Havacılık, ekonomiden ekolojiye pek çok zorlukla karşı karşıya. İtalya’da bilim insanları endüstrinin karşı karşıya kaldığı sorunlara çözüm bulabilmek amacıyla farklı kanat sistemine sahip geleceğin uçaklarını tasarlıyor.
Avrupalı araştırma projesi Parsifal kapsamında geliştirilen uçağın ön ve arka kanatları birbirine bağlı. “Kutu kanat” adı verilen bu sistem uçağın karşılaştığı hava direncini azaltıyor, havalanmasını kolaylaştırıyor. Bu da uçağın çok daha az yakıta ihtiyaç duymasını sağlıyor.
Aerodinamik konseptini temel alan fütürist uçağın tasarımı 1924 yılındaki bir modelden esinleniyor. Araştırmacılar, o dönem hayata geçirilemeyen projenin bugünkü teknoloji ile mümkün olduğu, son teknolojilerin farklı kanat tasarımlı uçakları yapmaya fırsat tanıdığı kanısında.
Proje kordinatörü Aldo Frediani, “Bir tarafta hava kirliliği sorunuyla karşı karşıyayız, öte tarafta gittikçe artan yolcu sayısı sorunuyla. Her iki durumda da havacılığın geleceği için yeni fikirlere ihtiyaç duyuyoruz. Uçakların daha az enerji tüketerek daha fazla yolcu taşımasını sağlayacak yeni çözümler bulmalıyız.” diyerek anlatıyor projenin nasıl ortaya çıktığını.
Peki ama uçak endüstrisi böylesi zorlayıcı bir yeniliğe hazır mı? Parsifal Projesi araştırmacılarına göre tasarladıkları uçağın oldukça ikna edici özellikleri mevcut. Hava mühendisi Vittorio Cipolla, yeni tasarımın avantajlarını şu şekilde sıralıyor:
“Bu uçak çok sayıda şirketin kullandığı Boeing 737 veya Airbus A320 ile aynı kategoride yer alacak. Boyutu ve kanat genişliğini hiç değiştirmiyoruz. Gövdesi biraz daha uzun ve geniş, bu bize uçağın içine ekstra 50 koltuk koyma fırsatı tanıyor.”
Kısacası, kutu kanatlı uçak, aynı kanat boyutuna sahip uçaklara göre çok daha fazla yolcu taşıma kapasitesine sahip. Havayolu şirketleri yeni tasarım uçakları kullanarak yakıt masraflarını düşürüp yolcu sayısını arttırabilecek. Uçağın 2035 yılında hizmete girmesi hedefleniyor.