‘YerelÖtesi İş Birlikleri’ dijital sergisi, Türkiye, Birleşik Krallık, Sırbistan ve Yunanistan’dan sanatçıları bir araya getiriyor

Sergi, birbirine hiper güçlü ağlarla bağlanmış bir dünyada yerelötesi bir dayanışma kurmayı hedefleyen Birleşik Krallık, Sırbistan, Türkiye ve Yunanistan’dan sanatçılar arasındaki iş birliği ve bilgi paylaşımından doğan çalışmaları barındırıyor.

0

Connect for Creativity projesi kapsamında Mart ayında Londra, Furtherfield Gallery’de açılan ‘YerelÖtesi İş Birlikleri’ başlıklı sergi, 6 Temmuz itibariyle dijital olarak erişime sunuluyor. Birleşik Krallık, Sırbistan, Türkiye ve Yunanistan‘dan sanatçıları bir araya getiren sergi etkileşimli bir deneyim sunuyor.

British Council tarafından yürütülen, Türkiye’den ATÖLYE ve Abdullah Gül Üniversitesi, Yunanistan’dan BIOS ve Sırbistan’dan Nova Iskra iş birliğiyle düzenlenen Connect for Creativity projesi kapsamında düzenlenen ‘YerelÖtesi İş Birlikleri’ başlıklı sergi, Londra’nın en eski sanat ve teknoloji merkezi Furtherfield iş birliğiyle 6 Temmuz itibariyle dijital olarak sergileniyor.

6-30 Temmuz tarihleri arasında, Connect for Creativity internet sitesi üzerinden ziyaret edilebilen sergi, birbirine hiper güçlü ağlarla bağlanmış bir dünyada yerelötesi bir dayanışma kurmayı hedefleyen Birleşik Krallık, Sırbistan, Türkiye ve Yunanistan’dan sanatçılar arasındaki iş birliği ve bilgi paylaşımından doğan çalışmaları barındırıyor.

Sosyal mesafeyle birbirinden ayrılırken hiper güçlü ağlarla birbirine bağlanmış bir dünyada, daha fazla iş birliği ve empati için yollar arayan bir sergi

Dünyamız hiper güçlü bağlarla birbirine bağlandıkça, çok sayıda gerçek ve sanal mekânda eş zamanlı olarak bulunmak ya da aralarında seyahat etmek mümkün hâle geldi. Küreselleşmenin bu sosyal ve kültürel boyutu, genellikle belli bir yerde düzenlenen etkinliklerin, o yere özgü koşulların ve niteliklerin büyük bir hızla başka bir yeri etkilemesi ve o yerle bağlantı kurulmasını sağlaması anlamında ‘yerelötesilik’ şeklinde tanımlanıyor. Bu tanımdan yola çıkan sergi ve bünyesindeki eserler, yerelötesi topluluklarla ve onların kendileri arasındaki mesafelerini ve farklılıklarını dikkate alarak nasıl örgütlenebileceğimizi ele alıyor.

Sergi; Birleşik Krallık, Sırbistan, Türkiye ve Yunanistan’dan sanatçıların, Türkiye’de ATÖLYE, Yunanistan’da BIOS ve Sırbistan’da Nova Iskra yaratıcı platformlarının ev sahipliğindeki sanat ve teknoloji rezidans programları sırasında yarattıkları çalışmalardan bir seçkiye yer veriyor. Emmy Bacharach, Georgios Makkas, Ioana Man,Tamara Kametani, Theo Prodromidis ve Yağmur Uyanık tarafından hazırlanan eserler, sanal gerçeklikten üç boyutlu baskıya, probiyotik fermantasyondan etnografik dokümantasyona uzanan çok farklı araç ve teknolojilerden yararlanarak geliştirildi. Küratörler Ruth Catlow ve Charlotte Frost’un dijital bir platform için yeniden tasarladığı sergi, ziyaretçiler için çeşitli etkileşim fırsatları sunuyor.

Ioana Man’ın artırılmış gerçeklik arayüzü, bir internet sitesi ve bir dizi ritüelden oluşan ‘Probiyotik Ritüeller’i, Covid-19’un eserin doğasını nasıl etkilediğini ve değiştirdiğini dikkate alarak güncellenmiş bir ritüel seti olarak karşımıza çıkıyor. Hepimizin hijyen ve mesafeyle ilgili pek çok günlük ritüeli yerine getirmek zorunda olduğu şu günlerde, Ioana Man, bizi mikropları keşfedeceğimiz yeni ritüllerde buluşmaya davet ediyor. Yağmur Uyanık’ın üç boyutlu baskıyla elde edilen kumtaşı heykeli ‘Öz Yaratım: Birlikte Oluşmanın Katmanları’ndan özgün beş adet üretilecek. Sergi süresince kayıt yaptıran kişiler arasından seçilecek beş kişi, bu heykellerin yeni sahipleri olacak. Heykel, yeni sahibine ulaştığında ise yeni evlerinde çekilen ve #layersofbecoming etiketiyle paylaşılan görseller dijital sergide sergilenecek. Theo Prodromidis’in gazete kağıdına dijital baskı ile oluşturduğu ‘Açık Bir Gazete (Bir hareketi tahliye edemezsiniz.) başlıklı eseri, indirilebilir ve paylaşılabilir bir formata dönüştürülürken, Georgios Makkas’ın çok kanallı videosu ‘Kurtuluş’a Dört Durak’ ise kolaylıkla izlenebilen bir video olarak sunulacak. Emmy Bacharach’ın sanal gerçeklik deneyimi olarak kurguladığı ‘Bilinç Akışı / Hasankeyf‘in Mağaraları’  başlıklı çalışma, Türkiye’nin güneydoğusunda bulunan antik yerleşim bölgesi Hasankeyf’in yerel ve yerel ötesi önemine dikkat çekiyor. Fotogrametri yöntemi ve bölgeden toplanan görsel malzemelerle Hasankeyf’in temsilini yaratan çalışmada ziyaretçilere, çoğu kısa süre sonra sular altında kalacak olan mağaraların benzersiz ortamıyla ilgili bir resim çiziliyor. Tamara Kametani’nin ‘Taşa Kazınmış’ adlı çalışması, maddelerin yerel ötesi kültürlerin maddi değilmiş gibi görünen boyutları üzerindeki etkisi üstünde şiirsel bir meditasyon oluşturuyor. İnternet ortamında hem mahremiyet hem de ifade özgürlüğünün meşru ve gayrimeşru kullanımlarıyla ilgili hararetli tartışmalar devam ederken, bu çalışma Atina mermerine elle işlenmiş verilerin ömrü ile ilgili cümleler kuruyor ve böylelikle eylemlerin hem çevrimiçi hem de çevrimdışı ortamdaki sonuçlarını tarihsel olarak düşündürmeyi hatta belleğe kazımayı amaçlıyor. Eserler, 6-30 Temmuz 2020 tarihleri arasında connectforcreativity.eu sitesinden görülebilir.

Connect for Creativity projesi, Yunus Emre Enstitüsü’nün geliştirdiği Kültürlerarası Diyalog Programı’nın bir parçası olarak, Avrupa Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin finansman desteği ile hayata geçiriliyor.

Önceki İçerikDört Başı Mamur
Sonraki İçerik‘YerelÖtesi İş Birlikleri’ dijital sergisi, Türkiye, Birleşik Krallık, Sırbistan ve Yunanistan’dan sanatçıları bir araya getiriyor
Abone Olun
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments