Netflix’in yeni korku dizisi Gözcü (The Watcher) 14 Ekim’de yayımlanmaya başladı ve platformun Türkiye’de en çok izlenen arasına girdi.
Canavar: Jeffrey Dahmer’in Hikayesi’nin (Monster: The Jeffrey Dahmer Story) yaratıcısı Ryan Murphy’nin yeni projesi olan dizi, ABD’nin New Jersey eyaletinde bir ev satın aldıktan sonra anonim birinden ürkütücü mektuplar almaya başlayan Broaddus ailesini konu alıyor.
Başrollerinde Naomi Watts ve Bobby Cannavale’in oynadığı diziyi daha ilginç kılan ise gerçek olaylara dayanıyor olması. Derek ve Maria Broaddus’un 2014’te restore etme hayaliyle aldıkları eve daha taşınmadan gizemli mektuplar gelmeye başladı. Bunlardan ilki “Yeni Sahibe” gönderilmişti.
“Hoş geldiniz” mesajıyla masumane başlayan mektup, ilerledikçe karanlık bir hale dönüştü. Mektupta, “Evi 1920’lerde büyükbabam, 1960’lardaysa babam gözetledi. Şimdiyse benim sıram. Evin geçmişini biliyor musunuz? Duvarlarının içinde ne olduğunu biliyor musunuz? Neden buradasınız? Öğreneceğim” diye yazıyordu.
Mektupta ayrıca Broaddus ailesinin restorasyon için anlaştıkları işçilerden de bahsediliyordu: “Evi yıkabilmek için işçilerle doldurduğunuzu görüyorum. Cık, cık, cık. Kötü hamle. 657 Boulevard’ı mutsuz etmek istemezsiniz.”
Mektup, yakında daha fazla mektubun geleceğini ima eden bir satırla sona erdi: “Hoş geldiniz dostlarım, hoş geldiniz. Parti başlasın.”
Mektup “Gözcü” (The Watcher) olarak imzalanmıştı. Bu mektubu okurken evde yalnız olan Derek polisi aradı ancak yetkililer bir şey yapamadı.
Sonraki gün Derek ve Maria evin önceki sahipleriyle iletişime geçti. Eski sahipler evden taşınmadan kısa süre önce bir mektup aldıklarını söylediler fakat burada yaşadıkları 20 yıldan uzun bir süre boyunca “Gözcü” onlara sadece bir defa yazmıştı.
Broaddus ailesi ilk mektuptan iki hafta sonra bu kez daha kişisel bir mektup aldı. Mektup doğrudan Derek ve Maria’ya hitap ediyordu ama soyadları bir harf hatasıyla “Bay ve Bayan Braddus” diye yazılmıştı. “Gözcü” artık çocukların isimlerini de bildiğini duyurdu: “Sizin ve bana getirdiğiniz genç kanların adlarını öğrenmekten memnunum.”
Mektubun asıl ürpertici kısmı şöyleydi: “Genç kanlar bodrumda oyun oynayacak mı? Yoksa oraya yalnız gitmekten çok mu korkuyorlar? Ben onların yerinde olsam çok korkardım. Evin geri kalanından çok uzak. Üst kattayken çığlıklarını asla duymazdınız.”
Mektup şöyle devam etti: “Evdeki tüm pencereler ve kapılar sizi izlememe ve evdeki hareketlerinizi takip etmeme olanak sağlıyor. Ben kimim? Ben Gözcü’yüm ve 657 Boulevard 20 yıldan uzun bir süredir benim kontrolümde.”
Yazar bu ikinci mektubunu “Gözetleyeceğimi biliyorsunuz” diye bitirdi ve yine “Gözcü” olarak imzaladı.
Çift, çocuklarını eve getirmeyi bırakıp taşınma planlarını durdurunca üçüncü bir mektup geldi. Bunda “Nereye gittiniz öyle? 657 Boulevard sizi özlüyor” diye yazıyordu.
Gözcü’nün kim olabileceğine dair hiçbir fikri olmayan çift, olayı kendileri araştırmaya başladı. Derek kameralar yerleştirdi ve özel bir dedektif tuttu fakat bir cevap bulamadılar.
Aile, taşınmak yerine iki buçuk yıllığına kiralamıştı. Üçüncü mektupta kiracıdan da bahsediliyordu ve intikam tehditleri vardı: “Belki bir araba kazası. Belki de bir yangın. Belki de evcil bir hayvanın gizemli ölümü. Sevilenlerin ölümü ani olur. Uçaklar, arabalar ve bisikletler kaza yapar. Kemikler kırılır.”
Broaddus ailesi ürkütücü mektup yazarının kim olduğunu bulmak için büyük çaba sarf etti. Çok fazla teoriler vardı fakat Gözcü’nün kimliğini asla bulamadılar.
Aile 657 Boulevard’daki evi beş yıl ellerinde tuttu ama orada hiç yaşamadılar. 2019’da, evi satın aldıkları fiyattan 400 bin dolar daha ucuza sattılar. Gözcü ise bugüne kadar anonimliğini korumaya devam ediyor.
