İtalya’nın orta kesimindeki volkanik Bolsena Gölü’nde, 3000 yıllık olduğu tahmin edilen ve antik bir tanrıçayı tasvir ettiği düşünülen kilden bir heykelcik bulundu. Roma’nın 80 kilometre kuzeybatısında yer alan gölde, Etruria bölgesi hükümet arkeologları ve polis dalgıçları tarafından geçen ay yapılan keşif, arkeoloji dünyasında heyecan yarattı.
Yaklaşık 15 santimetre uzunluğundaki heykelcik, gölün doğu kıyısında bulunan ve su altında kalmış Gran Carro arkeolojik alanında, bir konutun kalıntıları arasında keşfedildi. Arkeologlar, bu figürün ev içi bir ritüelle ilişkili olduğunu ve muhtemelen dua etmek amacıyla yapıldığını düşünüyor. Heykelciğin özellikleri kaba bir şekilde işlenmiş olsa da, yapımcısının el izlerini ve üzerinde bir kumaş deseninin izlerini hâlâ taşıyor. Bu durum, figürün orijinalinde bir tür giysi ile örtülü olduğunu gösteriyor.
Etruria bölgesi hükümet arkeologları, Facebook’ta yaptıkları açıklamada, “Bu, eşsiz ve olağanüstü bir keşif. Güney Etruria’da hakkında çok az şey bilinen Erken Demir Çağı’ndaki günlük yaşamın yönlerini gösteriyor.” dedi.
Gran Carro arkeolojik alanı, MÖ 10. veya 9. yüzyılda inşa edildiği düşünülen ve daha sonra su altında kalan bir Demir Çağı köyünün kalıntılarını barındırıyor. Bölgede yapılan jeolojik araştırmalar, Bolsena Gölü‘nün 600.000 ile 200.000 yıl önce, alttaki Vulsini volkanının püskürmesi sırasında oluştuğunu gösteriyor. Roma kayıtları, volkanın MÖ 104 yılı kadar yakın bir tarihte aktif olduğunu belirtiyor. Bilim insanları, antik köyün doğu kıyısının sismik aktivite sırasında çökmesi sonucu su altında kaldığını düşünüyor.
Arkeologlar, bulunan heykelciğin de içinde yer aldığı batık köyün, muhtemelen Roma’nın kuruluşundan önce var olan Etrüsk uygarlığının erken bir aşaması olan Villanova kültürüne ait insanlar tarafından inşa edildiğini belirtiyor. 1960’lardan beri bölgede bulunan binlerce eser arasında ahşap parçaları, ev eşyaları, mücevherler ve çömlek parçaları yer alıyor.
Gran Carro sitesi şu anda Ulusal İyileştirme ve Dayanıklılık Planı kapsamında geliştiriliyor. Bu plan, ziyaretçiler için su altı gezi yolunun oluşturulmasını da içeriyor. Alanın en gizemli özelliklerinden biri olan Aiola, arkeologların şimdi bir jeotermal kaynağın yanına inşa edilmiş bir yapı olduğunu düşündükleri büyük bir sualtı taş yığını. Yakın zamanda kuzeyindeki San Casciano dei Bagni bölgesinde yapılan keşifler, bu tür sıcak kaynakların daha sonraki Etrüskler ve Romalılar için kutsal olduğunu gösteriyor.