürken Liwûna ile tanışır ve onun rehberliğinde fantastik bir dünyaya adım atar. Liwûna, onu parlak yıldızların ve ateş fırtınalarının arasından hayallerin renkli diyarına, dev yıldızların tapınağına götürerek muazzam bir serüvenin içine çeker. “Muazzam”a olan tutkusu ve onu arayışıyla her adımda büyüyen Kaidô, Liwûna’yla birlikte özlemin köklerini keşfeder. Dünyaya Paul Scheerbart’ın fantastik çiçek dürbününden bakmak isteyenler için…
Yazar: | Paul Scheerbart |
Çeviren: | Zehra Aksu Yılmazer |
Tür: | Öykü (Fantastik) |
Yayınevi: | Everest Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 116 |
Sayfa Sınırları İçinde - Yazmanın ve Okumanın Zevki Üzerine Sohbetler
Sayfa Sınırları İçinde, çağdaş İtalyan edebiyatının dünyaca tanınan yazarı Elena Ferrante’nin okumak ve yazmak üzerine dört metnini bir araya getiriyor: Bunların ilk üçünü yazar Bologna Üniversitesi Umberto Eco Konferansları kapsamında üç ders için kaleme almıştır; dördüncüsü ise İtalyanistler Kongresi’nin kapanışında okunmak üzere yazdığı, büyük ozan Dante hakkında bir makaledir.
Ferrante, bu metinlerde sayfanın kenar boşluklarının arasında kalan yerde yazınsal bir hayatın inşası üzerine kendi deneyimini merkezde tutarak düşünüyor: Okunmuş kitapların, edebiyat kanonunun dikte ettiklerinin ve daimi bir yazar adayının yerle bir ettiklerinin sonucunda bir dilin keşfedilişine ortak ediyor okuru. Bu aynı zamanda kadın gerçekliklerine yabancı bir dilin karşısında bir yenisinin yaratılması anlamına geliyor; “sınırların dışına taşıp rüzgâra kapılan sözcükleri” derlemeyi öğrenmek, “hiçbir satırı rüzgârda kaybolmayacak” eserlere doğru hep ilerlemek için.
Yetişkinlerin Yalan Hayatı, Ferrante tutkunlarının tadını iyi bildikleri yeni bir haz eşiği, yeni bir hikâye.
Yazar: | Elena Ferrante |
Çeviren: | Eren Yücesan Cendey |
Tür: | Deneme |
Yayınevi: | Everest Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 88 |
Karanlıkta Öyküler - Karanlık Sular
İngiliz yazar Barry Pain, daha çok mizahi yazılarıyla tanınsa da, uzun kariyeri boyunca birçok korku öyküsü ve romanı da kaleme almıştır. 1901’de yayımlanan Karanlıkta Öyküler, ışığın bir yolunu bulup nadiren sızabildiği on öyküden oluşur. H. P. Lovecraft’ın Cthulhu evreninin önemli parçalarından “Kapının Önündeki Şey” adlı öyküsüne ilham kaynaklığı eden “Ölmeyen Şey” de bunların arasındadır. Karanlıkta Öyküler, ünlü ve başarılı editör Selahattin Özpalabıyıklar çevirisiyle dilimizde.
Yazar: | Barry Pain |
Çeviren: | Selahattin Özpalabıyıklar |
Tür: | Öykü |
Yayınevi: | Everest Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 128 |
Huzuru Bozmak
Orta sınıf hayatına dair keskin gözlemleriyle tanınan Richard Yates, “Huzuru Bozmak”ta Soğuk Savaş fonunda gelişen bir arayış ve kayboluş hikâyesi anlatıyor.
