Merhaba dostlar,
Çocukluğumuza döndüğümüzde hepimizin aklında kalan bazı şeyler acıtır kalbimizi ve işte tam da bu noktada, o yıllardan birileri aklımıza gelir ve sizi o dönemlere çeker. İşte benim için bu isimlerin en başında “Raj Kapoor” gelir.
O Dönem evlerimizde bulunan videolarda izlemek için kiraladığımız çeşitli film kasetleri ve tabii Hint filmleri bu anlamda ayrı bir yerde dururdu. Raj Kapoor’un dünyaca ünlü meşhur filmi ‘Awara’yı hiç unutamam; keza bir diğer filmi “Sangam”ı da… Raj Kapoor’un eşsiz oyunculuğunun yanında o filmlerdeki eşsiz şarkılarını da hiç unutamam. Kısacası çok küçük yaşlardan beri hayatımda büyük bir önem taşıyan, çocukluk kahramanım ve her dönem idolüm olan, beni o yıllara götüren ustaların ustası “Raj Kapoor” bu yazımızın konusu…
Haydi büyük ustayı tanımayanlar için ve elbette benim gibi hayatında büyük bir önemi olan dostlar için usta sanatçıdan bahsedelim şimdi…
Hint sineması denilince tüm dünyanın önünde saygıyla eğildiği aktör, film yapımcısı ve yönetmen usta sanatçı Raj Kapoor, 14 Aralık 1924 yılında “Peşawar”da dünyaya geldi. Hindistan’ın en ünlü ve en büyük oyuncularından olan ‘Prithviraj Kapoor’un da aynı zamanda en büyük çocuğu olan Raj Kapoor sanatçı bir aileden gelen köklere sahipti. Kardeşleri de ileri de aynı mesleği yapacaktı. 1946 yılında ise ailesinin gelenekleri doğrultusunda “Jabalpurlu Krishna Malhotra” ile evlenen sanatçı, bu evlilikten dört çocuğa sahip olur (ki onlarda ileri de baba mesleğini sürdürecektir).
Bugün tüm dünyada bir dev olarak anılmasını sağlayan kariyerine ise Kidar Sharma’nın yanında klaketçi olarak başlamıştır. İlk flimi, 11 yaşındayken 1935 yılında rol aldığı ‘İnquilab’tır. Esas çıkışını 1947 yılında Kidar Sharma’nın çektiği filmi ‘Neel Kemal’de yakalamıştır. Çok büyük bir azim ve hırsa sahip olan Kapoor daha gencecik yaşlardayken 1948 yılında 24 yaşındayken kendi ismini taşıyan film stüdyosu R.K. Films’i kurdu ve kısa bir süre içinde dönemin en genç yönetmeni ödülüne layık görüldü.
R.K. Films’ten başrolünün yanı sıra yönetmenliğini de üstlendiği “Aag” isimli İlk filmini çekti. Birçok filminde yıllarca birlikte çalışacağı hatta aşk dedikodularına bile adının sıkça karışacağı Nargis ile çektiği bu filmle çok büyük bir çıkış yakalamış ve bu filmin ardından birçok ödüle layık görülmüştür. Bu başarılı filmin hemen ardından ise Hint sinemasının öncülerinden olan Mehboob Khan’ın “Andaz” isimli filmiyle oyunculuğunu en iyi şekilde ispatlamış ve çok büyük aktörler arasında anılacağının ilk sinyallerini vermiştir. Aag ve Andaz gibi iki çok önemli filmin ardından hiç durmadan art arda çok önemli filmlere imza atan usta sanatçı, Barsaat (1949), “Avara (1951), Shree 420 (1955), Chori Chori (1956), Jis Desh Men Ganga Behti Hai (1960) ve Sangam (1964) gibi çok değerli ve her biri birbirinden başarılı filmlerin hem yönetmeni, hem aktörü hem de yapımcısı olarak sadece Hint sinemasına değil tüm dünya sinemasında adını altın harflerle yazdırmış, ardından gelen birçok oyuncu ve yönetmene ilham kaynağı olmuştur.
Bu kadar başarılı filmlerin ardından ilk başarısızlığı ise büyük emekler verdiği “Mera Naam Joker” ile yaşamıştır. Daha sonra değeri bilinen bu film, elbette usta sanatçının kariyerinde en sevdiği filmi olarak yerini almaktadır. Bu başarısızlığın ardından bir mali kriz yaşayan sanatçı, daha sonra yapımını ve yardımcı oyunculuğunu üstlendiği büyük oğlu Khandir’in başrolü oynadığı ve ilk yönetmenlik denemesi olan “Kal Aaj Aur Kalisimli” filmiyle güzel bir gişe yakalayarak bir önceki filmin açtığı zararı kapatmıştır. Bu filmin ardından çektiği “Bobby” ise çok büyük bir başarı elde etti. Başrollerinde oynayan oğlu Rishi Kapoor ve Dimple Kapadia‘nın da tanınmasını ve gönüllerde özel bir yer edinmesini sağladı.
