Bugün size modern sanatı etkileyen üç dönemden bahsedeceğim: Barok, Rokoko ve Neoklasik.
Martin Luther’in Protestan reformu din dünyasını biraz karıştırdı. 1600’lerin başında Katolik kilisesi buna karşı reform ile cevap verdi. Böylelikle Barok hareketi ve Katolik teolojisinin kitlelere hitap etme amacı ortaya çıktı.
Erken, Yüksek ve Son dönem olarak kendi içinde kategorize edilen Barok, 19. yüzyılda bir üslubu tanımlayan terim olarak kabul edildi. Rönesansın çizgisel üslubu ve durağanlığı yerini gölgesel üslup, coşku ve hareket formlarıyla yer değiştirdi. Figürler, başarılı ışık gölge hareketleri ile sanki spot ışığıyla aydınlatılmış gibi verildi. Eserler anlattığı konunun en heyecanlı anını resmetti. Duygular başarılı şekilde yansıtıldı. Sanatçılar drama ve hareket yoluyla seyircilerinin dikkatini çekmeye çalıştı. Örneğin Michelangelo’nun Davud’unun aksine Bernini’nin Davud’u hareketli,devinim kazandırılmış haldeydi. Barok mimarisinde teatral etkiler kullanıldı. Rönesansın düz çizgileri yerine kavisler, gösterişli kubbeler, S ve C kıvrımları, iç ve dış bükey hatlar, yüzey dalgalanmaları ile ışık gölge etkisi yaratıldı.
Işık ve gölge demişken, tabiki Caravaggio ile Chiaroscuro tekniği hayata girdi. Bu teknik, dramatik bir etki yaratmak için koyu gölgeler ve dikkati belli bir yere görmek için ışığın kullanılmasıydı. Caravaggio’nun bu tekniği Avrupa’da tüm sanatçıları etkiledi. Bu arada küçük bir dipnot; Caravaggio, Chiaroscuro’su ile tamamlanırken, Rembrandt ise yaşadığı dönemde gravürleriyle adından söz ettirdi. Hobi olarak eskiz yapardı ve günümüze ulaşan yaklaşık 14.000 eskizi vardır.
1700’lerde başlayan Rokoko çağı ise aristokrasi için aristokrasinin sanatıydı. Barok çağının sonu gelmişti. Teknik olarak ilgi çekici ama çok fazla düşünce ve duygu içermeyen bir türdü. Üst sınıfın boş zaman aktivitelerini tasvir ederdi. Rokoko ile Avrupa’nın kültür ve moda başkenti, Roma’dan Paris’e dönmüş oldu. Fakat aristokrasinin bolluğu kısa sürede Fransa devrimine ve Neoklasik denen sanatsal başkaldırıya yol açacaktı: Rokoko ve neoklasizm; birbiriyle ters düşen iki hareket.
Neoklasik dönem sanatçıları ilham kaynağı olarak klasik dönemi ele aldılar. Aydınlanma çağında doğan bu felsefe, akılcılığı ve bilimsel bilgiyi ön plana koyuyordu. Dönem sanatçıları için eserlerinde dağınık fırça darbelerine yer yoktu. Tamamlanmış bir resim, düzgün ve pürüzsüz olmalıydı. Temiz çizim ve modelcilik onlar için çok önemliydi.
Barok, Rokoko ve Neoklasik dönemler, modern dünya sanatına kadar gerçekleşen önemli gelişmelere sahne oldu. Ilk lisanslı galericiler, sanat pazarları bu dönemlerde gerçekleşti. Sanat, baskılama tekniği sayesinde kitlelere ulaştı. Düzenli sergilere ev sahipliği yapıldı.
Hazal Tanrıverdi