John Wilder Amerikan Rüyası’nı gerçekleştirmiş olduğuna dair işaretlerle çevrilidir: İyi para kazandıran bir iş, sevgi dolu bir aile, güzel bir ev. Ancak bu parıltılı yüzeyin altında ters giden bir şeyler vardır. Düşledikleriyle gerçeklik arasındaki mesafe açıldıkça Wilder içinde büyüyen öfkeyi bastırmak için gizli ilişkilere, alkole ve başka türlü bir yaşam sürme hayallerine sığınır. Ama yıllar içinde kurulmuş hassas dengeler bir kez bozulmayagörsün, geriye dönmek hiç kolay değildir.
Yazar: | Richard Yates |
Çeviren: | Aslı Konaç |
Tür: | Roman |
Yayınevi: | Yapı Kredi Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 216 |
Simülakron-3
Bilimkurgu edebiyatının temel taşlarından biri kabul edilen Daniel F. Galouye’nın 1964 tarihli kült romanı Simülakron-3 edebiyatta sanal gerçekliğin ilk temsillerinden biridir. Ünlü Alman yönetmen Rainer Werner Fassbinder tarafından Welt am Draht (1973) adıyla televizyon filmine uyarlanan bu kült roman aynı zamanda da başta Matrix (1999) olmak üzere bilimkurgu dalında birçok esere esin vermiştir.
Kamuoyu araştırmalarının önüne geçmek amacıyla tasarlanan sanal şehir gerçeğe öyle yakındır ki sakinleri yaşadıkları hayattan en ufak bir kuşku duymaz.
Bu dünyayı tasarlayan ekipten biri olan Douglas Hall, önce önemli bir bilim insanının ölümü, ardından da yardımcısının gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasıyla şiddetli bir tedirginlik yaşar. Olayların peşini bırakmayan Douglas çok geçmeden dehşet verici gelişmelerle yüz yüze gelir. Akıl sağlığını kaybetmemek içinse önce yaşadıklarının içyüzünü, yani bir simülasyonun içinde olup olmadığını öğrenmelidir.
Yazar: | Daniel F. Galouye |
Çeviren: | Çiğdem Erkal |
Tür: | Roman – Bilimkurgu |
Yayınevi: | Yapı Kredi Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 176 |
Zümrüt Denizli Tress
Brandon Sanderson, Fırtınaışığı Arşivi ve Sissoylu ile paylaştığı Kozmer evrenini yeni ve bağımsız bir romanla genişletiyor.
Okyanusun ortasında, bir kayanın üzerinde yaşayan bir kız vardı.
Bu öyle hayal ettiğiniz gibi bir okyanus değildi.
Kaya da hayal ettiğiniz gibi değildi.
Lakin kız belki hayal ettiğiniz gibiydi…
tabii onu anlayışlı, tatlı dilli ve fincan toplamaya
fazlasıyla düşkün biri olarak hayal ediyorsanız.
Yazar: | Brandon Sanderson |
Çeviren: | Cihan Karamancı |
Tür: | Roman – Fantastik |
Yayınevi: | İthaki Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 448 |
Gece Yarısı Gelgitleri / Malazan Yitikler Kitabı 5
Fantastik edebiyatın başarılı isimlerinden Steven Erikson, Malazan Yitikler serisinin beşinci kitabı Gece Yarısı Gelgitleri ile Türk okurlarıyla buluşuyor.
Onlarca yıl süren savaşların ardından, Tiste Edur kabileleri sonunda Bağcı Kral’ın yönetimi altında birleşmişti. Ancak barış korkunç bir bedel karşılığında elde edilmişti: Amacı en iyi ihtimalle şüpheli, en kötü ihtimalle ölümcül olan gizli bir güçle yapılan anlaşma…
Güneyde ise yayılmacı Lether Krallığı daha az medeni gördüğü tüm komşularını açgözlülükle yutmuştu. Tiste Edurlar hariç hepsini. Yedinci Sonlanış adı verilen kadim bir kehanete inanan Letheriiler, imparatorluklarının yeniden doğuşunu arzularken bakışlarını Tiste Edur’un zengin topraklarına dikmişlerdi. Kabilelerin ya altının ezici ağırlığına ya da kılıcın ucundaki katliama teslim olması kaçınılmaz görünüyordu.