Bobby filmiyle 70’li yılları büyük ölçüde kapatan Kapoor, 80’li yıllara geldiğinde ise daha çok yapımcılık ve yönetmenlik üzerinde mesleğini sürdürdü. Bu yıllarda birkaç filmde başrollerde gözüken usta sanatçı 1980 yılında “Abdullah” isimli filmiyle tüm dünyada büyük başarı sağladı ve birçok ödüle layık görüldü.
Bunun yanında yönetmenliğini yaptığı diğer filmler olan Satyam Shivam Sundaram (1978), Prem Rog (1982) ve Ram Teri Ganga Maili (1985) ile de gişelerde gayet başarılı oldu. Yıllarını verdiği sinemada birçok başarılı filme imza atan sanatçı, en son 1982 yılındaki “Vakil Babu” filmiyle seyircisiyle buluştu.
Astım rahatsızlığı hat safhaya varan Raj Kapoor yaşamının son günlerinde bu hastalık yüzünden çok zor günler geçirdi. 1988 yılında 63 yaşında yıllarca çeşitli hikayelerini anlattığı bu zalim dünyaya ve onlarca sevenine veda etti. Onun işine olan aşkı bugün dahil ne yaparsak yapalım her üreten oyuncu yönetmen veya müzisyene ilham vermelidir. Bu hastalığın zorluklarında ölene dek mücadelesini verdiği ve bir Hint ile Pakistanlının aşk hikâyesini konu alan “Henna” onun yarım kalan vasiyeti olarak 1991 yılında çok sevdiği oğlu Randhir tarafından tamamlandı ve çok büyük bir başarı elde etti.
Raj Kapoor ve Filmlerdeki Şarkılar
Evet, bu da çok özel bir konudur. Raj Kapoor, her filminde birçok şarkı seslendirir ve birçoğunda partnerleriyle düet yapardı. Shankar Jaikishan ile 150 filme imza atan usta sanatçı filmlerdeki kareografiye göre şarkıları seçerdi. Kapoor’un Barsaat, Awara, Aan, Aag gibi hit filmlerinde mandolin çalan Faizullah Abdul, Rahim Taghioff gibi değerli isimlerle çalışarak, şarkıları belirlerdi. Şarkıları da filmleri kadar başarılı olurdu. Şarkılarında birlikte çalıştığı diğer önemli isimler arasında ise her dönem onun hayatında çok önemli bir yere sahip olan Mukesh, Mohammed Rafi ve Kishore Kumar vardı.
Ülkemizdeki Yeri ve Tanınması
Dünyaca ünlü çok büyük bir oyuncu olan Raj Kapoor, ülkemizde yazlık sinemaların olduğu dönemlerde tanınmış ve özellikle Awara isimli filmiyle tanınmıştır. Diğer tanınan filmleri ise Sangam, Benim Adım Joker ve Abdullah’tır. Ayrıca usta sanatçı müzik dünyamızı da etkilemiştir. O eşsiz filmindeki melodiler Hakan Peker’in ‘Barmen’, Popstar Bayhan’ın ‘Hayal Edemiyorum’ ve İzzet Altınmeşe’nin ‘Avareyim’ine dönüştü. Bunun dışında Rock müziğimizin üstatlarından Erkin Koray da, bu ezgilerden oldukça etkilenmiş ve müziğinde ustadan izlere yer vermiştir. Daha birçok isme her yönden ilham vermiştir usta sanatçı…
Raj Kapoor ki o unutulmaz filmlerinde, kimi zaman fakir ama aşık avare bir hırsız, kimi zaman içine gözyaşlarını akıtan bir palyaço, kimi zaman arkadaşı için sevdiği kadından vazgeçen koca bir yürek, kimi zaman da ellerinde öldüğü, hiç tanımadığı hamile bir kadının Abdullah babası…
Ben şahsen biliyorum ki böyle güzel bir insan, böyle bir yürek bu dünyaya bir daha gelmeyecek. O her zaman verdiği ilhamla ve bizlere bıraktığı filmleriyle aramızda yaşamaya, ilham vermeye devam edecek. Unutmayalım: Bu dünyadan Raj Kapoor geçti…
Evet dostlar bu yazımızda Bollywood diye tabir edilen ama tüm dünya sinema tarihinde çok özel bir isim olan usta sanatçı ‘Raj Kapoor’dan bahsettik. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere…