“Kadehinizde dans eden, ruhunuzu süsleyen şiirsel bir içkidir şarap. Nice sanat eserlerine ilham kaynağı olmuş, şarkılarınsa tam kalbine yerleşmiştir. Ancak şarap esrimenin olduğu kadar dengenin de sembolüdür. İşte bu nedenle Antik Yunan’da sarhoş olmak hoş karşılanmazdı, Pisagor adaleti ve ölçülülüğü sağlayan özel bir kadeh tasarlamıştı.
Şarap sizinle aromaları aracılığıyla konuşur; bazı aromalar fısıldarken, bazıları bağırabilir ya da başlarda hoş gelip bir süre sonra tırmalamaya başlayabilir. Yudum yudum bir öykü anlatır size şarap. Dinlemeye ve sabretmeye hazır olanlara kendini açar. Kimi zaman karmaşık çağrışımlar yapar. Onun dilini çözmek iyi bir analizin temel taşlarındandır.
Her şey dilini çözmekle bitmez tabii ki. Bir de karakteri vardır. Karakterinin kompleks yapısı elinizin kadehe birkaç kez isteyerek gitmesiyle açıklanabilir. Hakkında yeni şeyler öğrendikçe daha fazla ilginizi çeken insanlar gibi, sürprizlerle dolu, çok boyutlu olması ve öyküsüyle içenleri alıp götürmesi karakterinin kompleks yapısından ileri gelir. Peki, tüm dikkatinizle onu dinlemeye hazır olduğunuzda, öykünün tam ortasında çekip gitse ne olur? Bazı şaraplar bir ömürlük haz bırakırken bazıları neden çekip gider?
Homeros Ege Denizi’ni “Şarap Koyusu Deniz” diye tarif eder. Ege’de atan bir yürekle yazılan bu eser de Homeros’un bakışından başlayarak şarabı anlatır.
Bir kimya mühendisinin merakı, bir şarap tadımcısının tutkusu ve bir edebiyatçının zengin anlatımıyla şarabın öyküsünü dinlemeye hazır mısınız?
Şarap Koyusu kitabında Zeynep Çolakoğlu bu üç kimliğini bir araya getirerek şarabın binlerce yıllık öyküsünü tüm boyutlarıyla bizlere anlatıyor. Üstelik bu anlatımına şarap sektöründe önemli yeri olan isimleri de konuk ediyor ve bütün bu serüvenin bitimine eklediği şarap sözlüğüyle bu konuda derinleşmek isteyen okurlarına bir başlangıç yapma fırsatı sunuyor.
Zeynep Çolakoğlu’nun yazdığı Şarap Koyusu Karakarga Yayınları’ndan çıktı.
Arka Kapak;
Bir Sanat Eseri ve Kimya Öyküsü Olarak Şarap
Tanrıların içeceği, yüce kralların sofralarının eksilmez iksiri. Şarap… Mitolojiden edebiyata, ziyafet sofralarından günlük sofralara uzanan kadim bir yolcu. Anadolu topraklarının şarapla 7 bin yıldır süren dansı, günümüzde Ege’nin, Trakya’nın ve Anadolu’nun butik şarap üreticilerinin, büyük içki gruplarının özverili çalışmalarında can buluyor. Şarap, varoluşu itibarıyla sanatla, müzikle, gastronomiyle girift bir yaşam sürerken, şarapseverler de bu eşsiz varoluşa tanıklık etmenin keyfini sürüyorlar.
Zeynep Çolakoğlu, kimya yüksek mühendisi ve şarap tadımcısı kimliği ile edebiyatçı kimliğini birleştiriyor; şarabın Dionysos’la literatüre giren serüvenini, üretimine dair incelikleri, şarabın kendine has jargonu ve lügatiyle anlatıyor ve bu anlatıyı küçük bir şarap sözlüğü ile taçlandırıyor. Şarap sektöründe aktif bir yere sahip olan, aynı zamanda sanatın çeşitli kollarıyla, müzikle ya da edebiyatla ilgilenen konuklarıyla şarabın serüvenini irdeliyor. Şarabın ABC’si, damaklarda ağdalanan bu kadim iksirin tüm sırları Şarap Koyusu’nda can buluyor.