Tüm bu gerginliğin içinde iki taraf açısından çok önemli görülen bir antlaşmanın görüşmeleri yaklaşırken, bilinmeyen kadim güçler uyanacaktı. Hem Letheriiler hem de Tiste Edurlar arasındaki mücadele, çok daha derin ve ilkel bir savaşın soluk bir yansımasından ibaret hâle gelecekti. Oysaki temelinde ihanetin hâlâ kanayan yarasının ve intikam arzusunun yattığı bir yüzleşmeydi bu..
Yazar: | Steven Erikson |
Çeviren: | Cihan Karamancı |
Tür: | Roman – Fantastik |
Yayınevi: | İthaki Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 824 |
Galatea 2.2
Richard Powers, bilişim teknolojilerinin primitif hâllerinin büyük bir atılımla aşıldığı 20. yüzyılın sonlarına doğru yazdığı beşinci romanı Galatea 2.2’de, nöral ağlardan oluşan bir yapay zekâ programını, İngiliz Edebiyatı kanonundan gireceği sınavı kazanacak kadar geliştirmeye çalışan romancı Richard Powers’ı anlatıyor. Dört romanı yayımlanmış, mezunu olduğu ve ilk aşkını bulduğu üniversiteye yıllar sonra misafir akademisyen olarak yalnız başına dönmüş romancı, sinirbilimci arkadaşlarının arasındaki bir iddiada, Helen adını alacak yapay zekâyı edebiyat metinleriyle besleyeceği asistanlık rolünü kabul eder. Bu süreçte kalbi terk ettiği ilk aşkı C ile üniversite koridorlarında görüp âşık olduğu A arasında gidip gelirken gitgide basit bir programdan öteye geçen zamane yaratısına aklını kaptıracaktır.
Yazar: | Richard Powers |
Çeviren: | Sanem Erdem |
Tür: | Roman |
Yayınevi: | İthaki Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 424 |
Esrik Ağacın Meyvesi
Kolombiya’dan ABD’ye göçtükten sonra yazdığı ilk romanı Esrik Ağacın Meyvesi ve ardından gelen Pulitzer, Ulusal Kitap ve Ulusal Kitap Eleştirmenleri ödüllerinde finale kalan otobiyografik kitabı The Man Who Could Move Clouds ile dikkat çeken Ingrid Rojas Contreras, son dönemin genç Latin Amerikalı yazarlarının en parlak örneklerinden.
Kolombiya’nın çalkantılı tarihinde örgütlerle askerlerin, gerillalarla paramiliterlerin durmaksızın savaştığı, kimin kim olduğunun anlaşılmadığı zamanlarda bir çocuğun gözünden bir büyüme, aile ve göç romanı. Kolombiya Petrol Şirketi’nde çalışan babası, suikasta uğrayacak siyasi lider Galán hayranı annesi ve kendisinden iki yaş büyük ablasıyla birlikte yaşayan küçük Chula’nın hayatı evlerine çalışmaya gelen Petrona adlı kızla değişecektir. Pablo Escobar ve adamlarıyla büyük kavgaya tutuşmuş Kolombiya’da siyasi şiddetin ve terörün yoğunlaşmasıyla seyri değişen toplumsal mücadelenin gidişatı, gecekondu mahallelerinden gelen genç Petrona’nın hayatını ayrı, orta sınıf Santiago ailesini ayrı altüst edecektir.
Yoksulluğun ve gerilla mücadelelerinin kavurduğu mahallelerden çıkıp güvenlikli sitelere hizmet etmeye gelenlerin, siyasi kavgaların teröründe kaçırılanlarla heba olanların, yaşamın koşullarını asla kendileri belirleyemeyenlerin romanı.
Yazar: | Ingrid Rojas Contreras |
Çeviren: | Peren Gülmez |
Tür: | Roman |
Yayınevi: | İthaki Yayınları |
Sayfa Sayısı: | 344 |