Hatay‘da arkeologlar, 3500 yıllık bir kil tableti keşfedip çözdüler. Tablet, günümüz envanterinden pek de farklı olmayan “büyük miktarda” mobilya için bir alışveriş listesi içeriyor.
MÖ 15. yüzyıla tarihlenen tabletin ilk satırları, çok sayıda ahşap masa, sandalye ve tabure alımını detaylandırıyor. Tableti kimin yazdığı ve alışverişi kimin yaptığı belirsiz olsa da, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, “Bu tablet, Geç Tunç Çağı’nın ekonomik yapısını ve devlet sistemini anlamak için faydalıdır,” dedi.
Mobilya listesi, eski Orta Doğu’da yaygın olan bir logo-hece yazı formu olan Akadca çivi yazısı içeriyor. Artık yok olmuş sayılan Akadca, MÖ üçüncü bin yıldan MS birinci yüzyıla kadar konuşulan ve yazılan en eski Sami dillerinden biri. Arapça ve İbranice ile akraba olan bu dil, İran’dan Mısır’a ve güney Irak’tan orta Türkiye’ye kadar geniş bir coğrafi alanda kullanılmıştı.
Kazı ekibi, 4 x 1,6 santimetre boyutlarında ve 28 gram ağırlığındaki tableti, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Alalah Antik Kenti‘nde deprem sonrası restorasyon çalışmaları sırasında buldu.
Günümüzde Tell Atchana olarak bilinen arkeolojik bir sit alanı olan Alalah, Türkiye’nin güneyindeki Antakya yakınlarında yer alıyor. MÖ ikinci bin yılda Alalah, Mukiş Krallığı‘nın başkenti ve bölgenin en büyük yerleşim yeriydi. Batı Mezopotamya’dan (modern Suriye) gelen Sami dilli bir halk olan Amoritler, şimdi büyük höyüklerle kaplı olan bu bölgeyi işgal etmişti.
MÖ 15. yüzyılda Alalah şehri Mittani İmparatorluğu‘na aitti. Bölge, yerel çömlek, metal ve cam üretimiyle tanınıyordu. MÖ 1350 yılına gelindiğinde, Mittani Krallığı’nın Kralı Şattivaza, Alalah’ı ve Fırat Nehri’nin batısındaki bölgeyi Hitit kralı Şuppiluliuma’ya devretti. Arkeologlar şimdi bölgenin sosyal dinamiklerini anlamak için antik kale ve saraylarda bulunan tabletleri inceliyor.