Şimdi öyle bir zaman diliminde yaşıyoruz ki, telefonumuz olmadan değil bir saat, 5-10 dakika bile sabredemiyoruz. Sosyal medya kullanımının yanı sıra, birçok iş için mutlaka telefonlarımıza başvurduğumuz dönemde yaşıyoruz. Bunun keyif için de kullanıyoruz elbet: gittiğimiz yerlerden mutlaka telefon ile çekim yapmak. Evet, konudan da anlaşılacağı üzere, gittiğimiz etkinliklerde insanların elinden düşmeyen o telefonlar haliyle hayatımızın bir parçası olmuş. İnsanlara bir şey kanıtlayacağız diye, çabalanan onca zamana hakikaten yazık demekten başka elimden bir şey gelmiyor. Şöyle geriye dönüp eski konser videolarına baktığım zaman cidden o dönemlerde katılsaydım diye kendime kızsam da maalesef buna yapabilecek bir şey yoktu. Şimdi bir bakıyorsunuz, konser izlemek yerine sadece 5 inçlik ekrana bakıp kayıt yapan insanlar sarmış bir yanımızı. Keşke tiyatrolar gibi konser ve festivallere de telefon yasağı gelse. Gerçi ne hoş tiyatro izlerken bile bir saniye olsun elinden telefon ayıramayan insanlar var. El insaf canım, bu kadar da olmaz! Bunu da yapmazsınız herhalde?
Çok şey kaçırıyoruz…
Ben yüksek bir meblağ verip bir konsere gidiyorsam, sadece o anı tadıp iyice eğlenmek için gidiyorum. Keşke telefondan çok sahneyi görebilsem. Bu yüzden konserde çok şey kaçırıyoruz toplum olarak. Kaydettiğiniz o videolara emin olun belki 1-2 sefer bakıp nasıl olsa telefon hafızası diye silip çöp kutusuna atıyorsunuz. Bizde yalan olmaz. Profesyonel kameramanlara da haksızlık oluyor bu yönden baktığımız zaman. Bulunduğum konserde kameramanlar olsun, profesyonel fotoğrafçılar olsun, seyirci arasında sahne çekimi yapmak istediği zaman insanlar maalesef telefonlarıyla engel oluyorlar. Bu da profesyonel iş yapan insanlara da haksızlık oluyor. Bırakın, onlar işlerini yapıp fotoğraf ve video çeksin. Sizler de alıntı yaparak hesaplarınızda paylaşırsınız. Bir beğeni ve yorum almak uğruna şarkının sonuna kadar videoya alıyorsunuz, yetmiyor Instagram hikayelerde peş peşe paylaşıyorsunuz. Hayır, anlaşılmıyor da çektiğiniz videolar. Hem kolunuza yazık, hem internet paketinize, hem de bizlere. Kime neyi kanıtlamak zorundayız? Anı olsun diye maksimum 1-2 fotoğraf veya 1-2 kısa video çekip sevdiklerinizle paylaşırsınız. Ama neden sadece telefondan konser izleyip şarkının sonuna kadar çekim yapıyorsunuz? Kimseye bir şey ispatlamak zorunda değilsiniz/değiliz.
Konsere gitmediği biri için neden senin sorumluluğun olsun?
Bir de şu var en sevdiğim mesele. Sen eğlenmek için gidiyorsun konsere ama gitmediğin yakının merak ediyor acaba konser nasıl geçmiş diye iyice kendini yiyor evde. O kişi de sırf yakını gitmedi diye, telefonla görüntülü arayıp konseri dinletiyor/izletiyor. Bu da yanlış. Neden senin sorumluluğun olsun ki? Sen o konsere belli bir para ödemişsin, bir de çevrene konser mi dinleteceksin? O anın tadını çıkarmak varken, başkası gitmedi diye ceremesini siz çekmek zorunda da değilsiniz. Verdiğiniz paranın hakkını almak için gidiyorsunuz konsere. Bir de en sevdiğiniz isim olunca işte o an tadından yenmiyor. Bırakın çevreniz düşünsün. Onu da siz yapacak değilsiniz. Telefonunuzu usulca indirip eğlenmenize bakın.
Kimse size kızmıyor işte kayıt yapmayın, fotoğraf çekmeyin diye. Sadece biraz düzgün davranın ortamda. Hani o ortama giriyorsun bir şekilde, ona göre ayak uydurabilirsiniz. Bakın bir sağınıza solunuza insanlar neler yapıyor, sahnede neler dönüyor diye. Sahneye odaklanın. Müzisyenleri memnun edin konserde. Konserin nasıl büyük bir emekle hazırlandığını düşünün mesela. İşte bunlar sırf siz doya doya eğlenin diye. Full kayıt çekmek için değil. Kendinizi küçük ekranlara hapsetmeyin. Sahnenin büyüklü gözlerinizi kamaştırsın.
Sanatçılardan tepkiler var mı? Var!
Olmalı da zaten. Bu nasıl sağlanacak? Ya da sağlanmalı mı? Yurt dışında neler dönüyor mesela ondan da bahsedeyim. Amerikan firmasının üretmiş olduğu Yondr, konser salonları ve tiyatro merkezlerinin girişinde bulunan kilitli bir telefon kılıfı. Salona giren misafirler telefonlarını görevlilere teslim edip, görevliler misafirlerin telefonlarını kılıflara koyuyorlar. Mağazalarda kıyafetlerde olan kilit sistemi gibi düşünün. İşte o. Konserde acil bir durum olduysa kapıya çıkıp görevliden kılıfı açtırıp aramasını ya da gelen mesaja/aramaya dönüş yapabiliyor. İşi bitince telefonu geri teslim edip etkinliğine devam edebiliyor. Bence bu bizim konser mekanlarında kesinlikle şart olması gereken bir durum.
Amerikalı komedyen olan Dave Chappelle de bu durumdan şikayetçi olan isimlerden. Gösterisini yaparken telefonların birden belirmesi, insanların o anı kaydetmesi ve gösterisi bitmeden hemen YouTube’a yayınlanmasından asla hoşlanmadığından dolayı çözümü Yondr’dan bulmuş. Yondr’ı keşfeden Chappelle: “Gösterimin korunduğunu biliyorum ve izleyicilerimle daha dürüst ve açık olmamı sağlıyor.” şeklinde olayı özetleyerek tüm gösterilerinde Yondr’ı dağıtmakta ısrar ediyor. Aynı zamanda bu Yondr’ı Haim, Alicia Keys ve Jack White gibi isimler konserlerinde zorunlu kılıyor.
Bizim sanatçılarımızdan da şikayet var elbette telefonla video çekilmesinden. Yondr, iyi çözüm olabilir ama çok etki eder mi bu da önemli. Benim açımdan hoş olsa da bazı kesim tarafından hoş karşılanmayacak ama zamanla bu duruma da alışılacaktır diye düşünüyorum. Eskiden konsere ne ile gidiyordunuz? Akıllı telefonlarınızla mı? Bence bunu değerlendirmek lazım. Telefonsuz konser izlemenin tadı bambaşka olduğu enfes günlere geri döner miyiz? Ya da şunu mu sormalıyım: telefonunuz olmadan konser izlemeye ne dersiniz?
Buket Kalkan